Fatma Altınmakas: Çığlıklarımızı duyun!

Kadın Haberleri —

.

.

  • Ben Fatma Altınmakas. 14 Temmuz’da katledildim. Bir sonraki duruşmam 6 Mayıs’ta. Sizden isteğim; faillerimin yargılanmasını sağlamanız, taciz, tecavüz, şiddete uğrayan kadınların çığlıklarını duymanız. Benim için geç oldu, onlar için geç olmasın.

DENİZ YILDIZ/İSTANBUL  

“Ben Fatma Altınmakas. Evli olduğum erkek tarafından 14 Temmuz’da öldürüldüm. Anladım ki bu coğrafyada kadın olarak yaşıyorsanız payınıza ölüm, taciz, tecavüz, şiddet, diri diri yakılmak düşüyor. Kimimiz çocuğumuzun gözleri önünde öldürülüyoruz, kimimizin cansız bedeni kıyıda kuytuya bırakılıyor veya cansız bedenimize bile tahammül edilmeyerek, parçalara bölünüyoruz. O kadar çok öldürülüyoruz ki ismimiz bir yerden sonra sadece rakamlara sığdırılıyor ve “Mart ayında en az 28 kadın erkekler tarafından öldürüldü” deniliyor bizim için. Oysa arkamızdan bıraktığımız annemiz, çocuğumuz, o acıyı ömür boyu en derinlikte hissediyor. Belki de fotoğrafımızı sol göğüslerinin üzerinden bir an olsun indirmiyorlardır ama sizler, kısa bir sürede unutuyorsunuz.  
 
Beni de unutacaksınız

Bir olsak, birlik olsa bu kadar kadın öldürülür mü diye düşündüğüm çok zaman oluyordu. Ölmeden önce isimlerini duymuştum televizyondan. Emine Bulut, Pınar Gültekin, Özgecan Aslan, Helin Palandöken ve daha nicesi… Duymuştum ama öyle o anda kaldı sadece. Sonra bir gün geldi, sıranın bende olduğunu anladım. Ben de öldürüldüm tıpkı onlar gibi ve ilk zamanlar ismim her yerde geçiyor belki ama sonra rakamdan ibaret olacağım. Hatırlayan, sadece çocuklarım ve ailem olacak. Onlar bayramda seyranda gelip mezarımın başına benim için dualar edecek, adıma hayırlar dağıtacak ama siz bütün öldürülen diğer kadınlar gibi beni de unutacaksınız.  

Okula hiç gitmedim

Ben Fatma Altınmakas. Size hikayemi bu sefer kendi ağzımdan anlatacağım. 6 Şubat 1988’de Patnos, Hozdemir köyünde dünyaya geldim. İçinde büyüdüğüm ailede herkesle iyi ilişkilerim vardı. Benim için “cana yakın” diyorlardı. Okula hiç gitmedim. Sadece ben değil, benim dönemimde olan kız çocuklarının yüzde 90’ını okula gönderilmiyordu. Çünkü kız çocukların okuması “ayıp” karşılanıyordu, erkek çocuklar ise 5’inci sınıfa kadar okutulurdu. Maddi durumu olan aileler erkek çocuklarını şehre gönderir okuturlardı. Ben okumadım, okuma yazmam yok. 19-20 yaşımda bana görücü geldi Kazım Altınmakas. Onunla görücü usulü ile evlendim. Ve dünyaya 6 çocuk getirdim.  

Haykırışlarımı duymadınız

Mûş’un Melazgir ilçesine bağlı Qêranlî (Gölağılı) köyünde yaşıyorduk. Evli olduğum erkeğin kardeşi Sinan Altınmakas, bana tecavüz etti. Haykırdım, bağırdım, çağırdım, “yapma” dedim. “Çocuklarım var” dedim. Ama sesimi ne ona ne de dünyaya duyurabildim. Biri duysaydı, belki bugün yaşıyor olacaktım ve çocuklarımın arasında olacaktım. Ama çocuklarım öksüz kaldı.  
 
Yaşadıklarımı anlattım ama…

Şikayetçi olmadan önce Sinan Altınmakas isimli şahıs yaklaşık 3 ay önce beni telefonla arayarak taciz ve tehdit etti. Bana “Yanıma geleceksin. Gelmezsen seni öldüreceğim, sonra da kocanı …” dedi. 3 ay öncesinde de bana karşı taciz saldırıları oldu. Ben karşı çıktığım için bir şey yapmadı. Ama son 3 ayda  beni, çocuklarımı ve eşimi öldürmekle tehdit ettiği için korktum ve ne dediyse yapmak zorunda kaldım. Bütün bunları karakolda anlattım. Ama… 
 
Ölüm fermanımı eline verdiler

12 Temmuz’da evli olduğum erkek olan Kazım Altınmakas ile birlikte Malazgirt Jandarma Karakolu’na giderek, Sinan Altınmakas hakkında suç duyurusunda bulundum. Türkçe bilmiyordum, bana tercüman da getirilmedi. O şekilde şikayetimi yaptım. Şikayetimin ardından Sinan Altınmakas gözaltına alındı ama iki gün sonra “yeterli delil olmaması ve delilleri karartma imkanı olmaması” gerekçesiyle serbest bırakıldı. Aynı gün Muş Adli Tıp Kurumu’na gittim. Burada darp edildiğime dair belge verdiler bana. Sinan Altınmakas bütün bunlara rağmen bırakıldı. O bırakıldığı gün ölüm fermanımı yazdılar, evli olduğum adamın eline verdiler. Kazım Altınmakas eline verilen silah ile başıma iki el ateş etti. Yere yığıldım ve cansız bedenimi başkaları kaldırdı. Cenazemi Patnos’un Hozdemir köyüne defnettiler.  

Faillerim emri verdi, Kazım tetiği çekti 

Ölüm fermanımın eline verildiği Kazım Altınmakas, beni öldürdükten sonra gözaltına alınarak, “Kasten öldürme” suçundan tutuklandı. Ailem, Sinan Altınmakas’ın tutuklanması için Malazgirt Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yaptı ama “Adli kontrol tedbirleri ölçülü” denilerek reddedildi. 

Daha sonra ölümümle ilgili tutuklanan Kazım Altınmakas hakkında iddianame hazırlandı. Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, Patnos Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 5 sayfalık iddianamede, Kazım Altınmakas’ın “kasten öldürmek” suçlamasıyla cezalandırılması talep edildi. Ama failim sadece Kazım değil. O sadece kendisine söyleneni yaptı ve tetiğe bastı.  

Kadınların çığlığını duyun

İlk duruşmam 30 Mart’a görüldü. Kazım, daha önce savcılıkta beni “nasıl olduğunu bilmeden” öldürdüğünü ileri sürdü. Duruşmada ise bu ifadesini değiştirerek elimde silahı alamaya çalıştığı sırada ateş aldığını söyledi. Oysa olay öyle olmadı. Eline aldığı gibi başıma iki el ateş etti. Bir sonraki duruşmam 6 Mayıs’ta. Sizden isteğim; faillerimin yargılamasını sağlayın, taciz, tecavüz, şiddete uğrayan kadınların çığlıklarını duymanız. Benim için geç oldu onlar için geç olmasın. Hiçbir çocuk annesiz kalmasın, hiçbir annenin yüreği yanmasın.”  

‘Babam Fatma’yı çok severdi’

Hikayesini dinlediğimiz Fatma’nın ağabeyi ve aynı zamanda avukatı Mir Bedirhan Ayaz, kardeşinin evlendikten sonra da aile ile iletişimini kesmediğini, sürekli ilgili olduğunu söyledi. Kardeşi Fatma ile birlikte büyüdüklerini ifade eden Ayaz, “Ataerkil anlayışta bir aile olmamıza rağmen babam Fatma’yı daha çok severdi” dedi.  

‘Silsile Fatma’nın ölümüne kadar devam etti’

Fatma okula gitmediği için okuma yazmasının olmadığını söyleyen Ayaz, “Türkçeyi çat pat konuşurdu. Yani bir Türk, Türkçe konuştuğu zaman onu anlamazdı. Kürtçe-Türkçe karışımı konuşuyordu” diye belirtti. Kardeşi öldürülmeden önce eşiyle birlikte karakola giderek şikayetçi olduklarını anımsatan Ayaz, “Barodan bir meslektaşımız zorunlu müdafi olarak atanmıştır. Şikayet esnasında meslektaşımız da Fatma’nın Türkçe bilmediğini belirtmiştir. Velhasıl Fatma kendini anlatamadı, anlaşılmadı. Atanan meslektaşımız tercüman için diretebilirdi. Ama silsile bir şekilde devam etti, ta Fatma’nın ölümüne kadar” diye konuştu.  

Duruşma 6 Mayıs’ta

“Fatma meramını anlatamadığı için cinsel saldırıda bulunan Sinan Altınmakas, savcılığın tutuklama ısrarına rağmen Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı” diyen Ayaz, “Sinan Altınmakas serbest bırakıldıktan sonra ailenin bütün fertleri toplanarak ‘Senin eşin, Sinan Altınmakas’a iftira attı, dolayısıyla öldürmen gerekir’ diye karar verdiler. Sinan Altınmakas’ın duruşmada beyan ettiği aile büyükleri hakkında suç duyurusunda bulunduk ve soruşturma devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Tutuklululuğu devam eden Kazım Altınmakas’ın duruşması yarın (6 Mayıs) görülecek. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.