Gelin birlikte ses çıkaralım

Yurt Dışı Haberleri —

Xoşnav Ata

Xoşnav Ata

  •  Kimyasalla katledilen iki yeğeni için OPCW önündeki nöbet eylemini sürdüren Xoşnav Ata, “Jînda ve Binevş’in sesini duyurana ve bir muhatap bulana kadar burdayım” diyerek, aynı acıları yaşayan tüm aileleri bu insanlık suçuna karşı ses çıkarmaya ve eyleme katılmaya davet etti. 

 

ERDAL BAZ

Gerilla yeğenleri Mihriban ve Gülperin Ata’yı Türk ordusunun kimyasal saldırılarında kaybeden Xoşnav Ata’nın Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) önündeki eylemi devam ediyor. 5 Ağustos’tan beri her gün saat 10.00 ile 13.00 arasında Hollanda’nın Lahey kentindeki OPCW binası önünde olan Ata ancak halen polisler dışında bir muhatap bulabilmiş değil. Gazetemize konuşan Ata, “Burada bir muhatap bulana ve bu konunun araştırılacağına dair hukuki bir güvence alan kadar bu eyleme devam edeceğim” dedi.

Sessizliği protesto ediyor

Kimyasal silahların yasaklanması için kurulan OPCW’nin bugüne kadar Kürdistan’da işlenen insanlık suçlarına sessiz kaldığına dikkat çeken Xoşnav Ata, “Bu sessizlik beni harekete geçirdi. Madem OPCW’nin kuruluş amacı kimyasal silahlarla mücadeledir o zaman benim yeğenlerimi ve halkımı kimyasal silahlarla katleden Türk devletinden hesap sorsun. Bu silahlar yasaklı silahlar ve kullanılması insani hukuka aykırı. OPCW’nin kendi kuruluşuna uygun hareket etmesi için bu eylemi yapıyorum” ifadelerini kullandı.

Dünya yapılanları duymalı

Binlerce Kürt evladının bu yasaklı silahlarla katledildiğine dikkat çeken Ata, “2022 yılında Kürtlerin hala kimyasal silahlarla katledildiğini bütün dünya duymalı. Çocuklarımızın NATO devletlerinin silah satıp, arkasını sıvazladığı ve suçlarına gözlerini yumduğu Türk devleti tarafından kimyasal silahlarla açık açık katledildiğini görmeliler. Dünya neyi bekliyor? Kürtlere karşı atom bombası mı kullanılmalı? Yeni bir Halepçe olursa mı kınayacak? Bütün dünyanın susarak göz yumduğu, arka perdede destek verdiği bu insanlık suçlarına artık son verilmesi için OPCW’nin acilen harekete geçmesi gerekiyor” dedi. 

Ailesinin izinden gitti

Xoşnav Ata, Dersim’de 5 Aralık 2021 tarihinde kimyasalla katledilen şehit yeğeni Mihriban Ata’ya (Jînda Gabar) dair ise şunları anlattı: “Mihriban lise sona kadar okudu. Ailemiz zaten yurtseverliğiyle bilinen bir aile. Mihriban daha doğmadan dedesi Abdurrahman Ata 1990’da faili meçhul şekilde, dayıları Welat Ata ve Mehmet Şirin Ata 1990’larda PKK saflarında şehadete ulaşmıştı. Mihriban bu hikayelerle büyüdü. Ailesinin hikayesini devam ettirmek için dağın yolunu tuttu. Ailemizi katleden devlet Mihriban’ı da kimyasal silahlarla katletti.”

Onlar hiç ayrılmadı

Geçtiğimiz Mayıs ayında Zap’ta şehit düşen Gülperin’in (Binevş Agal) de Mihriban’dan 2 yıl sonra gerilla saflarına katıldığı bilgisini paylaşan Ata, “Mihriban ailemizden Gülperin de Mihriban’dan etkilenip dağın yolunu tutmuştu. Dağ ikisini ayırmamıştı. İkisi birbirinden etkilenip, birbirine güç verip bu yolu seçtiler. İkisi de seçtiği bu yolda aynı akıbeti yaşadılar. Ne yaşam ne ölüm onları ayırdı. Bütün dünya sessiz kaldığı için bu iki genç Kürt kadını kimyasal silahlarla katledildi. İkisi çok çalışkan, hareketli ve kabiliyetliydiler. Ben yaşadığım sürece ikisinin bıraktığı bu yolu asla bırakmayacağım. Onların akıbetlerini dünya sesimi duyana kadar anlatacağım” dedi.

Gelin birlikte eylem yapalım

Ata, aynı acıları yaşayan ailelerle Kürt kurumlarına ise şu çağrıyı yaptı: “Çocuklarını ve yakınlarını kimyasal silahlarla kaybeden kişiler gelsin taleplerini burada dile getirsin. Taleplerimizi ancak birlikte dile getirirsek dünyanın gündemine koyabiliriz. Kurumlarımız da bu sese kulak versin. Temel gündemimiz bu olmalıdır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.