Güney'de SİHA'lı cinayetler

• İşgalci Türk devleti, önceki gün hem Mexmûr hem de Çemçemal'e  Silahlı İnsansız Hava Aracı'yla (SİHA) saldırdı. İki saldırıda 6 kişi şehit düştü. Şehitler, törenle toprağa verildi. 

Türk devletinin Mexmûr Mülteci Kampı'na düzenlediği SİHA saldırısında ağır yaralanan Haci Mirza Eli isimli yurttaş, kaldırıldığı Musul'daki hastanede kurtarılamadı. Haci Mirza Eli, dün törenle toprağa verildi. Süleymaniye’nin Çemçamal ilçesinin Axceler beldesine bağlı Tuteqel köyünde önceki gün sabah saatlerinde  Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile yapılan saldırıda 5 kişi katledildi. Katledilenlerden 8 çocuk babası Îsmaîl Îbrahîm'in cenazesi Serçinar köyünde, 6 çocuk babası Aram Hacî Kake Xan cenazesi, Tuteqel köyünde son yolculuğuna uğurlandı. 

Türk SİHA'sı, önceki gün saat 13.00 sıralarında Türk devletine ait insansız hava aracı Mexmûr (Şehîd Rustem Cûdî) Mülteci Kampı'nda bir aracı hedef aldı. Saldırıda Haci Mirza Eli isimli bir yurtaş yaralandı. Heci Mirza Eli geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyordu. Öğle saatlerinde koyunlarını ahıra koyduktan sonra arabasıyla evine dönerken evine ulaşamadan arabası vuruldu. Şehîd Hogir Hastanesi’nde yapılan İlk müdahalenin ardından ağır yaralı olması nedeniyle Musul’daki Giyar Hastanesi’ne sevk edilen Haci Mirza Eli, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 

 
Yenildiğimizi göremeyecekler

Saldırıya tepki gösteren kamp sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi’ne doğru yürüdü. Kamp sakinleri, BM Ofisi önünde açıklama yaptı. Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak, “Bugün hiçbir ahlaki tarafı olmayan, kana susamış işgalci Türk devleti, Mexmûr Kampı’na yönelik saldırılarını sürdürdü. Bugün çocuklarımız Avaşîn’de kimyasal silahlarla katlediliyor, bugün çocuklarımız Türk devletinin tank ve toplarına karşı tünellerde, mağaralarda her şeye rağmen direniyor. Ne olursa olsun ayakta kalacağız ve direneceğiz. Özgürlük Hareketi'ni ve Kürtleri yenilgiye uğratmak için hesaplarını yapan güçlerin hayallerinin gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz.”

Törenle toprağa verildi

Cenazesi, Geyar Hastanesi’nden kampa bir konvoyla getirildi. Şehidi kampın girişindeki kontrol noktasında bekleyen halk karşıladı. Şehit için Şehit Aileleri Derneği’nde bir tören düzenlendi. Saygı duruşuyla başlayan törende Belediye Eşaşkanı Bedran Piran bir konuşma yaptı. Bedran Piran, şunları ifade etti: "Kürdistan’ın dört parçasında da Kürt Özgürlük Hareketi'ne saldırılar var. Son olarak direniş kampımıza saldırdılar. Bu saldırılarla kampın iradesini kıramayacaklar. İhanetçilerin hançeri ile kampın sırtına hançer sapladılar. şehitlerimize ve halkımıza el uzatan faşist Türk devleti ve iş birlikçisi Barzani Ailesi, bunun onların yanına kalmayacağını iyi bilsin. Kamp halkının duruşu direnen halkın duruşudur. Düşman, halkımızın çelikten iradesinden korkuyor. Bu yüzden halkımıza yönelik korkakça saldırılar düzenliyor.”
Bedran Piran’ın konuşmasının ardından kamp halkı şehidini alarak sloganlarla mezarlığa doğru yürüdü. Şehit, kamp mezarlığında toprağa verildi.

Axceler’de 5 şehit

Türk devleti, Mexmûr'dan önce sabah saatlerinde Süleymaniye’nin Çemçamal ilçesinin Axceler beldesine bağlı Tuteqel köyünde bir araca SİHA'yla saldırdı. Saldırıda 5 kişi şehit düştü. Axceler beldesi yöneticisi Hêmin Behcet, "Şehit düşen 5 kişiden üçünün kimliği dahi tespit edilmedi. Şehitlerden ikisinin Tuteqel ve Serçinar köylerinden olduğu belirlendi. Türk savaş uçakları daha önce da Çemçemal yakınlarındaki bir köyü bombaladı ve çok sayıda sivili katetti" dedi. 
Saldırıda yakınlarını kaybeden bir aile Rojnews’e şunları söyledi: “Türk devleti ilk kez Federe Kürdistan'ın ve Irak’ın ortasında bir yeri bombalıyor. Bombalamanın yapıldığı yer binlerce kilometre Türkiye sınırından uzaktır. Federe Kürdistan Hükümeti'nin saldırı karşısında sessiz kalması felakettir.”
8 çocuk babası Îsmaîl Îbrahîm'in cenazesi Serçinar köyünde, 6 çocuk babası Aram Hacî Kake Xan cenazesi, Tuteqel köyünde son yolculuğuna uğurlandı. İki şehit için Axceler beldesine bağlı Tuteqel köyünde taziye çadırı kuruldu.

YNK Grubu: Irak tavır almalı

Irak parlamentosu YNK Parlamento Grubu, Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi: “Türk ordusu, Çemçemal yakınlarındaki Axceler beldesini ve Mexmûr’u SİHA’larla bombaladı. Saldırılarda çok sayıda kişi şehit oldu ve yaralandı. Bu çirkin eylemleri kınıyoruz. Irak hükümetine de çağrıda bulunuyoruz; Irak’ı egemenliğine yönelik bu saldırı ve ihlalleri önlemek için diplomasi dahil tüm yol ve yöntemleri kullanmaya ve net, cesur bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.”
YNK Politbürosu da yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Saldırı ve sınır ihlallerinden derin endişe duyuyoruz ve Türkiye’nin saldırıları kınıyoruz. Saldırılar derhal durdurulmalıdır. Irak hükümetini, Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak topraklarını ve hava sahasını koruma konusundaki anayasal ve ulusal görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Irak hükümeti bu ihlalleri diplomatik kanallardan Türk hükümetine bildirmelidir. Kürdistan Bölgesi Yönetimi de Türkiye’nin büyükelçisini çağırmalı ve saldırılardan duyduğu memnuniyetsizliği aktarmalıdır. Sivillerin ölmesine ve zarar görmesine neden olan bu sınır ihlallerinin hiçbir mazereti olmaz. Şehitlerin ailelerine başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz” denildi.

Ethem Barzani da kınadı

Siyasetçi Ethem Barzani ise Türk devletinin Axceler ve Mexmûr’a yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yaptı. Türk devletinin saldırılarını kınayan Barzani, şehitlerin ailelerine başsağlığı diledi. Barzani, “Biz yoldaşlarınızız, inşallah şehitlerin yeri cennet olur” dedi.

 

KCK suikastlar için uyardı

KCK Dış İlişkiler Komitesi, Süleymaniye’de Mehmet Zeki Çelebi’nin katledilmesinin ardından yayınladığı açıklamada, misilleme hakkının kullanılabileceğini duyurdu. Komite, “Tüm dünya da bu siyasi cinayetler karşısında sessiz kalmakta ve seyretmektedir. BM Mülteciler Komiserliği ve Güney Kürdistan'daki hükümet, bu siyasi cinayetler karşısında şu ana kadar ciddi bir tutum geliştirmedikleri için sorumlulukları bulunmaktadır” dedi. Güney Kürdistan’daki siyasi güçlerin ve halkı, bu siyasi cinayetlere karşı en üst düzeyde tavır alması, yurtsever ve devrimcilerin katledilmesine açık tutum göstermesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada şunlar ifade edildi: “Aksi durumda her bir insan kendi güvenliğini almak durumunda kalacak ve bu saldırılara misilleme hakkına sahip olacaktır. Böylesi bir sonucun doğmasını arzu etmemekle beraber olası sonuçlarının da sorumlusu olmayacağımızın bilinmesi gerekir” denildi.

Süleymaniye’de politik cinayetleri işleyen katiller ve tetikçilerin tümü Hewlêr’e kaçmaktadır. Hewlêr, artık Kürtlerin katledilmesi için tetikçilerin ve katillerin hazırlandığı, barındığı ve korunduğu bir zemin haline gelmiş bulunmaktadır. KDP, kendisi gibi düşünmeyen her Kürdün avcısı olma politikasına yönelmiş durumdadır. KDP’nin Türk devleti ile içine girdiği kirli iş birliğinden geri adım atacağına dair herhangi bir işaret olmadığı gibi, tam tersi gerilla alanlarını çevreleme, pusu atma, istihbarat ve hatta bizzat saldırılar içine giren politik bir tutum içerisindedir. 
Halkımızın bu durumu görerek, KDP’ye net tavır olması artık kaçınılmaz bir durumdur. Mülteci ve politik insanların hakları ile ilgili uluslararası kurumlar olan Kızılhaç, BM Mülteciler Komiserliği ve insan hakları örgütlerine MİT-Parastin iş birliği ile geliştirilen politik cinayetler karşısında tavır almaya çağırıyoruz. Kürt halkı ve özgür Kürt, kendisine yönelen her türlü saldırı karşısında öz savunmasını geliştirme hakkına sahiptir. Katillerden mutlaka hesap sorulacaktır.”