Dijital göçebeler
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Son yıllarda dijital göçebe olarak tanımlanan insanların sayısı neredeyse iki katına çıktı. Yeni verilere göre dijital göçebe sayısı 2019’da 7,3 milyon iken bugün 2021’de bu sayı 15,5 milyona ulaştı. Girişimciler şimdi pasaportu, vizesi, vergisi olan bir internet ülkesi üzerinde çalışıyorlar.
JOEL BALSAM / Çeviri: Serap Güneş
Kanada, Ottawa’dan Liam Martin, bir Armani takım elbisesi ve aşırı doldurulmuş bir sırt çantasıyla Avustralya sınır görevlisinin yanına geldiğinde bundan daha şüpheli görünemezdi. Martin, görevlinin “Yani bu çanta ve takım elbisen bana bir anlam ifade etmiyor” dediğini hatırlıyor.
Yeni kurulmuş bir şirketin kurucusu ve uzaktan çalışma üzerine bir kitabın yazarı olan Martin, iş ortağıyla buluşmak için Sidney’de olduğunu söyledikten sonra, görevli sorular sormaya başladı. Martin, görevlinin “Vay, bir dakika bekle” dediğini hatırlıyor. “İş ortağınız mı? Buraya turizm için geldiğini sanıyordum. Benimle gel.”
15,5 milyon dijital göçebe
On yıldan fazla bir süredir Martin, her yıl Ocak ayından Nisan’a kadar dünya çapında seyahat ederken çalışan bir dijital göçebe olageldi. MBO Partners’ın Bağımsızlık Durumu raporuna göre, dijital göçebeler katı sınıflandırmaya karşı gelse de, “uzaktan çalışmayla çeşitli nedenlerle ve sürelerle seyahat etmeyi birleştirirler.” Salgın milyonlarca kişiye uzaktan çalışmanın tadına varırken, rapor, kendilerini dijital göçebe olarak tanımlayan insanların sayısının son yıllarda neredeyse iki katına, 2019’da 7,3 milyondan 2021’de 15,5 milyona, çıktığını tahmin ediyor.
Bazıları eve yakın durur ya da yalnızca kısa süreliğine seyahat eder. Ancak daha uzun süreler için ülkeden ülkeye taşınanlar için, turist vizesiyle çalışmak en iyi olasılıkla yasal bir gri alandır. Dijital göçebeler, genellikle zengin ülkelerden gelen genç girişimciler ya da serbest çalışanlar, vizelerinin izin verdiğinden daha uzun süre kalmak isterlerse bir ülkeyi terk etmek ve yeniden girmek için genellikle “sınır seferleri” yapar. Martin’in dediği gibi sınır görevlilerinin incelemesine ve yakalanırlarsa yabancı gelir vergileri, para cezaları ya da sınırdışı edilme riskiyle karşı karşıya kalabilirler.
Plumia pasaportu
Bu yaşam tarzının popülaritesi arttıkça, yazar ve eylemci Lauren Razavi, bürokrasiyi ortadan kaldıracak devrimci bir alternatif üzerinde çalışıyor: Plumia adlı internet tabanlı bir ülkeye küresel bir pasaport. Plumia’nın tek yöneticisi olan Razavi, “amaç, Britanya, ABD ya da Kanada pasaportunuzu bırakıp bunun yerine bunu (Plumia pasaportunu) almak konusunda gerçekten güvende hissetmeniz ve aynı şekilde işlev görmesidir” diyor.
Başarılı olursa, Plumia 2032 yılına kadar pasaportun yanı sıra abonelik hizmeti olarak yurttaşlık da sunacak. Sağlık, emeklilik ve gelir koruması gibi sosyal güvenlik yardımlarını kabul edecek ve bulunduğunuz belediyeye vergi ödeyeceksiniz.
Ülke olmak için bir gereklilik olan coğrafi bölgeye gelince, Plumia bir gün dünya çapında farklı şehirlerde gayrimenkul sahibi olmayı ve merkezini bir Avrupa kalesine taşımayı umuyor. Yönetim yapılarınaysa, örneğin oylama ve seçimler, henüz karar verilmedi.
Razavi, “birçok insan bir ulus-devleti, geldikleri menşe ülkesini, değiştiremeyeceğiniz bu değişmez, sorgulanamaz şey olarak görür” dedi. “Göçebeler dünyaya daha çok ‘tamam, ülkeler hizmet sağlayıcısıdır ve hangisi benim gereksinimlerime uygun?’ diye bakar.”
İnternet ülkesi
Şimdiye kadar katılmak için 5.000 başvuru alan Plumia, bir internet ülkesi öneren ilk kişi değil. Babası İranlı bir mülteci olan Britanya vatandaşı Razavi için, Plumia’nın en kritik yönü, nerede doğduğunuz ya da hangi yurttaşlara sahip olduğunuzdan bağımsız olarak, güçlü bir pasaportu olan biriyle aynı hareketlilik avantajlarını sunabilmesidir.
Aynı zamanda ‘Küresel Yerliler: Çalışma, Seyahat ve Yenilikte Yeni Sınırlar’ kitabının yazarı Razavi, “doğduğunuz yerin istatistiksel hatasının küresel bir maaş kazanıp kazanamayacağınızı tamamen sınırladığı bir sistemde hala takılıp kalırsak, insanlar küresel düzeyde ödenen uzaktan çalışma fırsatlarına gerçekte nasıl erişebilecekler?” diyor.
Razavi, yerleşik ulus-devlet, pasaport, vize ve vergi sistemlerinin tepetaklak olmasının hemen olmayacağını kabul ediyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, ülkeleri dijital göçebeler hakkında eğiterek başlamayı ve daha iyi vizeler geliştirmelerine yardımcı olmayı planlıyor.
Razavi “şuanda, uzaktan çalışma ana akım haline geldiğinden, göçebe topluluğunun olgunlaşması ve dünya için anlamlı bir şeye dönüşmesi için doğru an” diyor.
Yeni bir vize türü
Projenin web sitesine göre Plumia’nın pasaport vizyonunun tamamen gerçekleşmesi için en az on yıl uzak gerekli olduğunu söylüyor. Razavi ise çoğu dijital göçebe vizesinin hedefi kaçırdığına inanıyor. Bazıları başvuru sahiplerini yerel vergiler ödemeye zorlamaktadır. Örneğin İspanya’da uzaktan çalışan yabancılar, ilk dört yıl için yüzde 15 gelir vergisi ödemek zorunda. Razavi, “Dijital göçebeler hareketlilik ve esneklikle daha fazla ilgilenme eğiliminde” diyor.
Esneklik taleplerini karşılamak için Adobe, Dropbox ve Lyft gibi işverenler, çalışanların haftada daha az sayıda gün ofise gelmelerine olanak tanıyan “her yerden çalışma” ya da melez personel siyasaları da sundu. Bununla birlikte, çoğu durumda, “herhangi bir yerden çalışma”, yalnızca aynı ülke içinde ya da işverenin daimi tüzel kişiliklere sahip olduğu yerde anlamına gelir.
Yine de, dijital göçebe vizelerinin artan ürünü herhangi bir gösterge ise değişim oluyor ve bunun kalıcı bir etkisi olabilir. Bu etki, turist vizesiyle Avustralya’ya girmeye çalıştığında iki gün gözaltında tutulduğunu söyleyen Martin gibi, sadece tam zamanlı dijital göçebeler için değil, aynı zamanda çalışmak ve seyahat etmek isteyen herkes için de kalıcı olabilir.
Kaynak: Time