Gazeteciler tekli hücrelerde

  •  Özgür basını hedef alan siyasi soykırım operasyonunda gözaltına alınan gazeteciler, tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Avukatları aracılığıyla mesaj gönderen JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, Türk iktidarının suç ve suçluluk algısı oluşturmaya çalıştığına dikkat çekerek, “Her koşulda yazmaya ve konuşmaya devam edeceğiz” dedi. 

 

Meslektaşlarının olası seçim ve işgal saldırısı tehdidi öncesi gözaltına alındığını, baskıların daha da büyüyeceğini belirten gazeteciler, geçmişte olduğu gibi bugün de özgür basının susmayacağını, Kürt gazetecilerin çalışmaya devam edeceğini söyledi. Hükümetin kriminalize etme ve yalnızlaştırma çabasına aldanılmaması gerektiğini kaydeden gazeteciler, güçlü dayanışmanın öneminin altını çizdi. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 20 gazeteci gözaltına alındı. Ev baskınlarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz ve Kadir Bayram gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında Feynaz Koçuk da Gebze’de gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğünde tutulan gazetecilerin dosyasında kısıtlılık kararı bulunuyor. Ne ile suçlandıkları bilmeyen gazeteciler tek kişilik hücrelerde tutuluyor. 

Her koşulda yazmaya devam

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde tutulan Safiye Alagaş ve Gülşen Koçuk, avukatları aracılığıyla gazetecilerle dayanışma gösterenlere ilişkin kısa bir mesaj gönderdi. Devletin, suç ve suçluluk algısı oluşturmaya çalıştığına dikkat çeken gazeteciler, “Bunun bir örneğini 2011 yılında ‘KCK’ adı altında yapılan operasyonla gördük. Nasıl ki o dönemde dava açıldıysa benzerini bu süreçte de yapmaya çalışıyorlar. Çünkü Kürdistan’da yaşananları buradaki özgür basın anlatıyor. Muhalif ses yükseltenlerin hedef alındığını bir kere daha gördük” dedi.

Dışarıda kendileri için dayanışmanın olduğunu ve bunu avukatlardan duyduklarında mutlu olduklarını ifade eden gazeteciler, “Özellikle böyle süreçlerde bu dayanışmanın olması bizi çok çok mutlu etti. Demek ki böyle büyüyeceğiz, dayanışma ile büyümeye devam edeceğiz diyoruz. Şu ana bakınca sürecin 2011 yılı ile nasıl tekrar ettiğini görüyoruz. Fakat her koşulda yazmaya ve konuşmaya devam edeceğiz” diye ekledi. 

Geri adım atmayacağız

Gazetecilere yönelik siyasi soykırım operasyonuna meslektaşları ve meslek örgütlerinin tepkileri de devam ediyor. JINNEWS muhabiri Şirin Çınar, ajanslarına ve genel olarak Kürt gazetecilere yönelik olan baskıların yeni olmadığını, on yıllardır devam ettiğini hatırlatarak, “Zaten Kürt halkına yönelik saldırılara paralel olarak Kürt medyasına da baskılar ve saldırılar gerçekleşiyor. Bu saldırılar ilk değil. Neden gözaltına alındıklarına ilişkin bilgi bile verilmedi” dedi. Kadın haklarını savunan, kadınlara yönelik işlenen suçları teşhir eden haberler yaptıklarını, bunun da iktidarı rahatsız ettiğini kaydeden Çınar, şunları söyledi: “Onlarca kez erişim engeline maruz kaldı. Bu baskılar devam edecek. Biz gazeteciler ve JINNEWS olarak hiçbir zaman geri adım atmayacağız. Baskılar bizi yıldırmayacak. Biz var olduğumuz süre hem kadınların kalemini düşürmeyeceğiz hem de onların izinde hakikatleri ortaya koymaya devam edeceğiz.”

Kürt gazeteciler ayakta

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Roza Metina ise iktidarın gerçeklerin karanlıkta kalmasını istediğini belirtti. Kürt gazetecilerin geçmiş dönemlerdeki saldırı, baskı ve gözaltılara karşı dimdik ayakta durduğunu vurgulayan Metina, bundan sonra da saldırılar karşısında boyun eğmeyeceklerini ifade etti. Metina, “Çünkü basın,toplumun gerçeklerle iletişiminin sağlanmasının savunucusudur. O yüzden bize karşı yapılan saldırılara karşı direneceğiz, boyun eğmeyeceğiz. ‘Gazetecilik suç değil’ demeye devam edeceğiz. Özgür basın ve gazetecilik çalışmaları da kutludur” ifadelerini kullandı. 

Mücadele büyüdükçe

JINNEWS’in muhabirlerinden Medya Üren de Kürtlere ve Kürtlerin mücadelesini yansıtan basına dönük baskıların hiçbir dönem azalmadığını hatırlatarak, şunları ifade etti: “Bizim mücadelemizin büyüklüğüne göre onların da saldırıları büyüdü. Bu ilk karşılaştığımız bir şey değil, son da olmayacak. Bilgisayarlarımız ve birçok eşyamız alındı. Bütün bunlar habersiz ve hukuk dışı yapıldı. Biz baskını güvenlikten duyduk. Ajansa geldiğimizde her şeyi aldıklarını gördük. Apê Musa’nın ve Gurbetelli Ersöz’ün küçük generalleri olarak hakikati yazmak için alanlardayız. Gözaltına alınsak da bütün eşyalarımız gitse de alanlarda olacağız. Telefonla da olsa hakikati yazmaya; Kürt halkının gerçeklerini ve mücadelesini herkese duyurmaya devam edeceğiz.”

Gerekçeyi biliyoruz

Artı TV Amed Temsilcisi Bahar Kılıçgedik, gazetecilerin gerçekleri yazdıkları için gözaltına alındıklarını söyledi. Kılıçgedik, “Bir yanda ekonomik kriz, bir yanda sınır dışına operasyon, bir yandan da seçim gündemi var. Dolayısıyla gerçeklerin yazılmasından rahatsız olan iktidar, baskının dozunu arttırıyor” dedi. Kılıçgedik, gözaltındaki meslektaşlarının sürekli sahada olduğunu, gündemdeki konuları en fazla yazan ve tartışan gazeteciler olduğunu kaydetti. Gazetecilere “örgüt propagandası” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarının yöneltildiğine dikkat çeken Kılıçgedik, “Aslında ‘gerçekleri yazdılar’ diye bir gerekçe sunulmalı. Bu gerekçe sunulmamış; doğru ve hakikat olan da bu” şeklinde konuştu.  AMED

 

Yan yana durmalıyız

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş Yönetim Kurulu Üyesi Elif Akgül, AKP iktidarının sonuna yaklaştıkça şiddet ve baskılarını da yükselttiğini belirtti. “Bu şiddetin de ilk yöneldiği kesimlerden biri Kürt gazeteciler” diyen Akgül, birkaç gün önce gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun cezaevindeki meslektaşına para göndermek suçlamasıyla karşılaştığı örneğini verdi. Akgül, “Burada AKP iktidarının amacının sadece basın yayın faaliyetlerini baskı altına almak değil, aynı zamanda gazetecileri yalnızlaştırmak, dayanışmayı kırmak olduğunu görüyoruz. Kürt basını için bu baskılar yeni değil. Özgür basın tarihi bunun örnekleri ve bu baskılara karşı direnişle dolu. Bugün geldiğimiz noktada daha yaygın, geniş topluma ulaşan ve bir yerinden muhalefette kalan basın kuruluşları ve gazetecilere de bu şiddetin yansıdığını görüyoruz. Bu bağlamda gazetecilerin özgür basın geleneğinden öğreneceği çok şey var. Biz DİSK Basın-İş olarak baskı altındaki tüm meslektaşlarımızla dayanışmamızı sürdürüyoruz. Mevcut baskı rejimine karşı örgütlenmekten, yan yana durmaktan ve dayanışmaktan başka çaremiz yok” dedi. 

 

Gazetecileri sindirmeyi amaçlıyor

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) Koordinatörü Ceren Kaynak İskit ise Türkiye’nin uzun zamandır kadın gazetecilere yönelik en çok taciz, şiddet ve hak ihlali kaydedilen ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Dicle Müftüoğlu’nun geçen hafta gözaltına alındığını hatırlatan İskit, “Tutuklu meslektaşlarına para gönderdiği için suçlanmıştı. Henüz bu durum tazeliğini korurken bugün çok ciddi bir gazeteci avıyla karşı karşıyayız. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak gazetecilere yönelik giderek tehlikeli boyuta ulaşan baskıları yakından ve endişeyle takip ediyoruz. Türkiye, bu yılın başından beri kadın gazetecilerin en çok yasal yollarla tehdit edildiği ülke oldu. Sekiz kadın gazeteci gözaltına alındı. Kadın gazeteciler hakkında 49 ayrı dava dosyası takip ediyoruz. Bunlardan bazıları devam eden davalar, en az 10’u ise bu yıl içerisinde açılan davalar. Gazetecilere yönelik bu tarz yargılamalar, onları sindirmek amacıyla yapılıyor. Hakikati araştıran ve yazan gazetecilerin özgürlüğü ihlal ediliyor. Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle keyfi gözaltına alınmaları, haklarında ağır suçlamalarla davaların açılması, onlara bu şekilde alenen gözdağı verilmesi kabul edilemez. CFWIJ olarak medya çalışanlarına yönelik bu sindirme politikalarına derhal son verilmesini talep ediyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.