HTŞ, Hristiyanları katlediyor

Dünya Haberleri —

Mar İlyas Kilisesi / foto:AFP

Mar İlyas Kilisesi / foto:AFP

  • Şam’da Mar İlyas Kilisesi’ne düzenlenen saldırının ardından Hristiyanlar, güvenlikleri ve kendilerini savunmak için örgütlenmeyi ve silahlanmayı düşünüyor. Hristiyanların güvenliğini sağlamayan HTŞ, katliamın hesabı hala vermedi ve suçlara ilişkin soruşturma başlatmadı.
  • Antakya Patriği John X Yazigi, “Hristiyanlar, Suriye halkının asli ve yerli bir parçasıdır. Biz elimizi devlete uzattık ama devlet henüz bize elini uzatmadı” derken, saldırıda ağır yaralan Eva’nın arkadaşları, “O çok genç. Onu bize getirmesi için Tanrı'ya dua ediyorum” ifadelerini kullandı.

Şam’daki Hristiyanlar, Mar İlyas Kilisesi’ne düzenlenen saldırıyı, "Yaşadığımız katliamın eşi benzeri yoktu. Bu 1860'tan beri, hatta Devrim sırasında bile yaşanmamıştı” sözleriyle anlatıyor.

22 Haziran’da Suriye'de Şam’ın doğusundaki Dweila Mahallesi’nde bulunan Rum Ortodoks toplumuna ait Mar İlyas Kilisesi’nde Pazar ayini sırasında bir canlı bomba kendisini patlattı. Saldırıda 22 kişi yaşamını yitirdi, 63 kişi de yaralandı. Suriye’deki geçici hükümet, saldırıyı ‘terör saldırısı’ olarak tanımlayıp, DAİŞ’in gerçekleştirildiğini iddia etse de, Saraya Ensar el-Sünne (Ensarı Sünnet Tugayları) adlı radikal İslamcı örgüt katliamı üstlendi.

Beşar Esad’ın Aralık 2024’te düşünün ardından, Suriye’deki azınlık halklar belirsiz bir gelecek ve güvenlik korkusu yaşıyor. Aleviler, Dürziler ve son olarak Hristiyanlara yönelik gerçekleştirilen katliamlar, yeni şiddet dalgalarının her an yaşanabileceğini gösteriyor.

Dweila Mahallesi’nde yaşayan Hristiyanların güvenliği yok. Buradaki Hristiyanlar aylardır çeşitli medya organları aracılığıyla Dürzi ve Alevilere yönelik katliamlara atıfta bulunarak “Sırada siz varsınız” şeklinde tehditler alıyordu. Ve 22 Haziran’da bir Pazar günü ayın sırasında Saraya Ensar el-Sünne üyesi “Mohammad Zain al-Abidin” adlı çete üzerindeki bombayı patlattı.

‘Hükümetin yasını tutma günü olmalıydı’

Hristiyanlar, azınlıkları koruma sözünü yerine getirmeyen Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) iktidarına tepki gösterdi. Katledilen 25 kişiden 9’u için Şam’ın El-Kasaa Mahallesi’nde düzenlenen cenaze töreninde konuşan Antakya Patriği John X Yazigi, “Başkan başsağlığı dilemek ve yas gününü belirlemek için aradı. Hristiyanlar olarak kimsenin bizim için yas tutmasına ihtiyacımız yok, bugün hükümetin yasını tutma günü olmalı” diyerek Suriye geçici cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa’ya (Colani) seslendi.

 

Mar İlyas Kilisesi / foto:AFP

 

Devlete el uzattık ama…

“Hristiyanlar, Suriye halkının asli ve yerli bir parçasıdır. Biz elimizi devlete uzattık ama devlet henüz bize elini uzatmadı” diyen Yazigi’nin sözleri, devlet televizyonundaki yayından çıkarıldı. HTŞ yönetimi, katliamın hesabını vermek yerine Hristiyan patriğinin sesini duyurmasını engelledi.

Ancak Hristiyanlar hala katliamın etkisi altında. El Salto’ya konuşan ve saldırı günü yaralıların yardımına koşan kilise çalışanı Rogye, “Teyzemin lisede öğrencisiydi, 16 yaşındaydı ve her Pazar ayine katılırdı” diyerek öldürülenler arasında Angie Shadaida'nın da olduğunu söyledi.

Al-Andalus Hastanesi’nde yaşam mücadelesi veren Eva için dua eden Bassel, “O çok genç, onun için dua etmeye devam ediyorum” dedi. Başka bir arkadaşı ise, “Çok sayıda iç yaralanması var, onu bize getirmesi için Tanrı'ya dua ediyorum” ifadelerini kullandı.

Entegre ihtimali azalıyor

Katliamın ardından Suriye'deki Hristiyan toplumu büyük bir yıkıma uğradı. Dahası HTŞ yönetiminde entegre olma ihtimali de gittikçe azalıyor. Suriye Geçiş Hükümeti İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin Baba, ilk gün saldırıyı DAİŞ’in yaptığını duyurdu. Ardından kentte yüzlerce kontrol noktası oluşturdu, Şam'ın ana mahallelerine operasyonlar düzenledi ve bazı kişileri gözaltına aldı. Fakat Saraya Ensar el-Sünne, yönetiminin açıklamalarını “uydurma” olarak tanımladı ve saldırıyı üstlendi.

Çete savaşları krizi büyütüyor

Bu yılın Şubat ayında ortaya çıkan ancak daha önce kurulduğu belirtilen Saraya Ensar el-Sünne’nin ülkedeki güvenlik sorunlarına dikkat çekmesi de ayrı soru işaretleri doğuruyor. Demokrasi, güvenlik ve adalet iddialarıyla ülkeyi yöneteceğini iddia eden HTŞ’nin kontrolündeki Şam’da böylesi çete gruplarının rahatlıkla katliam gerçekleştirmesi, Suriye’de “barışın” çok uzakta olduğunu gösteriyor. Başka bir soru ise söz konusu gruba hangi çetelerin üye olduğudur.

Saraya Ensar el-Sünne, Şubat ayında Telegram aracılığıyla ortaya çıktığını duyurdu. Liderini "Ebu Ayşa eş-Şami" olarak açıkladı. Kodu bu kişinin Suriyeli olduğuna işaret etse de gerçek kimliği veya geçmişi hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi. Yakın zamanda ismi duyulan "Ebu Feth eş-Şami" grubun liderlerinden biri ve “Şeriat departmanının” başkanı olarak tanımlanıyor. Grubun üstlendiği büyük saldırılardan biri, 1 Şubat'ta Hama kentinde gerçekleşti. Şii nüfusunu yoğun olduğu Arzeh köyünde çok sayıda Alevi katledildi. “El Adiyat” adlı kanalında Nisan ayında yaptığı açıklamalarda da Dürzilere yönelik saldırıları üstlendi. Suriye genelinde 1000’den fazla çete üyesinin olduğu biliniyor. Ancak gerçek sayıları muamma.

Örgütlenmeyi ve silahlanmayı düşünüyor

 Bazı analistler grubun DAİŞ’in eski üyelerinden ya da HTŞ'den ayrılanlardan oluşabileceğini, zira mesaj ve söylemlerinin savaş sırasında Nusra Cephesi'ninkine benzediğini söylüyor. Saraya Ensar el-Sünne gibi şiddet yanlısı grupların ortaya çıkışı, yıllardır süren diktatörlükten kurtulmaya çalışan Suriye’de uçurumu daha da derinleştiriyor. El Salto’ya göre saldırının ardından Hristiyan toplumunun bir kısmı protesto gösterileri düzenleyerek HTŞ’den güvenlik talep ederken, bir kısmı ise Dürzi, Alevi ve Kürtler gibi kendilerini savunmak için örgütlenmeyi ve silahlanmayı düşünüyor. Bazı Hristiyanlar ise yaşamlarının tehlikede olmasından dolayı Şam dışına ve Özerk Yönetim bölgelerine göç etti. Bu güvensizliğin bir diğer nedeni de HTŞ yönetiminin son birkaç yılda işlenen katliamlarla ilgili tek bir kovuşturma veya tutuklama gerçekleştirmemesi. HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.