Günde en az üç dört saldırı
Dünya Haberleri —

milliyetçilik
- Mülteciler, Almanya’da konutları dışında ırkçı saldırılara uğruyor. Günde üç dört vaka kaydedilirken, birçok vaka polise bildirilmiyor. Mülteci barınaklarına da yılın ilk çeyreğinde 26 saldırı düzenlendi.
Almanya’da 2025’in ilk yarısında, mültecilere konutlarının dışında yapılan 648 siyasi saikli suç kayda geçti. Bu, günde ortalama üç-dört saldırıya denk geliyor ve büyük çoğunluğu “sağ” görüşlü olarak sınıflandırıldı.
Federal Hükümet’in Sol Parti milletvekili Clara Bünger ve grubunun soru önergesine verdiği yanıt sonrası bu veriler ortaya çıktı. İlk bakışta saldırı sayısında düşüş var gibi görünüyor: 2024’ün ilk yarısında bu sayı bin 236 idi. Ancak genellikle yıl içinde sonradan bildirilen vakalar (nachmeldungen) nedeniyle rakamların artması bekleniyor. Birçok saldırı polise hiç bildirilmiyor. Çünkü mağdurlar ya polis tarafından geri çevriliyor ya da polise güvenmiyor. Bu nedenle karanlıkta kalan vaka sayısının yüksek olduğu düşünülüyor.
Mülteci konutlarına saldırılar
Sol Parti, mülteci barınaklarına yapılan sağcı saldırılar hakkında da bilgi istedi. 2025’in ikinci çeyreğinde 26 saldırı kayda geçti, altı kişi yaralandı. İlk çeyrekte ise 30 saldırı olmuş, sonradan eklenen vakalarla toplam 53’e ulaşmış, iki kişi yaralanmıştı. Ayrıca, aşırı sağcı örgütlerin katıldığı göç ve iltica karşıtı gösteriler de listelendi. İkinci çeyrekte yedi eylem yapıldı; bunlara stant açma ve broşür dağıtma etkinlikleri dahil edilmedi.
Sebebi siyasi çözümsüzlük
Clara Bünger, saldırı sayısındaki düşüşün “hiçbir şekilde rahatlama nedeni olmadığını” belirtti. Ona göre, siyasi saikli saldırılar hâlâ Almanya’da “normal” hâlde ve burada koruma arayan insanlar için hakaret, tehdit ve şiddet günlük yaşamın bir parçası. Bünger, bu saldırıların nedenlerinden birinin de “mültecileri sorun gibi gösteren, ancak konut krizi, yoksulluk, belediyelerin borç yükü ve altyapı çöküşüne çözüm üretmeyen” siyaset anlayışı olduğunu söyledi.
Hükümetin sosyal bütçede kısıntı yapması, belediyelere yük bindirmesi ve zenginlere vergi avantajları sağlamasının, toplumda yaşam koşullarını kötüleştirerek ırkçı önyargılara zemin hazırladığını vurguladı.
Bu tür saldırılardan etkilenenlere destek olmak için, sağcı ve ırkçı şiddet mağdurları için iyi donanımlı ve güvenilir bir şekilde finanse edilen danışmanlık merkezlerine ihtiyaç var. Ancak Sol Partili siyasetçi, bu tür hizmetlerin sağlayıcısı olan sivil toplumun "sadece aşırı sağın değil, aynı zamanda CDU/CSU gibi sağ partilerin de yoğun baskısı altında" olduğunu belirtti. BERLİN







