Dağılan Êzîdî bir topluluğun izinde...

Dosya Haberleri —

Êzîdîler

Êzîdîler

17. yüzyılda Şengal’den Van’ın Xoşap kalesine, oradan Ebex’e kadar göç eden ve sonra bir savaş sonucu dağıtılan Êzîdî bir topluluğun bugün yaşayan fertlerinden Aydın Yıldız ile konuştuk.

  • Kok ağa ailesinden geliyorum, Adaletiyle bilinen bir ailedir. Kok ağa'dan sonra bölgede Zarife Xanim adaletin ve hukukun simgesi haline geliyor. Çocukluğum Pegecemal köyünde geçti. Şu anda köyde ailemden kimse kalmadı. Babam sadece dokunarak geçmişimizden söz ederdi. Sonra büyüdük ve adeta yaşamadığımız bir tarihi özlem duyarak sorgulamaya başladık. Hem duygu yüklüydü hem de acı vericiydi. 
  • Eskiler kendi köklerinden uzaklaştılar. Fakat yeni nesil artık kendini gizleme gereği hissetmiyor. Hatta geçmişlerini merak edip sempatiyle yaklaşıyorlar. Evet, Êzîdîliğin gerektirdiği ritüelleri yerine getirmiyoruz, belki bu noktada eksikliklerimiz var. O nedenle tam anlamıyla Êzîdî olduğumuzu da söyleyemiyoruz. Belki duygusal, tepkisel olarak asıl kimliğimizi dillendiriyor ve sahip çıkmaya çalışıyoruz.

HAVAR DERYA

Ortadoğu’nun ve özellikle Kurdistan’ın kadim inançlarından biri olan Êzîdîlik varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bu inançtan kaynaklı tarihsel olarak birçok zulme maruz kalan ve hayatta kalmak için inancını gizli yaşayan bir topluluktan söz ediyoruz. Êzidîler varlığını sürdürebilmek için 73-74 fermana göğüs gelmiş bir toplum. İnançları ve dillerinden dolayı defalarca saldırılara maruz kalmış ve her seferinde kendini yeniden inşa etmiş bir toplum. Hayatta kalabilmek için çoğu zaman kimliğini gizlemek zorunda kalmış bir toplum. Kurdistan'ın kadim halkı tarihte de adaletiyle izler bırakmıştır. Adalet terazisi şaşmayan Êzîdîlerden biri de Kok ağa ailesidir. Biz de 17. yüzyılda Şengal’den Van’ın Xoşap kalesine, oradan Ebex’e kadar göç eden ve sonra bir savaş sonucu dağıtılan Êzîdî bir topluluğun bugün yaşayan fertlerinden Aydın Yıldız ile konuştuk.

Adaletin simgesi bir kadın

Yıldız, Êzîdîlik inancını cazip bulduğunu belirterek, onu tekrar yaşamanın arayışı içerisinde olduğunu belirtiyor. Devamla, Kok ağa ailesinden geldiğini, bu ailenin yaşadığı son trajediyi ve ailenin hüküm sürdüğü bölgede Zarife Xanim ismiyle bilinen bir kadının adaletin ve hukukun simgesi haline geldiğini anlatıyor.

Kimliğini gizlemenin handikabı

Aydın Yıldız, gizlenmenin verdiği duygusal handikabı “Çocukluğum Pegecemal köyünde geçti. Şu anda köyde ailemden kimse kalmadı. Babam sadece dokunarak geçmişimizden söz ederdi. Sonra büyüdük ve adeta yaşamadığımız bir tarihi özlem duyarak sorgulamaya başladık. Hem duygu yüklüydü hem de acı vericiydi. Ama şimdi ben kendi çocuklarıma kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi bilebildiğim kadarıyla anlatırım. Bunu kendim için bir sorumluluk olarak görüyorum” şeklinde dile getiriyor.

Tarihsel kaynaklar, Êzîdîlerin bir kısmının Rewanduzlu Mihemed Beg’in fermanı ile bölgedeki Müslüman ve Arapların Mirze Ağa ile çatışmasından sonra göç etmek zorunda bırakıldığını ya da sürdürüldüğünü söyler.

Aydın Yıldız

Baskılarla Müslümanlaştırıldılar

Kok ağa ve ailesinin 1600’lerden sonra Şengal’den ayrılıp Van’ın Xoşap ve sonrasında Ebex bölgesine geldiğini ifade eden Yıldız, “Xoşap kalesi yönetimi, benim de mensubu olduğum Kok ağa ailesinin elindeydi. Kok ağa, sonrasında Xoşap Miri olan Mir Mahmut’tan önce yerleşir buraya. Daha sonra Ebex’e geçiyorlar. Kok ağa birçok bölgede hüküm sürüyor. O kadar hareketliymiş ki, at ile keşfe çıktığında günün sonunda bindiği at eve döndüklerinde yorgunluktan yaşayamazmış. Ebex’e gittikten sonra burada da büyük bir tahakküm kurmuş. Şu an o bölgede yaşayan Simkan aşireti Kok ağaya bağlıydı. Simkan aşireti, savaştan sonra baskılardan kaynaklı Müslüman olmuş” diyor.

Mala Axayan

Bölgede sayılıp sevilen biri olan Kok ağa'ya birçok aşiretin bağlı olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Özalp ilçesinde Çubuklu kalesi var. Orayı da Kok ağaya bağlı Xetip ağa yönetiyor. Kok ağaya bağlı birçok ağa var o dönemde. Kok ismi de zaten bundan dolayı verilmiş. Hatta Kok ağaya bağlı aile büyüklerinin de kendi bölgelerinde hüküm sürüp ağalık etmelerinden dolayı bu aileye ‘Mala Axayan’ denilmiş” şeklinde sözlerini sürdürüyor.

Zarife Xanim’in hikayesi

Aydın Yıldız, adaletiyle ün yapmış olan Zarife Xanim’in hikayesini de şöyle anlatıyor: “Zarife Xanim, Kok ağanın hüküm sürdüğü bölgede hukuk meselelerinde uygulayıcı olarak hareket ediyor. Adaletiyle bilinen Zarife Xanim, bir de o dönemin koşullarına uygun olarak birkaç zindan yaptırıyor. Ebex ovasında Arîkele denen köyün yanında inşa edilen bu yapılara bugün yöre halkı ‘zîndanan’ diyor. Van'ın Ebex ilçesinden Doğubayazıt'taki İshak Paşa Sarayı'na kadarki alanda hakimiyet sürdüren Kok ağa ailesi tarafından inşa edilen zindan, bölgede yaşayan Êzîdî, Kürt ve Ermenilerin, suç işleyenleri koyduğu bir yer. 15 metre uzunlunda, 8 metre genişliğinde, kayaların içi oyularak yapılan 12 odalı zindan, Kok ağa ailesinden Emer ağanın kızı Zarife tarafından yönetiliyor, kadınların haklarını ve yöre halkının ortak çıkarlarını korumayanlar burada cezalandırılıyor. Başta kadın, çocuk ve komşusunun malına zarar verenler oyulan taşların arasında yapılan zindana atılarak cezalandırılıyor. Halen o bölgede yaşayan köylüler, başta kadın, çocuk ve komşularının malına zarar veren, hırsızlık yapanların oyulan taşların arasında yapılan zindana atılarak cezalandırıldığını anlatır.  Zindan, bugüne gelene kadar tahrip edilmiş olsa da hala ayakta duruyor ve köylüler tarafından korunmaya çalışılıyor.”

Laleş’teki mimariyle neredeyse aynı

Sözü edilen zindanların Qubik olarak adlandırıldığını söyleyen Yıldız, “Zindanlar, Laleş’teki mimari yapıyla neredeyse aynı. Bu durum, Êzîdî kültürünün Şengal’den Ebex’e kadar değişmediğini gösteriyor” diyor.

Müslüman-Êzîdî çatışması başlıyor

“Zarife Xanim’a Hayderan aşireti reisi Ali Beg gönlünü kaptırır” diye anlatan Aydın Yıldız, “Ancak Êzîdî inancına göre bir Êzîdînin bir Müslüman ile evlenmesi günah sayıldığından Zarife Xanim bu gönül meselesini kabul etmez. Ali Beg, Zarife Xanim’ı kaçırmak için bir plan yapar. Köydeki bir Müslüman düğününe Zarife Xanim’ın babası Emer ağayı ve yakınlarını davet eder. Emer ağa nezaketen düğüne icabet eder. Baş köşeye oturtulur. Ali Beg, bu arada xulamlarından birini Emer ağanın tespihini bir şekilde ondan almasını tembihler. Emer ağanın tespihi çalınır. Ali Beg, Emer ağanın tespihini, bir xulam ile bir-iki Müslüman kıza vererek ‘tespihi Zarife Xanım’a gösterip düğüne çağırın’ der. Tembihlenen kişiler Zarife Xanım’ın yanına geldiklerinde ona ‘Emer ağa bizim düğündedir. Tespihini sana gönderdi. ‘Zarife giyinip düğüne gelsin’ dedi. Zarife tespihi görünce tanır ve gelenlere inanarak teklifi kabul eder. Onlarla beraber düğün evine gelir. Onu govende (halaya) davet ederler. Emer ağa kızını govendin içinde görünce meseleyi anlar” diye devam ediyor.

Büyük bir katliam yaşanır

Yıldız, sonrasında yaşanan gelişmeleri şu şekilde anlatıyor: “Bu olay üzerine büyük bir çatışma çıkar. Gerçek anlamda bir Êzîdî-Müslüman savaşına döner. Emer ağa, kendisine karşı birleşen bütün Müslüman Kürt aşiretler ile baş edemeyeceğini anlayınca Mendikî aşiretinden Xetîp ağa ile Êzîdî Zoqoriyan aşiretine haber göndererek yardım ister. Xetîp ağa Bêgirî (Muradiye) kazasının ağasıydı. Xetîp ağa yardıma geldiğinde Ebex’te çatışma kızışmış, kan gövdeyi götürüyordu. Xetîp ağanın baskınında birçok kayıp yaşayan Müslüman Kürtler Osmanlı’dan yardım ister. Yardım isteme nedeni olarak da Kok ağa ailesinin Êzîdî, kendilerinin de Müslüman olmalarıdır. Sonuç olarak Êzîdî Kürtler açısından büyük bir katliam yaşanır. Birçok insanın hayatını kaybetmesinden sonra Emer ağa aşiretini alarak Ermenistan’daki Elegez dağına götürür. Êzîdîlerin bir kısmı Ağrı’nın Tutak ilçesine doğru gider. Benim de soyundan geldiğim gebe bir kadın da o kargaşadan kurtulup Xoşap yöresine kaçar. Uzun yıllar yanındakilerle beraber kimliklerini gizlerler. Bir süre sonra Müslüman olurlar.”

Eski inancımıza sempatimiz duygusal

Ailesinin Müslüman olduktan sonra birçok imam ve halife çıkardığını söyleyen Aydın Yıldız, “Kendi köklerinden uzaklaştılar. Fakat yeni nesil artık kendini gizleme gereği hissetmiyor. Hatta geçmişlerini merak edip sempatiyle yaklaşıyorlar. Bizim aslımız Êzîdîlik’ten gelmedir. Evet Êzîdîliğin gerektirdiği ritüelleri yerine getirmiyoruz, belki bu noktada eksikliklerimiz var. O nedenle tam anlamıyla Êzîdî olduğumuzu da söyleyemiyoruz. Belki duygusal ve tepkisel olarak asıl kimliğimizi dillendiriyor ve sahip çıkmaya çalışıyoruz” diyor.

Şengal'de hala biliniyor

Kimliğini inkar etmenin aynı zamanda psiko-sosyolojik bir durum olduğunu belirten Yıldız, “Nasıl ki ’38 fermanını yaşayanlar Kemalist ideolojinin temsilciliğini yürüttülerse, bizde de buna benzer bir durum yaşandı” diyor. Kok ağanın asıl köyü olan Qurtgan’ın halen varlığını sürdürdüğünü belirten Yıldız, Qurtgan isminin, Kok ağanın oğullarından birinin ismi olduğunu belirtiyor. Bu köyü de dedelerinden biri olan Fetî ağanın kurduğunu söylüyor. Kok ağa isminin Şengal’deki Êzîdîler tarafından halen dillendirildiğini belirten Aydın Yıldız, “Kok ağanın Şengal’den göç etmeden önce de büyük bir ağırlığı varmış. 2002 yılında dayım Şengal’e gittiğinde, dayımla Kok ağanın Van sürecine ilişkin konuşmuşlar” diye anlatıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.