Hanau’nun yaraları sarılmadı

• 5 yıl önce bir neonazi’nin ırkçı saldırısı ile katledilen 9 genç, Hanau’da binlerce kişinin katıldığı törenlerle anılıyor. Kent göçmen gençlerin yasını tutarken, yakınları yeni bir hukuki süreç istiyor.
• Anma etkinliğine katılan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, katledilenlerin isimlerini tek tek sayıp, unutulmadılar mesajı verdi: “Hanau onların eviydi…  5 yıldır hiçbir şey eskisi gibi değil.”

Hanau’da bir neo-nazinin silahlı saldırısında yaşamlarını yitiren 9 göçmen genç, katliamın 5. yıl dönümünde törenlerle anılıyor. 19 Şubat 2020’de katledilen Ferhat Unvar, Kaloyan Velkov, Sedat Gürbüz, Fatih Saraçoğlu, Vili Viorel Paun, Mercedes Kierpacz, Gökhan Gültekin, Said Nesar Haşemi ve Hamza Kurtovic’i anmak isteyenler için bu gün Hanau’da çicekler bırakılacak, mumlar yakılacak ve kiliselerin kapıları açık olacak. 

Katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerinin hazır bulunduğu Congress Park Hanau'daki anma törenine Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Hessen Başbakanı Boris Rhein, İçişleri Bakanı Nancy Faser ve Hanau Belediye Başkanı Claus Kaminsky de katıldı. Bir kenti yasa boğan ve bir türlü yaraları sarılamayan saldırının ardından aileler yargı yolunu yeniden açmak için girişimlerde bulunuyor. Odak noktası polisin ihmali ve savcının yanlış mütalaası olsa da failin ölmüş olması davanın kapatılmasına yetti. 

Steinmeier: 9 eşsiz insan, bize aitti

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, anma töreninde yaptığı konuşma duygusaldı. "Biz birlikte duruyoruz, birlikte tutunuyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz" dedi. Katliamın Almanya’da bir travmaya neden olduğuna dikkat çeken Steinmeier, "Dokuz genç hayat, 19 Şubat 2020 gecesi söndürüldü. Dokuz eşsiz insan, bize aitti. Onlar sizin, sevgili yakınlarınız ve arkadaşlarınızın bir parçasıydı. Hanau şehrinin ve hepimizin, bu ülkenin bir parçasıydı." dedi. 

Cumhurbaşkanı, katliamda hayatını kaybedenlerin isimlerini tek tek sayarak, onlara saygısını gösterdi. “Hepsi farklı hayat hikayeleri, hayalleri ve planları olan insanlardı. Hanau onların eviydi. 5 yıldır sevdiklerinizi özlediniz. 5 yıldır eşiniz, çocuğunuz, anneniz, babanız, kardeşiniz ya da akrabanız için yas tutuyorsunuz. 5 yıldır hiçbir şey eskisi gibi değil. Bu saldırı, ülkemizdeki barış içinde bir arada yaşama arzusuna yönelik bir saldırıydı” dedi.

Her türlü düşmanlığa karşı 

Steinmeier, ırkçılık, aşırı sağ ve İslamofobi gibi her türlü nefret söylemiyle mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, "Bugün buradan, Hanau'dan ülkemize bir mesaj gönderiyoruz: Irkçılığa, aşırı sağa, İslamcılığa ve her türlü insan düşmanlığına karşı durmalıyız. Birlikte yaşamak için her gün çaba göstermeliyiz." çağrısında bulundu.

Steinmeier, "Say-Their-Names (İsimlerini Söyle) hareketi sayesinde, 9 kurbanın isimleri ve yüzleri tüm ülkede hatırlanıyor. Onlar unutulmadı ve unutulmayacak." dedi.

 

 

Duramam, durursam unutulacaklar

Ferhat'ın adına Hanau'da bir eğitim derneği kuran anne Serpil Temiz Unvar, okullarda yılda gerçekleştirdiği en az 90 etkinlikle gençleri ırkçılık ve faşizmin tehlikelerine karşı uyarıyor. Serpil Temiz Unvar bu yılki anmalar öncesi DW’ye verdiği mülakatta, "Ben durmaya korkuyorum, çünkü durursam unutulacaklar” diyerek oğlunu ve diğer kurbanları unutturmamaya kararlı olduğunu söylüyor. Anne Unvar, “Ne kadar yorgun olursam olayım durmamam gerekiyor. Mecburiyetim var, görevim var” dedi. Düzenlediği etkinliklere binlerce Alman ve göçmen genç katılıyor. Unvar: "Ben gençlere güveniyorum. Sorgulayan, duruş sergileyen ve empati kuran bir gençlik geliyor. Hem göçmen hem de Alman gençleri bana umut veriyor."

Biz onlardan daha fazlayız

Unvar: “Benim oğlum ırkçı bir saldırıda bir Alman tarafından öldürüldü ama hiçbir zaman 'Bütün Almanlar ırkçıdır, katildir' demedim. Son zamanlarda göçmenlerin işlediği cinayetlerden de tüm göçmenleri sorumlu tutamazsınız. Sağcılar çok iyi organize olmuşlar. Hedeflerine doğru yürüyorlar. Bunu biz maalesef yapamıyoruz. Birlik olmak gerekiyor. Çünkü biz demokratik düşünenler bu ülkede onlardan ne olursa olsun çok daha fazlayız. Ama bunu göstermemiz lazım."

600 sayfalık yüzeysel rapor

Tobias R. isimli saldırganın cinayetlerin işlenmesinde suç ortağı olup olmadığı ya da engellenip engellenemeyeceği soruları bugün hâlâ tartışılıyor. Hessen Eyalet Meclisi'nde kurulan komisyonun, 2023'te açıklanan 600 sayfalık raporunda  saldırganın kolayca silah ruhsatı alabildiği ve yetkililerin kriz yönetiminde yetersiz kaldığı vurgulanmıştı. 

Ferhat Unvar Eğitim İnisiyatifi derneğinin başkanlığını yürüten Serpil Temiz Unvar'a göre atılan bu adımlar yetkililerin ihmallerini ortaya çıkarmada yetersiz. Unvar: "Raporda yapılan yüzeysel hatalara yer verildi ancak derinlik yoktu. Birtakım bahaneler bulunmuş. Eğer yapılan hatalar kabul edilseydi bu büyük değişimi de beraberinde getirirdi. Mesela deniliyor ki silah ruhsatı almak zorlaştırıldı. Ama baktığınız zaman hâlâ ırkçılarda silahlanma olduğunu görüyoruz. Yani bunun önüne geçilmedi. Geçilmeye de belki niyetleri de pek yok… Irkçılığı yok edemeyiz ama ırkçıların elinden silahları almak mümkün."

Çetin Gültekin de benzer görüşte. Gültekin, tek amaçlarının adaletin yerine gelmesi ve bir daha benzer olayların yaşanmaması:"Kardeşim geri gelmeyecek biliyorum. Benim derdim, başka canlar yitip gitmesin. Bunun için 5 yıldır inanılmaz mücedele veriyoruz. Ama ne yazık ki ne adalet yerini buldu ne de geleceğe dair endişelerim ortadan kalktı.” HANAU