Direniş geleneği sürgünde yaşıyor

Toplum/Yaşam Haberleri —

Gültan Kışanak / foto: Erkan Gülbahçe

Gültan Kışanak / foto: Erkan Gülbahçe

  • Gazetemiz Yeni Özgür Politika ile dayanışma etkinliği Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlendi. Gecede konuşan Gültan Kışanak, "Uzun bir yoldan geliyoruz, yoldaşlığımız çok eskidir. Yeni Özgür Politika, Avrupa’da özgür basının ilk tohumudur” dedi.

M. ZAHİT EKİNCİ/FRANKFURT

Gazetemiz Yeni Özgür Politika ile dayanışma etkinliği Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlendi. Saalbau’da gerçekleşen geceye okuyularımız, siyasetçiler, Kürt kurum temsilcilerinin de alarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı. Gecede konuşan Gültan Kışanak, "Bedeller ödedik, zorluklar yaşadık ama emeğimize ve yitirdiğimiz canlara sahip çıkarsak kazanmaya yakınız” dedi.

 

foto: Deniz BABİR

 

Sunuculuğunu Berfin Hezil’in yaptığı gecede açılış konuşmasını Mircan Asmin yaptı. Yeni Özgür Politika'nın güçlü ve bedeller ödemiş bir geleneğin sürgünde büyüyen sesi olduğuna dikkat çekerek şunları aktardı: "Bizler gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Bu inadımız, gerçeğe bağlılığımız, ahlaki ve insani duruşumuz, varlık gerekçemizdir. Gazeteniz Yeni Özgür Politika, hem mateminizin hem de sevincinizin ortağı olmayı sürdürecek. Sırtını güçlü bir sermaye grubuna dayamayan veya devlet fonlarıyla beslenmeyen Yeni Özgür Politika'nın ayakta kalması sizlere bağlı. Daha güçlü ve nitelikli bir gazete için 'her eve bir gazete' ilkesinden hareketle Yeni Özgür Politika’ya abone olmaya, eleştiri ve önerilerinizle güçlendirmeye ve sahip çıkmaya çağırıyoruz. Yeni Özgür Politika sizin kurumunuz, yaşatacak olan sizlersiniz."

 

foto: Deniz BABİR

 

Kışanak: Özgür basının ilk tohumu

Gecede siyasetçi kimliğinin yanı sıra eski bir gazeteci de olan Gültan Kışanak bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmada 9 yıl sonra ilk defa Avrupa’da bir programa katılmanın heyecanını yaşadığını belirten Gültan Kışanak, "Uzun bir yoldan geliyoruz, yoldaşlığımız çok eskidir. Bedeller ödedik, zorluklar yaşadık ama emeğimize, anılarımıza ve yitirdiğimiz canlara sahip çıkarsak kazanmaya yakınız. Biraz buruk, biraz kaygılı ama daha çok umut doluyuz. Yeni Özgür Politika, Avrupa’da özgür basının ilk tohumudur. Zamanla dallandı, budaklandı. Farklı yayınlara, televizyonlara, ajanslara ve dergilere dönüştü. Ancak Özgür Politika, bu ilk tohumu bugünlere kadar yaşatan bir gelenek olarak yoluna devam ediyor. Bizlere düşen, bu özgür kalemlerin yanında durmak, onlarla birlikte olmak ve bu mücadelenin sürmesi için üzerimize düşeni yerine getirmektir" dedi.

 

foto: Erkan GÜLBAHÇE

 

Çağrının bir muhatabı devletse diğeri biziz

Rêber Apo’nun 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na da değinen Gültan Kışanak, sürecin halklar tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları aktardı: “Bu çağrının bir muhatabı devletse diğeri biziz. Devlet dönüşümünü sağlarken biz de yeni sürecin ruhuna uygun şekilde kendimizi dönüştürmeliyiz. Yeni bir dönem ancak güçlü bir moral üstünlükle yürünebilir. Daha başlarken yorgun, kaygılı ya da tereddütlü davranırsak başarıya ulaşamayız. Bu süreçte görevimiz; demokratik toplumun inşasında yeni bir sayfa açmak, kırılanı onarmak, dağılanı toplamak, eksik olanı tamamlamak, demokratik olmayanı düzeltmek, toplumsal olanı güçlendirmek, kendimize ayna tutarak yenilenmek ve moral kazanarak büyük bir coşku ve kararlılıkla bu yolda ilerlemektir. Çünkü bu sürecin gerçek sahibi halktır. Kürt halkıdır, gençliktir, kadınlardır. Mücadelenin tarihini omuzlarında taşıyan, yurtseverlik görevlerini bugüne kadar büyük bir fedakarlıkla yerine getiren de halkımızdır. Şimdi bu birikimi bir araya getirme zamanıdır.

Gençlerin önünü açalım

Gittiğimiz her yerde sıkça aynı cümlelerle karşılaşıyoruz: “Artık eskisi kadar moral yok”, “Gençlerle aramızda mesafe açıldı”, “Gençler bizi eskisi gibi dinlemiyor.” Buradan mücadeleye emek vermiş tüm yoldaşlara seslenmek istiyorum: Gençlerin önünü açalım. Onlara sorumluluk verelim. Bizim gibi düşünmelerini değil, kendi geleceklerinin sorumluluğunu almalarını isteyelim. Hepimiz kendi gençliğimize dönüp baktığımızda biliyoruz. Biz de gençken kimseyi dinleyerek yol yürümedik. Dinleseydik, bu mücadelenin birçok kapısını açamazdık. Dolayısıyla “genç başladık, genç bitireceğiz” diyen bir hareketin, gençlerle arasında mesafe olduğunu söylemesi kabul edilemez. Gençlik bu mücadelenin temel gücüdür. Sorumluluk alacak, gerektiğinde bize eksiklerimizi de söyleyecektir. Çağrım bütün genç arkadaşlaradır: Birbirinizi en iyi siz anlarsınız. Yeni çağın dilini, iletişimini, mücadele yöntemlerini en iyi siz biliyorsunuz. Yeter ki sorumluluk duygusuyla, ülke sevgisiyle, özgürlük inancıyla bu yola kendinizi adayın. Eskiye saplanıp kalmayın. Fakat köklerinize sahip çıkarak yeniyi daha güçlü kurun.

 

foto: Deniz BABİR

 

Suni tartışmalara kulağımızı kapatmalıyız

Sayın Öcalan her fırsatta dünyanın dört bir yanına dağılmış halkımıza mesajlarını iletiyor. Avrupa’ya, Rojava’ya, Mexmûr’a, Şengal’e, Rojhilat’a, tüm diasporaya sesleniyor: 'Özgürlüğü önce yüreğinizde ve bilincinizde yaşatın, sonra ülkeye taşıyın.' Mesele fiziki olarak nerede olduğumuz değil, bilinç, duygu ve bağlılık olarak nerede durduğumuzdur. Hep birlikte şu sözü verebilmeliyiz: 'Nerede yaşarsam yaşayayım, yüreğim ülkemdedir.' Bu nedenle suni tartışmalara kulağımızı kapatmalıyız. Kürt halkı, ülkesiyle, özgürlük sevdasıyla ve mücadelesiyle dimdik ayaktadır. Bundan sonra da birliğini, örgütlenmesini, dayanışmasını ve ortak mücadelesini büyüterek özgürlüğe yürüyecektir. Yolumuz açık olsun."

 

 

* * *

Zeki Bayhan: Politika direnişin merkezi

Sağlık sorunları nedeniyle 11 Eylül’de İmralı Adası’ndan İzmir 2 Nolu F Tipi hapishanesine sevkedilen ve halen orda tutulan Zeki Bayhan da İmralı Kolektifi üyesi imzasıyla dayanışma gecemize gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi: “Özgür Politika, on yıllardır özgürlük mücadelemizin önemli bir direniş mevzisi olmuştur. Egemenler halkların kolektif aklını dağıtır, ama özgürleşen Kürt aklıyla bu halk yeniden tarih sahnesindedir. Diasporadan Kürdistan’ın dağlarına uzanan bir köprü kurmayı başaran Yeni Özgür Politika, yurtseverlik kültürümüzün sesi olmuştur… Sizlere başta Rêber Apo ve İmralı Kolektifi olmak üzere cezaevindeki tüm yoldaşların direnişle demlenen sıcak selamlarını, sevgilerini ve başarı dileklerini yolluyoruz. Yeni Özgür Politika’nın özgür Kürdistan’da elden ele dolaşacağı günlerin yakın olduğu umuduyla selamlar, sevgiler.”

 

foto: Deniz BABİR
foto: Erkan GÜLBAHÇE

 

foto: Erkan GÜLBAHÇE

 

Dayanışma gecesine sanatçılar Hozan Comerd, Berfîn Mamedova ile Erdoğan Emir de seslendirdikleri ezgilerle renk kattılar.

 

 

* * *

Aboneliği oğluma miras bırakacağım

 

 

Urfa/Viranşehirli Bahattin Kaplan, sırtından ameliyat olmasına rağmen etkinliğe katılmak için bir gün öncesinden Kassel’den Frankfurt’a gelmiş. 1995 yılından bu yana Özgür Politika’nın abonesi olduğunu belirten Kaplan, gazeteyle kurduğu bağı şu sözlerle dile getirdi: “Sabah kalktığımda ilk işim postacıyı beklemek. Güne Özgür Politika ile başlıyorum. Gazeteyi okumak beni her yönüyle güçlü kılıyor. Toplum içinde iki kelam edecek cesareti ondan alıyorum. Adeta nefes borusu gibi. Abone olduğum gibi pek çok kişiyi de abone yaptım. Gazete aboneliğini çocuklarıma miras bırakacağım.”

 

 

Gönül köprüsü

Etkinliğe katılan bir diğer isim, Dersim kökenli Ezo Şirin. Almanya’da doğup büyümesine rağmen ulusal değerlerden kopmadığını vurgulayarak gazeteye sahip çıkmanın bir yurtseverlik görevi olduğuna dikkat çeken Ezo Şirin ise şunları belirtti: “50 yaşımdayım, burada doğdum ama değerlerimle büyüdüm. Gazete bizim gözümüz, kulağımız. Gazete, ülke ile aramızda bir gönül köprüsü. Kendine yurtseverim diyen herkesin bu gazeteyi yaşatmak için çaba göstermesi gerekir.”

 

 

Can verenler oldu

Almanya’nın Köln kentinde yaşayan yazar Cemal Kılıç ise hem okuyucu hem de yazar kimliğiyle dayanışma gecesine katıldı. Gazetenin tarihsel önemine vurgu yapan Kılıç şunları söyledi: “Yeni Özgür Politika sıradan bir gazete değil. Direnişçi bir gelenekten geliyor. Bu gelenekte onur, asalet ve fedakârlık var. Bu gazetenin yaşatılması için can verenler oldu. Bu bilinçle sahip çıkmak gerekir.”

 

 

Büyük bir misyon üstleniyor

Yaklaşık yedi yıldır Almanya'da yaşayan ve altı buçuk yıldır da gazetenin abonesi olan Yusuf Tüzün ise dayanışma gecesine Mannheim’dan katıldı. Gazetenin haber ve köşe yazılarını doyurucu bulduğunu belirten Tüzün, özellikle Kürtçe sayfaların önemine değindi: “Kürtçe sayfalar çok kıymetli. Bu gazete burada yaşayan halkımız için büyük bir misyon üstleniyor. Başta iş insanları olmak üzere herkesin bu yayına destek vermesi gerekir.''

 

 

Daha fazla toplum haberi olmalı

15 yıldır gazeteye abone olan Suzan Güneş de Bingen am Rhein kentinden ailesiyle birlikte dayanışma gecesine katıldı. Gazetenin diasporada yaşayan Kürtlerin yaşamını yeterince yansıtmadığını belirten Güneş, muhabir ağının genişletilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Avrupa’da birçok alanda başarılı kadınlar var. Kadın, çocuk, yaşlılar ve göçmen hakları gibi konulara daha fazla yer verilmesini istiyoruz. Kamp ve sığınma merkezlerinde yaşayan insanlarımız kendilerini yalnız ve sahipsiz hissediyor. Bu meseleleri daha çok işlemeli.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.