Cezaevi içinde cezaevi

Yücel Kızmaz

Yücel Kızmaz

  • Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 12 gündür açlık grevinde olan hasta tutsaklardan Yücel Kızmaz’ın ağabeyi Ahmet Kızmaz, “Bir nevi cezaevi içerisinde başka bir cezaevi yaratılmış” dedi.

Kırıklar 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak yazar Zeki Bayhan, Ramazan Çelik ve Yücel Kızmaz’ın, artan hak ihlallerine karşı başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 12. gününe girdi. Aynı odadaki üç tutsak, diğer tutsaklardan ayrı tutulmaları, havalandırmanın üst kısımlarının tellerle kapatılması, spor, sağlık ve birçok sosyal etkinliklerin kısıtlanmasına karşı 28 Ağustos’ta eylemlerine başladı. Tutsaklardan Yücel Kızmaz’ın ağabeyi Ahmet Kızmaz, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

Küçük yaşlarda ailesiyle Mersin’in Tarsus ilçesine göç eden Yücel Kızmaz, Karadeniz Teknik Üniversitesi son sınıf öğrencisiyken PKK’ye katıldı. 1994’te Bingöl kırsalında çıkan bir çatışmada yaralı olarak gözaltına alınan Kızmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Diyarbakır Cezaevi’ne gönderildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Kızmaz, sırasıyla Antep, Kırıkkale ve İzmir Kırıklar Cezaevi’ne sevk edildi. 28 yıllık tutsak Kızmaz (55), cezaevi koşulları nedeniyle birçok hastalığa yakalandı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklar listesinde yer alan Kızmaz ile eylemdeki diğer tutsaklar, ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayacak durumda değil.

Ağabey Kızmaz, “Üçü de 28 yılın üzerinde cezaevinde kalmış hasta tutsaklardır. Cezaevlerinde insan haklarının olabildiğinde çiğnendiği süreç yaşanmaktadır. Tutuldukları cezaevi, havalandırmanın üzeri telle kapatılmış, yaşanılmaz bir yer. Bir nevi cezaevi içerisinde başka bir cezaevi yaratılmış. Bu yüzden Yücel ve iki arkadaşı dönüşümsüz açlık grevine girdi” dedi.

Psikolojik işkence eşlik ediyor 

Kardeşinin birçok hastalığının bulunduğunu söyleyen Kızmaz, “Cezaevinde kanser teşhisi konuldu. Geçen hafta yaptığımız son telefon görüşmemizde, gardiyanların belirsiz saatlerde arama adı altında gece koğuşlara girip bütün eşyaları dağıttığını söyledi. Bu tür aramalarla psikolojik şiddet uyguluyorlar. Telefon görüşmeleri normalde 10 dakika iken bazen 2 dakika sonra kesiliyor. Üzülmemiz için cezaevinde yaşadıklarını çok anlatmıyor” diye konuştu. 

Yalnızlaştırma politikası

Cezaevlerinde yalnızlaştırma politikasının devrede olduğunu kaydeden Kızmaz, şu çağrıda bulundu: “Çözüm sürecinden sonra cezaevleri birer cehennem haline dönüşmüş durumda. AKP hükümeti, bu politikalarla toplumu korkutmaya çalışıyor. Özellikle cezaevi politikası, Kürt yurtsever aileleri korkutmaya yöneliktir. Hükümetin bu çabası sonuç vermeyecek. Kardeşimin hayatından endişe ediyoruz. Tüm kamuoyuna çağrımız; cezaevindeki tutuklulara sahip çıkılmasıdır. Hasta tutsakların başına bir şey gelirse sorumlusu hükümettir. AİHM de bu çerçevede suç işliyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.