Emniyet gazetecileri fişliyor

  •  DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun yargılandığı dava dosyasında ortaya çıkan 'Gizli' ibareli belgeye göre; Müftüoğlu ve TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş'un aralarında olduğu 20 gazeteci, Emniyet Genel Müdürlüğünün talebiyle fişlendi. 

Hakkında açılan dava dosyasında suç ve delil bulunmadığı için Emniyet tarafından algı oluşturmak adına 'Gizli' ibareli bir fişleme belgesi iletildiğini belirten DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, "Bu belgeyle birlikte mahkeme heyetine suçlu ya da 'terörle iltisaklı' gibi gösterilerek, bu davada ceza almamı amaçlıyorlar, ancak asıl suçun gazetecileri fişlemek olduğunu belirtmek gerekiyor" dedi.

Hakkındaki davalar nedeniyle belli bir süre yurt dışında yaşadıktan sonra Ermenistan üzerinden Avrupa’ya geçmek istediği sırada pasaportunun sahte olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı olmadan İran’a iade edildikten sonra Türkiye-İran sırına bırakılan gazeteci Aziz Oruç, 11 Aralık 2019'da Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı. Oruç’un “Örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı dava dosyasına, Emniyet Genel Müdürlüğünün istihbarat amaçlı yaptığı gazeteci fişlemeleri de girdi. Aynı dosyada, Oruç’a yardım ettiği belirtilerek, “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten yargılanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu ile birlikte 20 gazetecinin fişlendiği belgede, 'Gizli' ibaresi kullanıldı. 

 Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik toplanan istihbarat bilgilerine dayanan fişlemede, gazetecilerin “Journalist Post” adlı bir dergide yazılarının çıktığı belirtildi. Söz konusu derginin Fethullah Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu öne sürülen fişleme tutanağında, gazetecilerin isimleri, TC kimlik numaraları, dergideki pozisyonları ve Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinde kaydının bulunup bulunulmadığı bilgileri yer aldı.  

TGS Genel Başkanı da

Derginin yönetiminde yer alan ve dergiye yazı gönderenlerinin isimlerinin yer aldığı fişlenmede Engin Sağ, Şemsi Açıkgöz, Mustafa Kılıç, Yüksek Durgut, Ramiz Kılıçarslan, Necdet Çelik, Hasan Cücük, İsmail Muhammet Sağıroğlu, Enes Cansever, Basri Doğan, Türkmen Terzi, Vedat Demir, Rabia Yavuz Türe, Yunus Erdoğdu, Naciye Nur Kılıç, Erkan Pehlivan, Dicle Müftüoğlu, Mustafa Kuleli, Ergkin Emet ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un isimleri yer aldı. Gazeteciler Durmuş ve Müftüoğlu’nun dergiye yazı gönderdikleri kaydedilen fişleme tutanağı, 24 Mayıs 2022’de 174774 sicil numaralı ile 356021 sicil numaralı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler tarafından imza altına alındığı görüldü.

Fişleme listesi gönderildi

İçişleri Bakanlığının, Emniyet Genel Müdürlüğünün talebiyle Fethullah Gülen yapılanmasına dair açık kaynak taraması ile isim listesi ve bilgi notu oluşturulması talebiyle oluşturduğu fişleme listesinin, İl Emniyet Müdürlüğünün çalışmalarında değerlendirilmek üzere gönderildiği belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen listenin, 'Gizli' ibareli belge ile Ağrı, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Giresun, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kocaeli, Sivas ve Trabzon il emniyet müdürlükleri terörle mücadele şubelerine gönderildiği belirtildi. 

Gerekli çalışmaların yapılması

Gönderilen listelerdeki kişilere yönelik işlem için adli makamlardan alınan talimatlar doğrultusunda çalışma yapılması gerektiği kaydedilen belgede, hazırlanan listenin çalışmalarda değerlendirileceği belirtilerek, “Söz konusu bilgi notu ve isim listesi yazımız ekinde gönderilmiş olup, bilgilerin bilmesi gerekenler prensibine göre hareket edilerek ilgisiz ve yetkisiz kişi, kurumlarla paylaşılmamasını, bildirilen istihbari nitelikteki bilgilerde adı geçen şahıslarla ilgili adli makamlardan alınacak talimat/talimatlar doğrultusunda gerekli çalışmaların yapılmasını ve neticesinden daire başkanımıza bilgi verilmesini dağıtımdaki il emniyet müdürlüklerinden, arz ederim…” ifadeleri yer aldı.

Emniyet suç işliyor

DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, hakkındaki fişlemeye dair şunları söyledi: “Gazeteci arkadaşım Aziz Oruç, İran’dan Türkiye’ye atılmıştı. Ailesi de Aziz sınır hattında kaldığı için bana ulaşmıştı. Ailem Bazîd'de oturduğu için Aziz’i evlerinde ağırlamalarını talep ettim. Bu kadar basit, insani ve arkadaşlık gereği olan bir durum nedeniyle ilk süreçte babam tutuklandı ve 8 ay cezaevinde kaldı. Hakkımda ise ‘Örgüte yardım’ iddiasıyla dava açıldı. Dava dosyasına baktığımızda anlattıklarımın dışında bir suç içeren delil bulunmuyor. Emniyet tarafından hakkımda algı oluşturmak adına 'Gizli' ibareli bir fişleme belgesi iletiliyor. Bu belgeyle birlikte mahkeme heyetine suçlu ya da 'terörle iltisaklı' gibi gösterilerek, bu davada ceza almamı amaçlıyorlar. Ancak asıl suçun gazetecileri fişlemek olduğunu belirtmek gerekiyor. Bir dergiye yazdığım yazı, yani mesleğimi yaptığım için fişleniyorum. Aynı zamanda bir meslek örgütü temsilcisiyim ve yazdığım yazı da derneğimizin yürüttüğü mücadeleyi, Kürt gazetecilerin karşılaştığı zorlukları aktarma amacıyla kaleme alınmıştı. Görevimi yaptığım için yargılanmam isteniyor. Aynı durum TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş’a yönelik de yapılmış. Aynı sayıda yazı yazdığımız için bu durum benim dava dosyamda açığa çıktı. Fişlemenin bir suç olduğunu bir kez daha vurguluyorum ve tüm bunlara karşı gazeteciliğin suç olmadığını söylemeye ve mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz."  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.