• Türk Savunma Bakanı Akar, Bağdat ve Hewlêr temaslarının ardından yaptığı değerlendirmede, Şengal’den Medya Savunma Alanları’na kadar daha kapsamlı bir saldırının sinyallerini verdi. Akar, Bağdat ve Hewlêr’in iş birlikçiliğinden duyduğu memnuniyeti tekrar tekrar ifade etti.

 

Türk devletinin Kürtlere karşı savaşında önemli bir partner olarak gördüğü KDP’nin Federe Kürdistan’ı yöneten üç ismiyle görüşen Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar, gerillanın tasfiyesi, Rojava ve Başûr bağlantısını kesilmesi, Şengal’in iradesi dışında yönetilmesi ve Medya Savunma Alanları’nın tamamen işgal edilerek Türk varlığının kalıcılaşması konusunda "Özellikle bölgesel yönetimin (KDP yönetimindeki Federe Kürdistan’ı kastediyor) iradesinin çok değerli, anlamlı ve saygıdeğer olduğunun da altını çizerek belirtmek istiyorum" dedi.

Bakan Akar, 36 saat içinde, Bağdat ve Hewlêr’de 8 görüşme gerçekleştirdi, heyetler arası toplantılara başkanlık etti. Resmi ziyaretin ilk gününde Irak Savunma Bakanlığı'nda askeri törenle karşılanan Akar, Iraklı mevkidaşı Cuma Anad Sadun El Cuburi ile bir araya geldi. Sonrasında Cumhurbaşkanı Berham Salih tarafından kabul edilen Akar ve heyeti, Başbakan Mustafa Kazımi ve İçişleri Bakanı Osman Ali Ferhud El Ganimi ile görüştü. Akşam saatlerinde Hewlêr’e geçip geceyi buradar geçiren Akar, burada KDP Genel Başkanı Mesud Barzani, Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani ile ayrı ayrı görüştü. Bakan Akar ve Orgeneral Güler’in ziyaretlerindeki son durak ise Irak Türkmen Cephesi’nin Erbil Ofisi oldu.

Türk Savunma Bakanı Akar, programının sonunda Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu’nda temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Türk devlet medyasının sorularını yanıtladı. İki merkezdeki görüşmelerinin de olumlu ve yapıcı geçtiğini belirten Akar, PKK’ye karşı Irak ile görüş ve yaklaşımlarının çok yakın olduğunu görmekten memnun kaldığını ve birçok konuda mutabık kaldıklarını söyledi. Buradaki görüşmelerde, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Irak Başbakanı Kazımi arasında çizilen çerçevenin içini doldurmaya çalıştıklarını kaydeden Akar, şunu ileri sürdü: "Geldiğimiz nokta itibarıyla iki ülkenin yararına olacak, iş birliğini geliştirecek şekilde bir sonuca ulaşmış bulunuyoruz.”

PKK’ye yardım edenler dahil

PKK ve onlara yardım edenler dahil gerekli faaliyetleri yapacaklarını, üstelik muktedir olduklarını, muhataplarına aktardıklarını söyleyen Akar, bir Türk devlet klişesi olan "en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadeleyi"  tekrar tekrar dile getirdiklerini belirtti.

Muhatapları da öyle düşünüyormuş

Anlattıklarının muhatapları tarafından dikkatle dinlenildiğini ve not alındığını vurgulayan öne süren Akar, onların da benzer şekilde düşündüklerini gördüklerini iddia etti. Akar, "Karşılıklı heyetler arası görüşmelere devam edeceğiz. Bunların da kısa zamanda araziye çok olumlu şekilde yansıyacağına inanıyorum" diye konuştu.

KDP yönetiminde çok memnun

"Araziye olumlu yansıma"dan kastının ortak bir operasyon olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Akar, şu yanıtı verdi:"Bilgi değişimi konusunda uygun mekanizmaları kuracağız. Bu çalışmalarımızın etkinliğini artırmak için de iş birliğimizi gece-gündüz sürdüreceğiz. Bu konuda taraflar iradelerini ortaya koydular. Bu konuda özellikle bölgesel yönetimin (KDP yönetimindeki Federe Kürdistan’ı kastediyor) iradesinin çok değerli, anlamlı ve saygıdeğer olduğunun da altını çizerek belirtmek istiyorum."

Şengal’i de konuşmuşlar

Şengal’in askeri ve siyasi iradesinin hilafına Türkiye’nin isteği, ABD ve BM’nin onayıyla Irak ve Federe Kürdistan arasında yapılan Şengal Anlaşması da sorulan Akar, görüşmelerde Şengal’i de gündeme getirdiklerini ve bazı bilgiler aldıklarını söyleyerek, "Teröristlerin özellikle Sincar (Şengal) çevresinden tamamen ayrılmadığına dair bilgilerimiz var. Bu konuda özellikle Bağdat yönetimi, çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ettiler. 'Önümüzdeki dönemde alınacak bazı tedbirlerle teröristlerin buradan çıkmaları sağlanacak' diye bilgi verdiler. Bu konuda herhangi bir şekilde bizden yardım, destek isterlerse bunu da sağlamaya hazır olduğumuzu kendilerine ifade ettik" karşılığını verdi.

Çok önemli gelişmeler

Türk devletinin Güney Kürdistan’da devam eden işgal saldırıları hatırlatılan Akar’a, ziyaretin sahadaki yansıması tekrar soruldu. Akar, uygun mekanizmaları kurmak suretiyle iş birliğinin çok önemli birtakım gelişmelere sebep olabileceğini söyleyerek, "Ciddi çalışmalarımız var. Yoğun şekilde iki yönetim ile de iş birliği devam ediyor” dedi.

Türkmenler ile bazı planlar

Ziyaretinin son aşamasında Türkmenlerle bir araya geldiği hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Akar, "Kendileriyle güzel bir sohbeti gerçekleştirdik, sorunlarını dinledik. Notlarımızı, raporlarını aldık, bazı planlar yaptık. İnşallah bunları önümüzdeki günlerde uygulamaya geçirerek buradaki kardeşlerimizin hayatını rahatlatacağız. Türkmen kardeşlerimiz için inşallah gelecek dönemde olumlu gelişmeler olacak"  şekinde yanıt verdi.  HABER MERKEZİ

 

İşgali kalıcılaştırıyor

Londra merkezli The Arab Weekly gazetesine göre; ziyaret, Türkiye’nin Irak’a güvenlik ve askeri denklemi empoze etme çabalarının bir uzantısı.

“Ankara’nın halihazırda sahada uygulamaya başladığı bu denklem, Irak topraklarını Türk güvenliği için gelişmiş bir savunma hattı ve Türkiye’nin PKK militanları ile mücadelesinde bir savaş alanı haline getirmeye dayanıyor“ diyen gazete, Ankara‘nın Irak içindeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmak ve bu operasyonları Irak sınırının içinde daha da genişletmek yoluyla denklemi zorla empoze etmek istediğini yazdı.

Akar’ın Başbakan Mustafa el Kazımi hükümeti ile pazarlık yaparak, Irak topraklarındaki Türk güçlerinin varlığını kabul ettirmeye çalıştığı belirtilen haberde, Kazımi’nin Türkiye ile Dicle‘nin su kaynakları konusunda kalıcı ve net bir anlaşmaya varma umuduyla su konusunu gündeme getirmesinden sonra Akar’ın ziyaretinin gerçekleştiğine işaret edildi. Haberde Türkiye’nin Dicle Nehri üzerinde gerçekleştirdiği projelerle Irak’ın su payını azalttığı hatırlatıldı.

Irak Su Kaynakları Bakanı Mehdi Raşid, geçtiğimiz günlerde su kaynaklarının paylaşımı konusunda Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan bir iş birliği protokolünü Türkiye’ye sunmuştu. Protokol, Irak’ın Dicle’den almak istediği düzenli su miktarı önerisini içeriyor. “Fırsatçı eğilimleriyle tanınan Türkiye’deki İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin, Irak’a su payı karşılığında Türk askeri üslerinin kurulmasını kabul etmesi için baskı yapmaya çalışacağını“ kaydeden gazete, Kazımi’nin Akar ile yaptığı görüşmede ülkesinin ”Irak topraklarından Türkiye’ye yönelik her türlü terör tehdidine” karşı çıktıklarını söylediğini ileri sürdü.

Iraklı kaynakların, Suriye ve hatta Irak‘taki önceki politikaları göz önüne alındığında Türkiye’nin işgal ettiği alanlardan çekilmemesini beklediklerini, Irak topraklarında bir Türk güvenlik şeridinin ana hatlarını şekillendirmeye başladığını söylediklerini de aktaran gazete, üst düzey bir Türk yetkilinin, “bölgede PKK militanlarından temizlenen alanların tekrar aynı amaçla kullanılmasını önlemek için geçici üsler kurmak. Şimdiden ondan fazla geçici üs var. Yeni üsler kurulacak” dediği aktarıldı. Irak kaynaklarının, Türklerin “geçici üsler” olduğunu söyledikleri üslerin kalıcı askeri bir varlığın kılıfı olarak gösterildiğini söylediklerini de yazan gazete, “Bu durum Ankara’nın, tekrarlanan Irak taleplerine rağmen Musul yakınlarındaki Başıka’da yıllar önce kurduğu askeri üssü kaldırmayı reddetmesiyle de anlaşılıyor“ diye ekledi.