Çok Marx biraz da Barzani

Selim FERAT yazdı —

  • Tüm çelişki ve paradoks gelişmelere rağmen daha çok Marx ve biraz da Mustafa Barzani’yle artı Rojava, Kurdistan için aynı aksiyonda nasıl birleşecekler? Zannediyorum günümüzün cevap bekleyen önemli sorunlarından biri de bu.

100. yılında Lozan Konferası’nın düşündürdükleri:

Lozan Antlaşması’ndan sonra, her Kurdistan parçasında Kürtler’in sosyal ve ruhsal şekillenmeleri birbirine benzemeyen tarihi bir sürece endekslendi.

Kürtler kendilerinin değil, kendilerine ait olmayan devletlerin vatandaşları oldular.

Kürtler‘in ulusal hakları ülkelerini sömürge edinen devletler tarafından red edildikten sonra, hukuki arayışların yolunun kapalı olması, onları silahlı mücadeleyle tanıştırdı.

Şimdiki durakta, Kürtler‘in son yüzyılda verdikleri mücadele, Irak devletinin formasyonunu da gitti;

Suriye devleti eski devlet formasyonunu dayatamayacak kadar güçsüzleşti;

İran devleti, "Jin Jîjan Azadî"nin dünya kamuoyunda enternasyonalist bir slogan olarak yayılmasını engelleyemedi;

Kürtler’in varlığını inkar eden Türk devleti, meşruiyetini sorgulamanın ve dağılmanın eğişine geldi.

İran devleti Rojava‘dan yayılan özgürlük kıvılcımıyla sarsıldı.

Kürtler ve Kurdistan‘lılar uluslararası bir statüye ulaşmamalarına rağmen, kendilerini yabancılaşmadan kurtaran toplumsal bir güce sahipler.

19. yüzyılın başından bugüne devam eden mücadelenin son durağında, yukarıdaki değişimlerin öncülüğünü ağırlıklı olarak iki örgüt üstlendi; KDP ve PKK.

Böylece Lozan Konferansı’nın Kürtler‘in KDP’siz bir aliansa ulaşması, tarihi bir eksi olarak algılanmalıdır.

Kurdistan yapılanmamasının bir sırrı da, KDP ve PKK’nin aynı aksiyonda yer almamasında da yatmaktadır.

Güney Kurdistan‘da konsolosluğu olmayan batılı devlet olmamasına rağmen, Güney Kurdistan Hükümeti‘nin neden bir devletinin olmadığı sorusuna cevap bulunmalıdır.

PKK ile aynı aliansta yer alacak KDP, muhtemelen konsolosluklarını iptal edecek devletlerin tehdidiyle karşı karşıya olacağı tezine yabancı değildir.

Böylece PKK ile aynı resim karesinde yer alacak KDP, böylesi bir aksiyonun Güney Kurdistan için birlikte mücadele ve kurtuluş anlamına geleceğini bilmesine rağmen, böylesi tarihi bir adımı atmaktan geri durmaktadır.

Mesut Barzani‘nin Kurdistan‘da bir referandumun yapılması konusundaki beyanıyla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri, Kürt bir Kurdistan devletinin kurulmasını engelledi ve Güney Kurdistan‘ı Türkiye‘nin de facto resmi sınırlarının ötesindeki sömürgesi haline getirdi.

PYD ve özelikle de "Jin, Jiyan, Azadî"ya damgasını vuran kadınlar, uluslararası statüye sahip olmamasına rağmen, Rojava‘yı dolaysız demokrasi bazında, sosyalist felsefenin pratiğe yansıyan oluşumun merkezi haline getirdiler.

Rojava Kantonlarıyla Güney Kurdistan Hükümeti arasında oluşması hayati derecede önem taşıyan "Karma Parlementerler Komisyonu“, Güney Kurdistan ve Rojava açısından devletlerarası hukuk zeminine ulaşabilecek bir Kurdistan açılımı olabilir.

Güney Kurdistan Hükümeti’nin teklifte bulunmamasına gerçekten şaşırıyorum. Çünkü Rojava dünya kamuoyu nezdinde parlayan bir Kürt gezegenidir ve Güney Kurdistan için de bir kurtuluş simgesidir

Bu resim kareleri değerlendirilirse, Kurdistan‘da yasayan halklar ve Kürtler açısından bir Travma‘nın başlangıcı olan Lozan Antlaşması aynı zamanda Kurdistan‘ın her parçası için naratif bir hikayeyi de baslattı. Bu naratif, Kurdistan‘ın her parçasındaki Kürtler‘in ilişkilerine ve biçimlenmelerine de damga; Kurdistan’a düğüm vuruldu.

Bu düğümün açılmasını engelleyen aktörler var: Dört sömürgesi devlet artı NATO baş aktörler. Travmanın sonunu getirebilecek iki temel güç var: Mustafa Barzani’ye dayalı KDP ve Marks’a dayalı PKK. Bir de son sahnede tarihi rol oynayan bir Kurdistan sürprizi/mucizesi: Rojava’daki Kadın gücü yükseldi.

Lozan‘dan yüzyıl sonra, oyun yeniden oynanacak. Bundan sonraki adımda, Kurdistan projesinin gerçekleşmesi için, tüm çelişki ve paradoks gelişmelere rağmen daha çok Marx ve biraz da Mustafa Barzani’yle artı Rojava, Kurdistan için aynı aksiyonda nasıl birleşecekler? Zannediyorum günümüzün cevap bekleyen önemli sorunlarından biri de bu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.