• 4 yıl önce 9 gencin katledildiği ırkçı saldırının yıl dönümünde Hanau'da yapılan anma törenlerinde hüzün ve öfke hakimdi. Anmaya katılan siyasiler yükselen ırkçılığa karşı tedbir çağrısı yaptı.

Almanya’nın Hanau kentinde Ferhat Ünvar, Gökhan Gültekin, Sedat Gürbüz, Said Nesar Hashemi, Mercedes Kierpacz, Hamza Kurtović, Vili Viorel Păun, Fatih Saraçoğlu ve Kaloyan Velkov'un katledildiği ırkçı saldırının üzerinden 4 yıl geçti. Yaşanlarını yitiren 9 genç katledildikleri Hanau’da kitlesel bir yürüyüşle anıldı. Anma etkinliğinde ve yapılan yürüyüşe katılanlar dört yıldan beridir söyledikleri “Hanau münferit değil” sloganını atmaya devam etti. Federal koalisyon hükümetinin önde gelen isimlerinin hazır bulunduğu anmalarda Almanya’da yükselişe geçen ırkçılığa karşı önlem alınması çağrıları yapıldı.

Irkçı katliamın yıl dönümünde Hanau'un merkez mezarlığında, Hessen eyalet yönetim ile Hanau kent idaresi temsilcilerinin katılımıyla gün içinde anma töreni düzenleniyor. Kurban yakınlarının talebi doğrultusunda söz konusu törende siyasi konuşmalar yapılmayacak.

Irkçı teröre karşı uyarı

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamada, "Dört sene önce Hanau'da yaşanan ırkçı terörün uyarısı daha güncel olamazdı" diyerek, bir süredir ülke gündeminde olan, aşırı sağcı yapılanmaların, yabancı kökenlileri tersine göçe zorlama fikirlerine göndermede bulundu. Faeser mesajında, Almanya'daki "Tüm demokratik güçlerin, ülkemizdeki çok sayıda insan için bir tehlike olan aşırı sağcılığı ciddiye alması ve harekete geçmesi gerektiğini" vurguladı.

Polis özür dilemedi

Federal Hükümet'in Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman da, Funke Medya Grubu'na verdiği röportajda, Alman devletinin Hanau saldırısı mağdurları ve kurban yakınlarına yönelik tavrını eleştirerek, "Ne yazık ki Almanya'nın bu konuda şu ana dek başarısız olduğunu dile getirmek gerekiyor" dedi. Hessen Eyalet İçişleri Bakanı'nın, bugüne dek, "Polisin belgelenmiş hataları" ile ilgili bir özür dilemediğini belirten Ataman, Hanau'un merkezindeki pazar meydanında da, katliamda hayatını kaybedenlerin anısına hala resmi bir anıt yapılmadığını hatırlattı.

"Yeni bir biz" çağrısı

Almanya'da federal koalisyon hükümetini oluşturan üç partiden ikisi olan SPD (Sosyal Demokrat Parti) ile Yeşiller'e mensup üst düzey siyasetçiler, aşırı sağcı güdülerle işlenen Hanau saldırısının dördüncü yıl dönümünde, ülkede "yeni bir biz" duygusu yaratılması gerektiğini ifade etti.

SPD Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı ve Yeşiller Genel Başkan Yardımcısı Pegah Edalatian, t-online portalı için kaleme aldıkları bir yazıda, Alman göçmen toplumunun ülke için bir yük olmadığını ifade ederek, "Bu değerlidir ve Almanya'daki insanların çoğunluğu da bunu böyle görüyor" dedi.

Tüm demokratik partilerin, "ülkedeki çoğunluğun tavrını benimsemek" gibi bir görevlerinin olduğunu savunan Midyatlı ve Edalatian, siyasi partilerin de, "daha fazla göçmen kökenli insanın" siyasete katılması için kendini geliştirmesi ve açması gerektiğini belirtti. Anayasa düşmanlarına karşı ise, "Hukuk devletinin tüm araçlarının" harekete geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan siyasiler, buna ek olarak Demokrasiyi Teşvik Yasası'nın bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade etti.

Hanau Belediye Başkanı Claus Kaminsky'nin yanı sıra, Hessen Eyalet Başbakan Yardımcısı Kaweh Mansoori ve Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser'in çelenk bırakacak. Akşam saatlerinde ise dört yıl önce saldırıların yapıldığı yerlerde anma törenleri yapılacak. Cumartesi günü Hanau kent merkezinde düzenlenen Hanau katliamını anma gösterisine yakşalık 5 bin kişi katılmış ve burada ırkçılık ile aşırı sağcılığa karşı sloganlar atılmıştı. HANAU

* * *

Hep birlikte savaşmalıyız

Hanau’daki katliamda oğlu Ferhat Unvar’ı kaybeden Serpil Temiz Unvar şu mesajı verdi: “Hanau, birlikte, yana durup varlığımız, özgürlük ve barışımız için mücadele etmek zorunda olduğumuz bir yerdir. Kim olduğumuz veya nereden geldiğimize bakmadan hep birlikte adalet ve eşitlik için haksızlığa karşı duruyoruz. Nefreti ve ırkçılığı yaymaya çalışanlar, korkutarak bizimle oynamak isteyenlere taviz vermeyeceğiz. Bizden nefret ettikleri için çocuklarımızı katlettiler. Buna rağmen hep birlikte karşı koymalı ve ırkçılılıkla savaşmalıyız. Benim oğlum geri gelmeyecek. Bu mücadele benim için değil, siz ve çocuklarınız için. Sizden acımanızı değil hissetmenizi istiyorum.”