Hewlêr kapısı barışa kapalı

Dünya Haberleri —

Barış Heyeti

Barış Heyeti

  • Hewler’de bulunan Barış Heyeti üyelerinin BM ofisi önünde yapmak istediği açıklama KDP tarafından engelendi, otelleri kuşatıldı. Tüm engellemelere rağmen bir basın açıklaması yapan heyet, “Herkesi barışı savunmaya, işgale karşı durmaya” çağırdı.

 

Dünyanın farklı yerlerinden 150’yi aşkın kişi Kürt güçleri arasında diyalog kurulması ve Türk işgal saldırılarının derhal sonlandırılması amacıyla Hewlêr’e gitmek istemiş ancak bazıları Almanya’da bazıları ise Hewlêr’de engellenmişti. Hewlêr’de bulunan Barış Heyeti’nin 70’e yakın üyesi Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde açıklama yapmak istedi. KDP güçleri buna da izin vermedi. KDP asayişi, heyet üyelerinin kaldığı Blue Mercury otelini de kuşatmaya aldı. Buna rağmen heyet bir basın açıklaması yaparak, “Defend Kurdistan-Kürdistan’ı Savun” inisiyatifinin kuruluşunu ilan etti.

Yapılan açıklamada dünyanın birçok ülkesinden 150'ye yakın politikacı, insan hakları savunucusu, gazeteci, akademisyen, parlamento üyesi, siyasi aktivist, ekolojist ve feminist olarak Türkiye'nin Güney Kürdistan'a yönelik saldırılarından kaynaklanan tehlikeli gelişmeleri yakından takip ettikleri ifade edildi.

Barış Heyeti, Türkiye’nin işgal saldırılarına karşı uluslararası alanda verilen yanıtın “sessizlik” olduğu vurguladı. “Bilhassa Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yetkililerinin Türk işgalini nasıl meşrulaştırmaya çalıştığını görmek bizleri hayal kırıklığına uğrattı” denilen açıklamada uluslararası güçlere bir çağrı yapılarak şunlar belirtildi: “Dünya, Türkiye'nin Kürt halkına karşı bir soykırım gerçekleştirmeye çalıştığını da kabul etmelidir. Kürdistan'ın tamamen işgal edilmesini ve Kürtlerin siyasi haklarının yok edilmesini engelleyen de yalnızca Kürt direniş hareketidir.”

Barış Heyeti’nin talepleri

Yaptıkları açıklamada Kürdistan’ı Savunma İnisiyatifinin ilan edildiği belirten Barış Heyeti, “Güney Kürdistan'a yönelik Türk saldırılarının derhal durdurulması ve tüm Türk birliklerinin ve İslamcı paralı askerlerin geri çekilmesi için” taleplerini şöyle sıraladı:

  • Güney Kürdistan'daki Türk işgalini, demografik değişimi, istikrarsızlığı ve etnik temizlik kampanyasını durdurun.
  • Kürdistan'ın doğasının tahrip edilmesini ve sömürülmesini durdurun.
  • Uluslararası ve bölgesel güçlerin Kürdistan’a yönelik soykırımına ortaklığa son
  • Tüm Kürt partilerinin, kurumlarının, halkının ve gerillanın Türk işgaline karşı ortak duruşunu destekliyoruz
  • Erdoğan'ın Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki neo-Osmanlı yayılmacı projesine hayır.

 

Avrupa’daki Kürdistani kurumlardan kınama

Avrupa'daki Kürt parti ve örgütleri yazılı bir açıklama yaparak Barış Delegasyonu’nun hem Almanya hem de KDP tarafından engellenmesini kınadı.

Ortak bir açıklama yapan Avrupa’daki Kürt parti ve örgütler, Türk işgal saldırılarına karşı “Kürdistan'ın dört parçasında ve dünyada onurlu faaliyetler; gösteri ve etkinlikler yapıldığını” belirterek, bu temelde Avrupa'dan Barış Heyeti’nin Kürtleri katletme politikasının önüne geçmek için Hewlêr’e gitmek istediğini kaydetti. Barış Heyeti’nin Almanya’da ve Hewlêr’de engellendiği belirtilen açıklamada devamla şunlar ifade edildi: Bu barışçıl ve insancıl kişi ve grupları sevinç ve gururla karşılamak yerine tam tersi bir tavır gösterildi. Bu kabul tarzının yerel örf ve ahlâkta, özellikle Kürdistan'da, ne de çağdaş hukuk ve medeniyetlerde yeri yoktur. Bu tavır ve üslubun Kürdistan davasına zarar verdiğini, ancak cani Türk devletinin, AKP-MHP’nin cani ve işgalci politikasına hizmet ettiğini herkes bilsin! Bu nedenle Avrupa'daki Kürdistani kurumlar olarak Kürdistan davasına hizmet etmeyen bu tutumları kınıyor, sizi Kürdistan halkından özür dilemeye çağırıyoruz.”

Açıklamada Mesud Barzani'ye seslenen Kürdistani kurumlar “Ben sağ kalana kadar Kürtlerin Kürtleri öldürmesine izin vermeyeceğim”sözünü hatırlatarak şunları kaydetti: “Peşmerge ve gerillalar yan yana durmalı, el ele vermeli ve Türk devletinin ve tüm işgalcilerin soykırımcı saldırılarına karşı Kürdistan bayrağını birlikte yükseltmelidir. Kürdistan hepimizindir! Bütün Kürdistanlıların ve Kürt dostlarının görevi bu olmalıdır!”

AIDL: Kabul edilemez, derhal soruşturulmalı

Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik düzenlediği işgal saldırıları, halka yönelik saldırılar ve durumu incelemek üzere bölgeye gitmek isteyen Uluslararası İttifak’ın (AIDL) iki aktivisti gözaltına alınmıştı. Duruma tepki gösteren AIDL, BM ve AB’yi yaşananlara ilişkin soruşturma açmaya çağırdı.

Yazılı bir açıklama yapan AIDL, “12 Haziran Cumartesi günü Güney Kürdistan’daki insan hakları durumunu incelemek amacıyla gönderdiği heyetinin havaalanı güvenlik güçleri tarafından tutuklanmasını en sert biçimde kınamaktadır” diye belirtti.

Yaşananları “utanç verici” olarak tanımlayan AIDL,  “Bu yöntem uluslararası hukuk ihlalidir” diye belirtti. Uluslararası İttifak-AIDL “bu durumdan dolayı Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve diğer uluslararası kurumları bu konuda hakkında bilgilendirerek bu utanç verici durumun derhal soruşturulmasını” istedi.

Uluslararası İttifak-AIDL’in ziyareti, insan hakları durumunu görmek için dünyanın çeşitli çatışma bölgelerine yaptığı saha ziyareti çerçevesinde gerçekleşmektedir” dedi.

BM’de danışman statüsüne sahip olan Uluslararası İttifak-AIDL’nin Paris, Cenevre, Brüksel ve New York’ta büroları bulunuyor. Dünyadaki insan hakları ve özgürlüklerinin ihlallerini izlemek, savunmak ve failleri sorumlu tutmakla ilgilenen uluslararası bir kuruluş olma özelliğini taşıyor.

Aktivistler: Sessiz kalamazdık

Alman devleti ve KDP’nin engellemelerine rağmen Güney Kürdistan’a ulaşan barış heyetinin üyeleri “Başlattığımız barış mücadelesine destek verin” çağrısı yaptı.

Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik işgal saldırılarını dikkat çekmek ve Kürt güçleri arasında olası bir çatışmayı önlemek için Cuma gününden bu yana Avrupa’nın değişik ülkelerinden Kürdistan’da Barış ve Özgürlük İçin Uluslararası Delegasyon üyesi 150 aktivist bölgeye gitmek için yola çıkmıştı.

Aralarında akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteci ve anti-savaş yanlısı grupların üyelerinin de bulunduğu heyetin üyelerinden bazıları Almanya ve KDP’nin engellemelerine rağmen Güney Kürdistan’a ulaştı. Barış aktivistleri yayınladıkları videolu mesajlarla neden Kürdistan’a gittiklerini anlattı. Heyet üyesi 4 feminist aktivist, Kürt güçleri arasında olası bir çatışmayı önlemek için bölgeye geldiklerini belirterek, savaş karşıtlığının önemli bir duruş olduğunu ifade etti. Aynı şekilde Marlene ve Franzi isimli iki kadın aktivist de yayınladıkları videoda “Bizler dünyanın neresinde olursa olsun işlenen suçlara sessiz kalmayı tercih etmeyen insanlarız”  diye kaydetti.

Sol Gençlik (links jugend-solid) aktivistleri de Türk devletinin köyleri bombaladığına, sivilleri katlettiğine dikkat çekerek “Savaş suçu bu bölgede günlük hayatın parçası gibi her gün işleniyor. Buna sessiz kalmamız mümkün değildi” ifadelerini kullandı.

“Rheinmetall Entwaffnen” kampanya üyesi ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Kürdistan’da savaş suçları Alman silahlarıyla işleniyor ve bu yüzden de artık buna sessiz kalmak istemiyorduk. Bizler Kürdistan’ın bütün parçalarında yürütülen savaşların son bulmasını ve Kürt halkının barış içinde yaşamasından yanayız ve bu yüzden de buraya gelerek sesimizi yükseltmek istiyoruz.”

HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.