HTŞ’nin bir yılı: Katliam, yıkım, kaos
Dünya Haberleri —

HTŞ çeteleri / foto:AFP
- Suriye’de yönetimde olan HTŞ rejimi, birinci yılında Kürtlere, Alevilere, Dürzilere ve Hristiyanlara saldırdı, haklarını gasp etti. Aleviler, HTŞ’yi “daha zalim” olarak nitelendirerek 5 günlük genel grev ilan ederken, Özerk Yönetim, rejimin halkların umutlarını kırdığını vurguladı.
Suriye’de yaklaşık 14 yıl süren iç savaşın ardından HTŞ’ye bağlı cihatçı çetelerin, Şam’da yönetimi ele geçirmesinin üzerinden bir yıl (8 Aralık 2024) geçti. Bir yıllık süre içerisinde Alevi ve Dürzi toplumuna yönelik katliamlar öne çıktı. Kıyı bölgelerinde geçtiğimiz Mart ayında Alevilere yönelik sistematik saldırılarda binlerce kişi katledildi. Temmuz ayında ise bu kez Süveyda’da Dürzilere saldırarak iki bine yakın kişiyi katletti.
Bir yıl önce demokrasi vaatleriyle yönetimi ele geçiren rejim, aksine yıkımdan başka bir şey getirmedi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) açıkladığı 5 Aralık 2025 tarihli rapora göre, ülke genelinde "faili meçhul" cinayetler ve adli suçlarda patlama yaşanıyor. Bir yıl içerisinde işlenen 388 ayrı suç olayında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 449 kişi hayatını kaybetti.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Baas rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Baas rejimi, Suriye halkının özgürlük ve onur taleplerine en sert yöntemlerle karşılık verdi. Rejimin iktidarı boyunca tutuklamalar, kayıplar, ırkçılık, mezhepçilik, toplumun parçalanması ve ülkenin yağmalanması baskın etkenlerdi.
Bu despot rejimin yıkılması, Suriye halkının umut ve özlemlerini gerçekleştirme yolunda önemli bir adımdı. Ancak, önümüzde hâlâ en önemli ve uzun yol var. Hakların korunduğu, farklılıklara saygı duyulan, baskı, adaletsizlik ve yoksunlukların ortadan kaldırıldığı demokratik, özgür ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmek için ciddi çalışmalar gerekiyor. Bu tarihi aşama, yeni bir Suriye'ye giden yolda en tehlikeli ve hassas aşama olup, ulusal farkındalık, ortak bir vizyon ve ortak eylem gerektiriyor” dedi.
Halklar her alanda dışlandı
"Suriye geçiş hükümetinin bir yıl içinde attığı adımlar, Suriyelilerin taleplerinin, gerçeklerinin ve umutlarının özünü yansıtmıyor” diyen Özerk Yönetim, şunları ekledi: “Ulusal diyalogdan hükümetin kurulmasına ve son parlamento seçimlerine kadar, Suriye'nin tüm kesimlerinin ve bileşenlerinin temsilcilerini içermiyordu. Dahası, kıyı bölgesi ve Süveyda'da işlenen katliamlar ulusal birlik ilkelerini ihlal ederek toplumda tehlikeli bir bölünmeye yol açarken, aynı zamanda nefret söylemini, provokasyonu ve aşırılığı da besledi. “
HTŞ’nin ulusal güçleri dışlama, şeffaflıktan uzak, tek taraflı kararlar alma ve halkın iradesini yok sayma yaklaşımlarının Baas rejimi politikalarını yansıttığına dikkat çeken Özerk Yönetim’in HTŞ’ye çağrısı şöyle: "Mevcut aşama, tüm Suriyeli tarafların ve uluslararası toplumun çabalarını artırmasını ve Suriye'yi gerçek bir özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik sembolü haline getirmek için güçlerini birleştirmesini gerektiriyor. Bu bağlamda, geçiş hükümetini tüm Suriyelilere layık yeni bir ülkenin inşasını garanti altına alan kapsamlı ve katılımcı bir ulusal politika benimsemeye çağırıyoruz.”
Rojava’da kutlama yasağı
Özerk Yönetim ayrıca, Baas rejiminin çöküşü olan 7-8 Aralık’ta olası DAİŞ saldırılarına karşı her türlü toplu kutlama, eylem etkinliğin yasaklandığını duyurdu. İçişleri Komitesi’nin 7 nolu kararnamesinde “Eski rejimin devrilmesinin yıldönümünü fırsat bilerek toplum kesimleri arasında ayrılık çıkarmaya çalışan DAIŞ çete hücrelerinin faaliyetlerinin artması ve yurttaşların can güvenliği ile iç güvenlik ve huzurunu korumak amacıyla şu kararlar alındı; Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerinde, bu ayın 7 ve 8’inde toplu toplantılar ve etkinlikler yasaktır. Silah ve havai fişek kullanmak yasaktır. Bu karara uymayanlar cezalandırılacaktır. Tüm güvenlik güçleri gerekli önlemleri almalıdır” denildi.
5 günlük genel grev
Suriye ve Yurtdışı Alevi İslam Yüksek Konseyi Başkanı Şeyh Gazal Gazal da 8-12 Aralık tarihleri arasında 5 günlük genel grev ilan etti ve Alevi toplumuna bu süre zarfında evlerinden çıkmamaları çağrısı yaptı.
Şeyh Gazal, HTŞ’nin kutlama hazırlıklarını eleştirerek, “Hükümet, zalim bir rejimin yerine daha zalim bir rejimin getirilmesinin yıl dönümünü kutlamaya çalışıyor. Esad rejiminin yıkılışı ‘zulmün yıkılışı’ olmalıydı; ancak gerçekte yaşanan şey ‘özgürlük adı altında bu ülkenin yıkılışı’ oldu” ifadelerini kullandı.
Yeni dönemde baskıların arttığını, mazlumların sesinin kısıldığını ve adaletin yok olduğunu belirten Alevi lider, bu durumun “karanlık ve tekfirci ideolojilerin” yayılmasına neden olduğunu söyledi.
“Gerçek özgürlüğe inanan tüm özgür ve onurlu insanları” greve katılmaya çağıran Şeyh Gazal, bu eylemin zulme karşı ahlaki bir duruş olduğunu belirtti. Gazal, Alevi toplumuna seslenerek, “Zulmün sesinizi kısmasına izin vermeyin. Bilin ki birimize yapılan saldırı, hepimize yapılmış demektir” uyarısında bulundu.
Suriye’deki mevcut yetkililerin verilerine göre, Mart ayındaki katliamlarda en az bin 426 Alevi öldürüldü. SOHR ise katledilenlerin sayısının bin 700’den fazla olduğunu tahmin ediyor. QAMIŞLO















