Çıplak arama dayatılıyor

Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi

Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi

  • Urfa T Tipi Cezaevi'nde tutsaklar ve ziyaretçilerinin çıplak aramalara maruz kaldığını belirten ÖHD'li Ahmet Taş, "Sürece rağmen hak ihlalleri giderek artmaktadır" dedi.

Cezaevlerindeki ihlallerin sonlandırılması ve tahliyeler için yasal düzenlemelerin yapılması beklenirken, ağır hak ihlalleri devam ediyor. Urfa 2 No'lu T Tipi Cezaevi'nde tutsakların ve ziyaretçilerin çıplak aramaya maruz bırakılıyor, başka cezaevlerine sürgün ediliyor, tahliyeleri uzatılıyor. İhlalleri takip edenlerden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Hapishane İzleme Komisyonu üyesi Ahmet Taş, sürecin başlamasından bu yana cezaevlerinde olumlu bir gelişme yaşandığına dair oluşan izlenimin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. İnfaz uzatmalarının ve hak ihlallerinin kamuoyuna yansıtılandan çok daha ağır boyutlarda olduğunu ve artarak sürdüğünü vurgulayan Taş, sürgünler, infaz yakmalar, çıplak aramalar ve hasta tutsaklara yönelik uygulamaların sistematik bir politika haline geldiğine dikkat çekti. Taş, cezaevlerindeki mevcut tablonun barış ve demokratikleşme söylemleriyle örtüşmediğini ifade etti.

Sürgünler arttı

Son aylarda Riha'daki cezaevlerinde tutsak sayısında yaşanan düşüşe dikkat çeken Ahmet Taş, bunun kamuoyuna yansıtıldığı gibi olumlu bir gelişme olmadığını, tersine uygulanan sürgün politikalarının bir sonucu olduğunu söyledi. Taş, "Bu sürecin başlamasından itibaren infaz uzatmaları ve cezaevindeki hak ihlalleri aynı süratle devam etmektedir. Bunun herhangi bir hukuk ve demokrasi gölgesinde ilerlediğini söyleyemeyiz. Çünkü 2023'te ve 2024'te de infazlar keyfi gerekçelerle uzatılıyordu. Geldiğimiz noktada hala infazlar uzatılıyor. Tutsak sayısında bir düşüş oldu, ancak bu düşüşün sebebi tahliyeler değil, uygulanan sürgün politikalarıdır. Buradaki mahpuslar ailelerinden uzak yerlere sürgün edildiler" diye konuştu.

Hastaların infazı uzatılıyor

Riha'daki cezaevlerinde bugüne kadar herhangi bir olumlu gelişme yaşanmadığını savunan Taş, şöyle devam etti: "Türkiye'de adım atılmadığı gibi, cezaevleri de bundan etkilenmedi. Herhangi bir somut adım yok. Geçen yıl da bu yıl da sorunlar devam ediyor. Öncelikle Türkiye'deki cezaevlerinin en büyük gerçekliği hasta mahpuslardır. Hasta mahpusların tahliyesi önündeki engeller sürüyor. Şu an Urfa Cezaevi'nde bildiğimiz kadarıyla en az 9 siyasi hasta mahpus var, bunların 6'sının durumu ağır. Buna rağmen herhangi bir tahliye işlemi yapılmıyor ve bu kişilerin, hasta olduklarından dolayı diğer mahpuslardan ayrılmasını sağlayacak herhangi bir pozitif ayrımcılık uygulanmıyor. Bilakis, özellikle hasta mahpusların infazları uzatılıyor."

Çıplak arama normalmiş gibi

Cezaevlerinde uzun süredir devam eden çıplak arama uygulamalarına da dikkat çeken Taş, bu konuda yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi. Taş, şunları paylaştı: "Bu sorun, uzun zamandır devam ediyor. İdare ile görüşüyoruz, milletvekilleri yazdıkları soru önergeleriyle Adalet Bakanlığına soruyorlar ama hiçbir olumlu dönüş yapılmıyor. Suç duyurusunda bulunduk ama bu da fayda etmedi. Bu sorun hakkında Haziran 2025''te ÖHD Urfa Hapishane Komisyonu rapor hazırladı. Rapor ilgili birimlere ve savcılığa iletildi, ancak gelinen aşamada bir değişiklik yok. Bu çıplak arama sorunu özellikle siyasi mahpuslara uygulanıyor. Diğer mahpuslarla yapılan görüşmelerde şu ana kadar bu konuda herhangi bir şikayet alınmadı. Sorunun bir diğer boyutu da gardiyanların bilinçsiz olması. Aramanın nasıl yapılacağına dair eğitim almamış olmalarıdır. Müdür ve başgardiyanla yaptığımız görüşmelerde, yapılan aramanın tacize veya çıplak aramaya varmadığını ısrarla belirtiyorlar. Yapılan aramanın rutine uygun olduğunu ve prosedürün dışına çıkılmadığını söylüyorlar. Prosedüre bakıldığında, kişinin rahatsız edilecek şekilde aranmaya tabi tutulması, bu uygulamanın çıplak aramaya ve rahatsız edici aramaya girdiğini gösteriyor. Buna rağmen idare bunu kabul etmiyor. Bu nedenle bu durum, Türkiye'de özellikle siyasi ve diğer mahpuslar üzerinde klasikleşmiş bir politika haline gelmiş bulunuyor."

İhlaller giderek artıyor

Tutsaklara yönelik çıplak aramaların yanı sıra ziyaret için gelen yakınlarının da çıplak aramaya maruz kaldığını belirten Taş, diğer sorunları da şöyle aktardı: "Şu an T-1'deki siyasi mahpuslar T-2'ye nakledildi, ancak eşyaları 1 buçuk aya yakın bir süredir verilmedi. Yaptıkları talep ve başvurulara rağmen eşyaları hala verilmiş değil. Bir diğer sorun infaz uzatmalarıdır. Türkiye'deki bu infaz rejimi özellikle siyasi mahpuslar için bir cehenneme dönüşmüş durumda. Son dönemde Urfa T-2 Cezaevi'nde Hakkı Polat'ın infazı uzatıldı. Yine aynı şekilde geçen günlerde Mehmet Yazar'ın ve 30 yıllık tutsak Ahmet Tüneli'nin infazları da uzatıldı. Kurullarla ilgili mahpuslara sorduğumuzda, kurullarda siyasi soruların yöneltildiğini gördük. 'Örgüt hakkında ne düşünüyorsunuz?', 'Pişmanlığınızı belirttiniz, sizi tahliye edelim' gibi sorular sorulmaya devam ediyor. Türkiye'de dışarıda ılımlı bir siyaset görünse de, hapishane gerçekliği bu ılımlı demokrasi rüzgarıyla hiçbir şekilde örtüşmemektedir. Buradaki hak ihlalleri giderek artmaktadır." RIHA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.