Gidilmeyenlere gitmeli, daha güçlü örgütlenmeliyiz

Kadın Haberleri —

Çiçek Otlu

Çiçek Otlu

  • Yeşil Sol Parti’nin en çok kadın milletvekili çıkardığını söyleyen İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, gidilemeyen, örgütlenemeyen kadınlar olduğunu belirterek, önümüzdeki dönemde daha güçlü örgütlenme ve mücadelenin gerektiğini söyledi.

Aday listelerini belirlerken eşit temsiliyeti esas alan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) seçilen milletvekilli sayısıyla Meclis’e de eşit temsiliyetle girdi. Kesin olmayan sonuçlara göre Meclis’e giden 600 milletvekilinden yaklaşık 120’sinin yani 5’te birinin kadın olması, Yeşil Sol Parti’nin eşit temsiliyetle seçim sonrası da dikkatleri üzerine çekmesini beraberinde getirdi. JINNEWS’ten Marta Sömek'e konuşan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, seçim sonuçlarından tutulması gereken ilk halkayı şöyle izah etti: "Biz bu 2023 seçimlerine başlarken AKP-MHP faşist bloku kendisi bakımından politik İslamcı faşist rejimi restore etmek ve inşa etmek göreviyle karşı karşıyaydı. CHP ve İYİ Parti de cumhuriyetin ikinci yüzyılında kendisi bakımından burjuva restorasyonu çizgisini inşa etme perspektifiyle hareket etmişti. İkisine de baktığımızda Türkiye ve Kurdistan toplumu yarı yarıya kalmış gibi gözüküyor. Yani Erdoğan istediği oyu alamamış oldu. Sonuçta 49.51’de kaldı ve aslında yüzde 50’nin üzerindeki bir kitle onun cumhurbaşkanlığına ilk turda razı olmadığını, bir değişim istediğini gösterdi. Artık bu rejimde yaşamak istemediğini, bu devlet sisteminde ya da devletin bu baskıcı, terörcü, polis şiddeti, inkar eden, asimile eden bir sistemde yaşamak istemediğini belirtti. Bu aslında bizim ilk tutmamız gereken halkadır." 

Örgütlenemeyen kadınlar var

AKP-MHP iktidarının sürekli olarak İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçtiğini söylediğini aktaran Çiçek Otlu, şunları kaydetti: “6284 sayılı yasayı elimizden almaya çalıştı ya da nafaka yasasıyla ilgili bir sürü değişiklik yapacağını söyledi. Bir kesimin de AKP'nin fikrini kabul ettiği gözüküyor. Diğer kesimin de kadın köleliğine, kadın düşmanı politikalara, evde köle olmaya, çocuk doğurmaya, senin belirlediğin kutsal aile ya da makbul kadın tanımına itiraz ettiğini belirtiyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Kurdistan illeri kadın özgürlük mücadelesine sahip çıkıyor. 'Jin jiyan azadî' sloganını kendisi bakımından evrensel görüyor. Karadeniz'deki, İç Anadolu'daki kadınları bu konuda örgütleyemediğimiz, kendi tarafımıza çekemediğimiz gözüküyor. Demek ki bizim önümüzdeki dönem bakımından kesinlikle bu kesimlerde daha ilişkili olmamız gerekiyor.”

Tüm konuları tartışacağız

Yeşil Sol Parti oylarındaki düşüşün birçok nedeni olduğunu belirten Otlu, şöyle devam etti: "Eşsözcülerimiz, eşbaşkanlarımız açıkladı. Bunun özeleştirisi sürecinden geçilecek, eleştiriler alınacak halkımızdan. Örgütsel, politik ve ideolojik boyutları nedir bunların hepsini tartışacağız. Bu oy kaybımızın bir kısmını boykotçu olarak da görmek lazım. Oy vermeye gitmeyen bir kitlemiz, tabanımız da var ama bir kısım da ittifak politikamızdan dolayı oylarımızı kaybettiğimiz gözüküyor. Bunların hepsini oturup tartışacağız. Nerelerde eksik, nerelerde yanlış yaptık diye tartışacağız. Daha nitelikli ve daha güçlü bir sürece gireceğiz. Kurdistan'da epeyce oylarımızın yanlış yazıldığı da gözüküyor.”

Program ve ilkeler doğru

Eşbaşkanlık sistemi, eşit temsiliyet ilkesinin çok benimsendiğini belirten Otlu, şunları söyledi: "270’e yakın kadın adayımız vardı. 35 ilde ilk sıralardaydık. Bu veriye baktığımızda aslında bizim ne kadar doğru bir program ve ilkeyi benimsediğimizi gösteriyor. Meclis arıtmatiğine baktığımızda ise erkek egemen siyasetin daha hakim olacağını görüyoruz. Yani eril dilin daha fazla kullanılacağı, kadının yok sayılacağı, hatta kadına yönelik ve lehimizdeki yasaların elimizden alınacağını da gösteriyor. Biz kadınlar bugüne kadar hiçbir hakkımızı ya da kazanımlarımızı öyle Meclis kürsülerinden almadığımız, sokak mücadelesiyle aldığımız için kadın özgürlük mücadelesi de kendini daha fazla örgütleyecek ve bunun sokak ayağını daha fazla yükseltecektir. Bizim görevlerimizden biri de bu. 

Daha fazla mücadele

Eşit temsiliyet sağlamak, eşbaşkanlık çizgisini korumak, bugüne kadar kadınların özgürlük mücadelesindeki hak ve kazanımların mücadelesini daha fazla yükseltmek, eril dili geri itmek, erkek egemen yaklaşımları ya da rejimin kurumsallaşmasını engellemek. Bunun mücadelesini vereceğiz. İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden getirilmesi mücadelesi. 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması, kadına yönelik şiddetin engellenmesi. Hapishanede tutuklu bulunan arkadaşlarımızın haklarını yerine getirme mücadelesi vereceğiz. Hasta tutsaklarımızın kesinlikle tahliye edilmesini sağlayacağız. Kadın örgütlenmemizi yeniden şekillendireceğiz. Kadın vekillerimizin sayısının bu kadar yüksek olması konuda da çok avantajlı konumdayız. Bir de önümüzdeki dönem bakımından hem sert hem de daha güçlü ve örgütlü bir mücadelenin içerisinde olacağımızı gösteriyor.

En üst boyutta örgütlemeli

Kendi çizgimizi, ilkelerimizi, programatik görüşlerimizi yansıttığımız her durumda halkımız bizimle birlikte örgütlenmeye, yürümeye, mücadele etmeye hazır. O yüzden de önümüzdeki dönem mücadelemizi en üst boyutta örgütlemeli ve bu rejimin karşısında Kürtlerin var olduğunu, var olmaya devam edeceğini, kadınların var olduğunu, var olmaya devam edeceğini, demokratik Alevi hareketinin taleplerinin var olduğunu, var olmaya devam edeceğimizi söyleyeceğiz. Öbür türlü bunları yapmadığımız koşullarda İmralı'daki tecridin, hapishanelerdeki tecrit koşullarının daha ağırlaşacağını görmek gerekiyor. Hatta devletin daha da sertleşeceğini görmek gerekiyor. Bu baskılar devam edebilir. Bu baskılar karşısında hep böyle bir direnme, direniş geleneğimiz oldu. O yüzden de önümüzdeki dönem bu devletin baskıcı politikalarına karşı daha güçlü örgütlenmeli ve antifaşist mücadeleyi yükseltmeye ihtiyacımız var.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.