Faturaları ödemiyoruz!

  • Cemevlerine gelen yüksek faturalara karşı İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen Alevi örgütleri, mahkemeye başvurarak, faturaları ödemeyeceklerini bildirdi.

 

Alevi Dernekleri Federasyonu bileşenleri ve bağımsız Alevi örgütleri, kurumlarına gelen yüksek fiyatlı faturalara ilişkin dün İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, Oya Ersoy, sanatçı Tolga Sağ, Alevi dedeleri ve çok sayıda kişi katılarak destek verdi. Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, Alevilerden eşit yurttaşlık vergilerinin alındığını hatırlatarak, “Ama gelin görün ki cemevlerimize ibadethane statüsü verilmiyor. Türkiye Cumhuriyeti artık bizi ikinci sınıf vatandaş olarak görmekten vazgeçmelidir. Cemevlerinin hukuksal statüsünü Aleviler tanımlar, devlet de bunu kabul görmelidir ama kabul etmedi. Onun içindir ki Cuma günü bütün Alevi örgütleri adliyelerin önüne gidecek ve hiçbiri faturalarını ödemeyecek. Ne demek bir ibadethanenin ibadethane olup olmadığını mahkeme kapılarına sürükleyeceksiniz? Alevilerin ibadethanesi cemevidir, ticarethane değildir. Ticarethane olarak gören bu zihniyeti kınıyorum. Bu vesileyle Türkiye’nin hiçbir yerinde bu faturaları vermeyecektir. Gelip kessinler. Devlet bizi vatandaş olarak görmüyorsa bizden vergi almasın, bizi askere götürmesin. Bu hakların bize tanınmaması bir utançtır” şeklinde konuştu.

Ardından söz alan avukat Nuray Aslaner, cemevlerinin bundan sonra fatura ödememesi için mahkemeye başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Daha önce aynı taleple yapılan başvuruların olduğunu belirten Arslan, “AİHM ve yerel mahkeme kararları var. Cemevinin statüsünün belirlenmesi devlete düşmez. Bütün cemevlerinin statüsünün kabul ile faturaların ödenmemesi, idarenin bütçesinden ödenmesi yönünde genel uygulamaya gitmesi gerekirken bütün cemevlerinin ayrı ayrı mahkemeye başvuru yapmak zorunda bırakmaktadır. Bize kalan başka yol yok. Bütün cemevleri adına tek tek başvuru yaparak faturalarım ödenmemesi gerektiği yönünde kararlar alınması için elimizden geleni yapacağız” dedi.  

‘Zimmetli vatandaş’ uygulaması

Alevi örgütleri adına hazırlanan ortak açıklamayı ise sanatçı Tolga Sağ okudu. Sağ, “Eşit yurttaşlık bağlamında cemevlerimizin ibadethane sayılmasını talep ediyoruz. Bu anlayış, Selçuklu- Osmanlı ve ne yazık ki günümüz Cumhuriyetinde de Sünni İslam anlayışındaki ‘zimmetli vatandaş’ anlayışının bir tezahürüdür“ dedi. Bu anlayışın Alevilerin inançlarından vazgeçerek Sünni İslam’ın gölgesinde cemaat, tebaa ya da grup olarak kalmasını ve vatandaşlık aidiyetlerinin de Sünni kimliğe hizmet derecesinde olmasını isteyen bir anlayış olduğunu dile getiren Sağ, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İşte bu yapay faşist idealde Sünni çoğunluğa hizmet eden himaye bir toplum vardır. Alevileri ideolojik, siyasi, idari, ekonomik tüm alanlarda yok sayıp varlıklarını Sünniliğe hizmetle ilişkilendirmek, fetihçi halifelerin adalet düşüncesidir. Bu Nas, sünnet ya da töre gereğidir; yani ‘Sünniliği yay ve genişlet’ ideolojisidir. Alevilerden vergi adı altında ‘karşılıksız para’ alan devlet, bu parayı gelir dağılımını kontrol etmek amacıyla aldığını beyan etmektedir, ancak harcamaları ve finansı taraflı yaparak, vergilerimizi Sünni vatandaşların dini gereksinimleri için rahatça ve helalmiş gibi kullanmaktadır.”

Devletin cemevlerini yok sayarak, kendisine ideolojik açıdan bağımlı bir toplum yaratma özlemi içerinde olduğunu dile getiren Sağ, Alevi örgütlerinin devletten Alevi toplumunun haklarını istediğini, eşit vatandaşlık mücadelesi verdiğini ve bundan da asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Sağ, “Cemevlerimize dayatılan milyarlık elektrik, doğalgaz ve su faturaları bizleri yıldırmayacaktır. Bizler yüzyıllardır ibadetimizin cem olduğunu, bunun yerinin de cemevi olduğunu, orucumuzun Hızır ve Muharrem orucu olduğunu, kendi inançsal ilkelerimizin Sünnilik veya Şiilikle hiçbir bağının olmadığını vurguluyoruz” dedi.

Hiçbir faturayı ödemeyeceğiz

Sağ, son olarak şunları vurguladı: “Devlet bir inancın safiyetine, gerçekliğine ve sahihliğine dokunamaz, onu tarif edemez, o inancın mensuplarını çeşitli maddi ve manevi baskılarla tehdit edemez çünkü aynı havayı, suyu ve aynı toprağı kardeşçe paylaşan bir toplumu tehdit etmek, aslında özünü tehdit etmek demektir. Bizler, halkımızla paylaştığımız milyar TL’lik elektrik, doğalgaz ya da su faturalarını ödemeyeceğiz.”

Açıklamanın ardından adliyeye geçen Alevi örgütleri temsilcileri, cemevlerinin ibadethane sayılması ve gelen faturaların ödenmemesi için mahkemeye başvuruda bulundu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.