Deprem bile etkilemedi

• Depremin üzerinde bir ay geçmesine rağmen seçim ve propaganda rutinine dönen Türk hükümetine, depremi fırsata çeviren, depremzedelerin mağduriyetini istismar eden Anadolu irfanı da eşlik ediyor.

Depremin felakete dönüşmesini sağlayan, deprem sonrasında arama kurtarma ve yardım ulaştırmakta geciken ama on binlerce insan enkaz altındayken hızlıca iş makinalarıyla enkazlara dalıp yeni inşaat müjdesi veren Türk hükümeti, depremlerin üzerinden bir ay geçmesine rağmen barınma ve beslenme sorunlarını bile çözmedi. Binlerce insan yakınlarının akıbetini bilmiyor, devletten yanıt alamıyor. İktidar, dayanışma çabalarını sekteye uğratmak için elinden geleni yapıyor, tekçi ve ırkçı siyasetinden taviz vermiyor. Bir yandan dökülen molozlar arasında insan uzuvları toplanırken diğer yandan ırkçı histeri köpürtülüyor; aynı zihniyetteki polisinden tüccarına, esnafından taraftarına kadar fırsat devşiriliyor.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat'ta medyadana 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden tam bir ay geçti. Devam eden bağımsız ve artçı depremlerin sayısı 10 bini geçti. Depremin ardından tek devlet görevlisi veya hükümet üyesi istifa etmedi. Son açıklamalara göre; 45 bin 968 kişi hayatını kaybetti, ancak kimi uzmanlar bu sayının 5 katı olduğunu savunuyor. Binlerce kişilik isimsiz mezarlar oluştu. Binlerce kişi kayıp ve yakınları akıbetlerini soruyor.

Depremin vurduğu yerleşim yerlerine ilk günlerde ulaşılmadı, ikinci haftasında bile ulaşılmayan yerleşim yerleri vardı. Kürtlere karşı Türkiye'nin dışında Suriye ve Irak'ta da savaşı sürdüren Türk ordusu, halkına yardımına koşturulmadı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yetersiz kaldı. Kızılay, elindeki malzemeleri dağıtmak yerine sattı. Madencilerin gelmesi bile geciktirildi. On binlerce insan enkaz altında bırakıldı.

Depremler, devletin yaptığı hastane, havalimanı, yurt, belediye binası, otoyolları da vurdu.

AKP-MHP hükümeti, öncesi ve sonrasındaki hiçbir ihmalini, yetersizliğini, gecikmesini kabul etmeden, 'kader planı'yla izah etti, helallik isteyin toplu konut müjdesi verdi. Medyası üzerinden yardım kampanyası adı altında şov organize edip devlet kurumlarından ve devletin beslediği müteahhitlerden 115 milyar 146 milyon 528 bin TL topladı. 100'den fazla devlet yardım etti. 90'dan fazla arama kurtarma ekipleri, binlerce ton malzeme gönderdi, 30'u sahra hastanesi kurdu. Bir ay geçti ama barınma, beslenme, sağlık ve yas hakkı bile sağlanamadı. Kızılay'ın ise çadır ve gıda gibi acil yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine hemen ve doğrudan ulaştırmak yerine para ile sattığı ortaya çıktı.

Depremin ilk günü internete kısıtlama getiren, sosyal medyaya müdahale eden hükümet, eleştirel yayınları ve gazetecileri cezalandırdı, sahadaki çalışmalarına engeller çıkardı. 

1 milyon 250 bin kişi, evlerinin yıkılması, ağır ya da orta derece hasar alması sonucu evsiz kaldı, 14 milyona yakın nüfus etkilendi.

Bütün bu sorunlar dururken hükümet, hemen yeni ihaleleri tamamlayıp 11 ilde 21 bin 244 konutun yapımına başladı. Tüm itirazlara rağmen devam ediyor. Hükümet, bunu seçim kampanyası için kullanmak istiyor. Erdoğan, seçimlerle ilgili son açıklamasında 14 Mayıs'ta yapılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı'nın 10 Mart'ta seçim tarihini resmileştiren bir kararname yayınlaması bekleniyor. HABER MERKEZİ