'Hukuksuzca sözleşmeleri iptal edebilir'

Kadın Haberleri —

Hediye Gökçe Baykal

Hediye Gökçe Baykal

  • Danıştay’a yapılan  İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin iptali davasını değerlendiren avukat Hediye Gökçe Baykal, “Cumhurbaşkanı kararnamesi, tek bir kişinin imzası ile uluslararası sözleşmelerden çıkılamayacağı artık herkesin malumu” dedi.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme kararının iptali istemiyle Danıştay’a kadın kurumları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, barolar ve şahsiyetlerin açmış olduğu davada, Danıştay 10'uncu Dairesi, Erdoğan’ın sözlemeyi feshetmesini yerinde bularak, iptal istemini reddetti. 

Redden hakimlerden biri kadın

Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı ve Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği gönüllüsü avukat Hediye Gökçe Baykal,  Yürütmenin Durdurulması’nın ret kararının 3’e karşı 2 oy ile verildiğini kaydetti. Baykal, “Bu beklenen bir durum. Bu kararı veren hakimlerden bir tanesinin kadın olması da gerçekten çok üzücü” dedi.

Yükü omuzlamadılar

Duruşma esnasında yaptıkları savunmayı hatırlatan Baykal, “Bizim de dernek olarak açmış olduğumuz bir dava vardı. Yapmış olduğumuz savunmada da bizzat öldürülen kadınların ailelerini, yakınlarını duruşma salonuna getirdik. Öldürülen ve şiddete uğrayan kadınların birer isimden ibaret olmadığını, hepsinin birer hikayesi olduğunu heyete göstermek istemiştik. Bütün salonun da tüyleri diken diken oldu. Herkesin gözleri doldu. Çünkü bu bizim ülkemizin bir gerçeği. Kadına karşı şiddet durmak bilmiyor. Duruşmalarda da söylemiştik, hakimlere, ‘Biz bu vicdani yükü aldık sizin omuzlarınıza bırakıyoruz’ demiştik. Ancak görüyoruz ki üç hâkim herhangi bir vicdani sorumluluk veya vicdani rahatsızlık hissetmemiş” diye konuştu.

Her sözleşmeden çekilebilirler

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin usul yönünden Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizen Baykal, ekledi: “Cumhurbaşkanı kararnamesi, tek bir kişinin imzası ile uluslararası sözleşmelerden çıkılamayacağı artık herkesin malumu. Hukukçu olmayanlar bile bu hususu biliyorlar ki bu ilerleyen dönemlerde diğer sözleşmelerden de hukuka aykırı olarak çıkılmasının önünü açtı.”

Yeni mevzuata ihtiyaç yok 

Esas yönünde ise Danıştay’ın gerekçesinde gösterdiği “İnsan Hakları Eylem Planı”nın etkisiz olduğunu ilk yayınlandığı gün söylediklerini de sözlerine ekleyen Baykal, “Bizim yeni eylem planlarına, yeni mevzuata ihtiyacımız yok. Bizim elimizdekilere sahip çıkmaya onları uygulamaya ihtiyacımız var. 6284 Sayılı Kanun da şu anda etkili şekilde uygulanmadığını görüyoruz. Özellikle sözleşmeden çıkıldıktan sonra kolluk kuvvetlerin de 6284 sayılı kanuna temkinli yaklaşıyor. 6284’ün başlangıç kısmında bile İstanbul Sözleşmesi’ne dayandığı yazıyor” diye belirtti.

Varlığı bile caydırıcıydı

Yargının cezasızlık politikaları karşısında faillerin daha da cesaretlendiğini ve kadına yönelik şiddet ve katliamların her geçen gün arttığını da aktaran Baykal şunu söyledi: “Bu bağlamda faillerin ya da şiddete meyilli kişilerin üzerinde bu baskı unsuru olan İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı bile çok caydırıcı bir etkiye sahipti. Sözleşme, devlete pozitif yükümlülükler yükleyerek, cezasızlığın önüne geçilmesini sağlıyordu. Bu anlamda Sözleşmeden usule uygun şeklinde çıkılsa bile biz bu karara karşı çıkıyoruz.”

 Hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz

Danıştay tarafından açıklanan kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmesi ardından temyiz başvurusunu yapacaklarını dile getiren Baykal, şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinin ne olduğunu bilen insanların siyasi görüşü ne olursa olsun yüzde 90’ı bu sözleşmede kalınmasını talep ediyor ve destekliyor. Umarım kısa zamanda bir üst merciden döner ve sözleşme geri kazanılır. Bu yolda her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmiyoruz.”

MA

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.