Hamburg’da 4 parça tek sinema
Kültür/Sanat Haberleri —

12. Hamburg Kürt Film Festivali
- 12. Hamburg Kürt Film Festivali, “4 Parça Tek Sinema” sloganıyla başlıyor. 3 Kasım’a kadar sürecek festivalde gösterilecek 43 film izleyiciyle buluşacak. Çerx, Yadê, Quarantina gibi filmler ilk kez Almanya’da seyircisiyle buluşuyor.
M. ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG
12. Hamburg Kürt Film Festivali, “4 Parça Tek Sinema” sloganıyla yarın başlıyor. 3 Kasım’a kadar sürecek festivalde gösterilecek filmler arasında yer alan Çerx, Yadê, Quarantina ve daha birçok film ilk defa Almanya’da seyircisiyle buluşuyor.
Rojhilat’ta 2018’de hayatını kaybeden yönetmen Rahim Zahibi’ye adanan festival kapsamında 43 film izleyiciyle buluşacak. Festival, 28 Ekim akşamı yönetmen Shawkat Amin Korki’nin Ezmûn (Sınav) filmiyle açılışını yapacak. Güney Kürdistan’daki yolsuzluğa odaklanan film, geçtiğimiz günlerde Berlin Kürt Film Festivali’nin de açılış filmi olmuştu. Festivalin ilk günü opera sanatçısı Pervin Çakar ve duduk ustası Ertan Tekin’in dinletisi olacak.
Yönetmenler masaya yatıracak
Festivalde film gösterimlerinin yanı sıra söyleşiler de gerçekleştirilecek. Londra Kürt Film Festivali’nin Direktörlüğünü de yapan Ferhan Sterk’in moderatörlüğünde "4 Parçada Kürt Sineması" başlıklı panele yönetmen Shawkat Amin Korki, İbrahim Şahidi, Haşim Aydemir ve Ekrem Heydo katılacak. “Kürdistan'da tahrip edilen tarihi eserler" konulu söyleşiye Arkeolog Mesut Alp katılırken, "Kürdistan’da çevre ve tarihin kimlik kaybı” konulu söyleşinin konukları ise Yönetmen Veysi Atay ve Mesut Alp olacak.
Abdulkadir’e adandı
Bu yılki festivalde Rojhilat Kürdistan’ıyla ilgili özel bir bölüm de var. Bu bölüm geçtiğimiz aylarda koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren yönetmen Hakkar Abdulkadir’e adandı. Festival kapsamında kısa filim dalında gösterilecek eserlere de ödül verilecek.
Yönetmenlerin ilgisi yüksek
Festival Tertip Komitesi’nden Bilal Bulut, bu yılki festivale yönetmenlerin gösterdiği ilgiden memnun olduklarını belirterek, 130 film başvurusu aldıklarını ancak 43’üne yer verebildiklerini söyledi. Bulut, “Gönül isterdi ki tüm bu çalışmaları sinemaseverlerin beğenisine sunalım. Ancak 130 film içinde eleme yapmak zorundaydık. Bu kapsamda kıza-uzun metraj, animasyon ve çocuk filmlerinden oluşan 43 film seçmek durumunda kaldık” dedi.
Diğer festivallerle ortaklaşıldı
Festival için yaklaşık bir yıldır çalışma yürüttüklerini dile getiren Bulut, “Hazırlık çalışmaları kapsamında festivalin direktörlüğünü üstlenen Yaser Irmak arkadaşımız dünyanın birçok ülkesinde yapılan festivalleri takip etti ve Global Kurdish Film Festivali platformu oluşturuldu. Kolektif bir çalışma tarzını esas aldık. Tabi bunun da meyvelerini aldık. Her kapı başka bir kapının açılmasına, her yeni ilişki başka bir ilişkinin doğmasına vesile oldu” diye aktardı.

Hamburg filme doyacak
Festival açılış ve kapanışı Altona’daki Zeiss Kino’da gerçekleşecek, film gösterimleri ise Kino 3001’de yapılacak. Festivalde gösterilecek filmlerden bazıları sizler için derledik:
* Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği'nden yönetmen Metin Ewr’in “Çerx (Çark)” adlı kısa filmi, Musa Anter’in “Küçük Generalleri” olarak nitelendirilen gazete dağıtımcılarını anlatıyor. Filmde gazete dağıtımcılarının 1990'lı yıllarda yaşadıkları baskılar anlatılıyor.
* Ferit Karahan’ın “Okul Traşı” filmi Karahan’ın uzun metrajı ikinci filmi. Birçok ödül almayı başaran film, baskı ve disiplinin yoğun olduğu bir yatılı okulda hastalanan arkadaşını doktora götürmeye çalışan; fakat okulun bürokrasisini, idarenin vurdumduymazlığını ve zor coğrafi koşulları aşmak zorunda olan Yusuf’un dokunaklı hikâyesini anlatıyor.
* 2018 yılında şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren yönetmen Rahim Zabihi’nin “Nanî Pîroz (Kutsal Ekmek)” filmi, Rojhilat’ta sınır ticareti yapan Kürt kolberlerle odaklanıyor. Festivallerde birçok ödül alan belgesel, Kolberlerin kilometrelerce süren ve “sınır” çizilirken döşenen mayınlı arazilerde yaptıkları yolculuğa değiniyor.
* Mohammad Reza Ardalan’ın “Quarantina” filmi, daha çocuk olan Taher’in askere alınmasını konu alıyor. Askeri doktor sağlık kontrolü yaptığı Taher’in omzunda bir kilit fark ettiğinde şaşırır. Tahers'in "Korku Hastalığı" adı verilen kalıtsal ve tedavisi olmayan bir hastalıktan muzdarip olduğuna şahitlik ediyoruz.
* Deniz Deman’ın “Yadê” adlı kısa filmi 85 yaşındaki Samiya annenin hikayesi anlatıyor. Kendi elleriyle iki kızını özgürlük mücadelesine katan Samiya anne, büyük bir emek ile kızlarının direnişine sahip çıkıyor ve milyonların annesi oluyor.
* Özlem Diler’in “Casimê Celîl” belgeseli de festivalde yer alacak. 1908 yılında Kars'ın Digor ilçesine bağlı Kızılkule köyünde dünyaya gelen Casimê Celîl’in hayatı boyunca hatırlamak istediği köy ve aile hayatı, 1918 yılında yaşadıkları katliamla son bulur. Erivan kentine yaptığı uzun yolculuk sırasında tüm aile üyelerini kaybeder. Casimê Celîl, bir yetimhanede yapayalnız bırakıp adını değiştirmek zorunda kalır. Kim olduğunu ve nereden geldiğini hatırlamak için her sabah "Navê min Casim e, Ez kurê Celîlim, Ez ji gundê Kizikule ya Digorê me, Ez Kurd im" sözlerini tekrarlayarak büyür.







