• QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî: Ahmed El Şara, bu görüşmede daha açıktı. Bazı konularda anlaştık. Askeri bir komite yakın zamanda Şam’a gidecek. YAT, Suriye’nin her bölgesinde DAİŞ’e karşı savaşacak. QSD, Suriye ordusunun bir parçası olurken, Asayiş de İçişleri Bakanlığı’nın bir parçası olacak.
• Reqa ve Dêrazor’dan çekilmeyi gündemimize dahi almadık. Bu kentlerden binlerce genç hala saflarımızda. Yönetime oradaki halk karar verecek. Ayrıca, Halep’te provokasyon yapan güçler var. Orada direnen herkesi kutluyoruz. Kimsenin zorla bize bir şey yaptırmayacağını herkese gösterdiler.
• Uluslararası Koalisyon, Şam hükümetinden resmi olarak DAİŞ’e karşı mücadeleye katılmasını istemiş. DAİŞ’e karşı mücadelede Koalisyon’la 5 nokta üzerine anlaştık. İlerleyen zamanlarda Efrîn halkımızın dönüşü başlayacak. Halkımız buna hazır olmalı. Serêkaniyê ve Girê Spî için de girişimlerimiz var.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim ile Şam’daki Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) yönetimi arasında 10 Mart’ta 8 maddelik bir mutabakat imzalandı. Mutabakat; Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Şam ordusuna entegrasyonundan, yeni yapılacak anayasa tüm halkların, kimliklerin ve inançların hakkının tanınmasına, yerinden göçertilen halkın güvenli dönüşüne kadar birçok önemli kapsıyordu. Ancak, HTŞ anlaşmanın pratikte uygulanmasını engelleyen birçok adım atarak, merkeziyetçi zihniyeti dayattı. Buna karşın Özerk Yönetim, başta Kürtler olmak üzere tüm halkların eşit ve özgür bir şekilde yaşaması için diyalog ve müzakere mekanizmasına başvuruyor.

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Özerk Yönetim Diş İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Komutanı Rohilat Efrîn, bu kapsamda 7 Ekim’de Şam’da HTŞ yetkilileriyle bir araya geldi. Ebdî, Cuma günü QSD’nin kuruluşunun 10. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen askeri törende, “Askeri bir komite yakın zamanda Şam’a gidecek ve QSD’nin nasıl entegre olacağını görüşecek. Anti Terör Birlikleri (YAT), Suriye’nin her bölgesinde DAİŞ’e karşı savaşacak” sözleriyle, toplantıda konuşulanların ipucunu verdi.

Önceki akşam da Ronahî TV’de gazeteci Alan Meîş’in sorularını yanıtlayan Ebdî, birçok önemli konu hakkında bilgi verdi. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın 6 Ekim’de Hesekê’ye yapığı ziyarete değinen QSD Genel Komutanı, şunları söyledi: “Hem DAİŞ’e karşı mücadele açısından hem de Suriye Geçici Hükümeti arasındaki görüşmelere dair önemli bir ziyaretti. Son zamanlarda Şam ile aramızda yapılan görüşmelerde bir yavaşlama vardı o konuşuldu. Bu görüşmenin etkileri bir gün sonra Şam’da yaptığımız görüşmede de kendini gösterdi.”

Değişiklikler kaçınılmaz

Şam’da HTŞ lideri Ahmed El Şara’nın (Colani) da katıldığı görüşmede 10 Mart mutabakatı üzerinde durduklarını ifade eden Ebdî, “Biraz açık konuştuk. Bundan kaynaklı sonuç alan bir görüşme oldu. Birçok esas konuda önemli bir gelişme kattetik. Olumlu bir görüşmeydi. Savunma Bakanlığı ve İstihbarat ile özel bir toplantımız oldu. Genel bir ateşkes üzerine anlaştık. Bu diyalogun üst seviyede devam etmesi gerek. Bazı konularda her ne kadar anlaşmamış olsak da diyalog başlattık ve sürdüreceğiz. Kuzey ve Doğu Suriye’nin geleceği ne olacak? Bu merak ediliyor. Biz merkezi olmayan bir Suriye istiyoruz. Bunu konuştuk. İki tarafta da bir irade var. Suriye’nin merkezi olmaması konusunda bir yaklaşım var. Bu konuda görüş alışverişleri devam edecek. Özerk Yönetim’den bir heyet yeni Suriye hükümetini ziyaret edecek. Suriye’nin genel yasalarında değişimlerin olması gerek. Bunu kendileri de böyle düşünüyor. Birçok adım karşılıklı atılacak. Bazı pratik adımlar atılacak ki devamı gelsin. Biz de Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz ancak yönetimin merkezi olmaması gerek. İlerleyen zamanlarda bu konuda görüşler olacak ve bazı değişikliklerin yapılması kaçınılmaz” dedi.

QSD heyeti Şam’a gidecek

Ebdî, QSD’nin Suriye ordusunun bir parçası olması kararının da ele alındığını söyledi ve ekledi: “Ahmed El Şara bu konuda daha açıktı; bazı konularda anlaştık. Ancak heyetlerin detaylar üzerine görüşmesi gerek. QSD içinde şehit düşen, emek veren, yaralananların emeklerinin boşuna geçmemesini esas alıyoruz. QSD, 10 yıldan fazla bir süredir savaşıyor. Suriye’nin de QSD’ye ihtiyacı var. Bunu Suriye geçici hükümeti yetkilileri de söylüyor. Bu konuda bir kararlaşma oldu. Askeri heyetimiz 3-4 gün içinde Şam’a giderek bazı görüşmeler yapacak. DAİŞ’e karşı mücadele için İç Güvenlik Güçleri’nin (Asayiş) sayısını arttırmak zorunda kaldık. 30 bine yakın Asayiş gücümüz var. QSD Suriye ordusunun bir parçası olurken, Asayiş de İçişleri Bakanlığı’nın bir parçası olacak. Asayiş’i de temsil edecek isimlerin yer alacağı QSD heyeti Şam’a giderek, bu konuyu tartışacak. Çerçeve olarak bazı kararlaşmalar oldu ama detaylar üzerine konuşmalar devam edecek.” 

 Koalisyon’la 5 konuda anlaşma

Saldırılarını bu yıl arttıran DAİŞ’e karşı mücadele yollarına ve Uluslararası Koalisyon’la devam eden çalışmaya dikkat çeken Ebdî, “Uluslararası Koalisyon, Şam hükümetinden resmi olarak DAİŞ’e karşı mücadeleye katılmalarını istemiş. DAİŞ’e karşı mücadelede Uluslararası Koalisyon ile 5 nokta üzerine anlaştık. Binlerce DAİŞ’li tutuklu var. Bunlarla ilgili bazı istekler oldu, kabul ettik. Şam’ın da kabul ettiğini düşünüyoruz. Bu adımlardan sonra DAİŞ’e karşı mücadelenin Suriye’nin ortak mücadelesi haline dönüşmesini umut ediyoruz. Yerinden edilen her kes evlerine dönmeli. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’den yerinden edilen herkesin yerlerine dönmesinin zamanı geldi. İlerleyen zamanlarda Efrîn halkımızın yerlerine dönmesi başlayacak. Halkımız buna hazır olmalı. Serêkaniyê ve Girê Spî için de girişimlerimiz var. Onları unutmadık” ifadelerini kullandı.  

Halep’te provokasyon yapan güçler var

Ebdî, konuşmasının devamında geçtiğimiz hafta Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine yapılan saldırılara işaret ederek, “Halep’te provokasyon yapan güçler var” uyarısını yaptı.

“Bu iki mahalle Halep’te, ancak herkesin sorunudur. Bizim için çok önemli” diyen Ebdî, şöyle devam etti: “Herkes Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’da çatışmaların bir daha çıkmaması için uğraşıyor. Ayrıca orada direnen herkesi kutluyoruz. Güçlü bir direniş sergilediler. Kimsenin zorla bize bir şey yaptırmayacağını ve diyalogun ne kadar önemli olduğunu gösterdiler.”

Öte yandan, Kürtlerin hakkının tanınması ve güvenceye alınması için anayasal değişikliklerin olması gerektiğine işaret eden Ebdî, “Kürtçenin okullarda resmi dil olması ve haklarının güvenceye alınması gerekir. Kürtçe için bir heyetin Şam’da bu konuda görüşmeler yapması lazım ve bir heyetin oluşturulması çalışmaları yapılıyor” diye konuştu.

Reqa ve Dêrazor’da çekilme gündemde yok

Son zamanlarda özel savaş medyasının yaydığı “QSD, Reqa ve Dêrazor’dan çekilecek” iddialarına açıklık getiren Ebdî, şu sözlerle son noktayı koydu: “Reqa ve Dêrazor’un geleceğine dair düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaştık. Kuzey ve Doğu Suriye nasıl idare edilecekse bu kentler de öyle idare edilecek. Bu kentlerden binlerce genç saflarımızda ve savaşlarda şehit düştüler. Onlar nasıl yönetilmek istiyorsa öyle yönetilecek. Oralarda yaşayan halklar buna karar verecek. Oralardan çekilmeyi gündemimize dahi almadık. Zaten halk 10 yıldır kendini yönetiyor ve merkezi olmayan bir Suriye’de kendilerini yönetmeye devam etmek istiyorlar.”

Türk devleti olumlu rol oynayabilir

Suriye’de yaşanan sorunların Suriye halklarının birlikte çözüme kavuşturması gerektiğini belirten Mazlum Ebdî, “Suriyeliler olarak kendi sorunlarımızı kendimiz çözmek istiyoruz. Garantör güçler var doğru ancak kimse dışarıdan direkt müdahale etmemeli. Türkiye bu konuda olumlu bir rol oynayabilir. Türkiye olmadan Suriye’de bir çözüm çok mümkün değil. Türkiye’nin kaygıları göz önünden bulundurulmalı. Türkiye ile görüşmelerimiz oluyor; açık kanallar var. Bazı kaygıları olduğundan bizimle paylaşıyorlar. Bu görüşmelerin devam etmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ

 

* * *

Ankara’da kritik toplantı

 

 

HTŞ rejimi, Özerk Yönetim’le görüştükten sonra MİT’ten perspektif almak için bir kez daha Ankara’ya gitti.  Görüşmede, Türk devleti tarafında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, HTŞ’den ise Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve İstihbarat Başkanı Hüseyin Es-Selame yer aldı. HTŞ, “sınır güvenliği, terörle mücadele, iş birliği ve ortak eğitim” konularını ele alacağını belirtirken, Türk devletinin gündeminde ise QSD’nin tasfiyesi var.