İki şerden birini seçmek zorunda değiliz

  •  Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan, Türk, Kürt, Sünni, Alevi ayrımı yapmadan birlikte yol yürüyecek bir ittifakın etkili olacağını vurgulayarak, şunun altını çizdi: "Demokrasi İttifakı, iki şerden birisini seçmek zorunda olmadığımızı ve demokrasiyi seçme şansımızın da olduğunu gösteriyor.”

Alevi örgütleri temsilcileri, Demokrasi İttifakı’nın toplumun iki ittifaka sıkıştırılamaması açısından önemli olduğunu; kendilerini de bu ittifakın içinde bulabildiklerini söyledi.

İktidar, Alevilerin inkar, asimilasyon gibi sorunlarına ve eşit yurttaşlık gibi taleplerine karşı izlediği politika, “Alevi açılımı” olarak açıkladığı ve bu bağlamda izlediklerinden ibaret. Özü itibarıyla demokratik olmayan bu “açılımlar”, Alevi toplumu ve örgütleri tarafından “Aleviliğe saldırı” olarak değerlendirildi. Türkiye’de mevcut siyaset, Alevilerin inanç özgürlüğü ve demokratik haklarına dair herhangi bir yasal düzenlemeye gitmiyor. Alevi örgütleri ise toplumsal taleplere ve dönüşüme yanıt vermeyen Cumhur ve Millet ittifakına karşı Demokrasi İttifakı’nın öneminin altını çiziyor. Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısıyla sol, sosyalist 8 parti ve örgütün bir araya gelmesi ve ortak mücadele tutumunu değerlendirdi. 

ADFE Genel Başkanı Celal Fırat

ADFE Genel Başkanı Celal Fırat, toplumun sorunlarına dair atılan her adımın değerli olduğunu söyledi. Demokrasi İttifakı’nın bu yönüyle anlamlı olduğunu dile getiren Fırat, “Özellikle Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasındaki ‘herkes bize gelecek’ mantığının doğru olmadığına inanıyorum. Şöyle ki toplumun tüm sorunlarının konuşulduğu, geniş yelpazeli bir ittifak olması gerekiyor. Millet İttifakı’nın içinde olan, özellikle milliyetçi kesimlerin rahatsızlığını tamamen topluma karşı pozisyon alan bir çerçevede görüyoruz. Bu da ciddi bir şekilde bazı kesimleri rahatsız ediyor. Aynı zamanda bizi de rahatsız ediyor. Oysaki toplumun beraber yol yürüyeceği, insanları ötekileştirmeden, ayrım yapmadan, herkesi anlayacak ve sorunlara bir çözüm üretilmesi gerekiyor” dedi.

Yeni bir ittifak başarır

Fırat, “Herkes bizim gibi olacak, bizim gibi düşünecek” mantığının Türkiye’de özellikle Cumhuriyet kurulduğundan beri devam ettiğini belirterek, “Hala beyaz Türk mantığından kendilerini arındırmıyorlar. Onun için Alevi, Türk, Kürt, Sünni ayrımı yapmadan birlikte yol yürüyecek bir ittifakın etkili olacağına inanıyorum. Şu an ki siyasal iktidar ilk geldiğinde ‘Biz, mağdur edildik’ dedi ama şu an iktidarın kendisi insanları mağdur eder pozisyona geldi. Onun için ben üçüncü bir ittifakın başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu.  

Temel talep eşit yurttaşlık

Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin olduğunu belirten Fırat, şunları söyledi: “Alevilerle ilgili sadece siyasi partiler seçim arifelerinde Alevilerin sorunlarını dillendiriyor. Daha önce de bu iktidar Alevi açılımı yapmıştı, şu anda devam ediyor bu görüşmeler. Buna farklı bir algı da yüklenebilir mi, yüklenemez mi? Daha önceden gördük ve yarın da görmeye devam edeceğiz. Şimdiye kadar baktığımızda HDP’nin dışında seçim propagandasında Alevi sorunlarıyla ilgili net bir ifade kullananı görmedik. CHP ‘ben ne yapsam da Aleviler bana oy verecek’ mantığıyla yaklaşıyor. Böyle bir mantık yok.” 

 Alevileri yaralıyor

Türkiye’de cemevlerini ibadethane olarak kabul etmeyen bir zihniyetin olduğunu dile getiren Fırat, bu durumun Alevileri yaraladığını söyledi. Fırat, şu önerilerde bulundu: “Alevi toplumu konusunda bütün siyasi partilerden Alevi geleneklerini tanıyacaklarına dair net bir seçim bildirisini, ortaya koymalarını istiyoruz. Bunu Demokrasi İttifakı'ndan bekleriz. Cumhur İttifakı'ndan böyle bir temennimizin olması çok komik olur, çünkü 20 sene iktidarda olan bir siyasal parti söylemlerinde bizlere inandırıcı gelmez.” 

Demokrasi de ibadet kadar

Aleviler olarak hedefte olduklarını ve saldırılara maruz kaldıklarını belirten Fırat, Türkiye’de barışa ve kardeşliğe ihtiyaç olunduğunu vurguladı. Fırat, “Demokrasi bu ülkede gerçekten ibadet kadar su kadar bizim için önem arz ediyor. Demokrasinin güzellikleri yerine getirilirse, bu ülkede ne Kürt sorunu ne Alevi sorunu ne Ermeni sorunu kalır nede ezilenlerin işçilerin emekçilerin sorunları kalır. Eğer üçüncü ittifak oluşursa ve daha çok özgürlükler çerçevesinde toplumu sahiplenirse, inanıyorum ki birçok insan kendini onlarda görecektir” dedi. 

DAD Eşbaşkanı Kadriye Doğan

Onlar Aleviliği tanımlayamaz

DAD Eşbaşkanı Kadriye Doğan ise , iktidarın Türk İslam fikriyatıyla kendini var ettiğini ve Alevilere hiçbir hak tanımadığının altını çizerek, Alevilerin seçimden seçime hatırlandığını ifade etti. Doğan, “Aleviliği kendilerince tanımlayıp, ondan sonra ‘kendi içlerinde de birlikleri yok’ diyerek göz ardı etme hakkını kendilerinde görüyorlar. Ama onların Alevileri tanımlama hakları yok. Alevilik, kendi içinde kendisini tanımlama durumundadır” diye konuştu. 

Cumhuriyetin kodları üzerinden

“Millet İttifakı, Cumhuriyetin ‘Tek millet’ ve ‘Tek din’ kodları üzerinden kurulmuştur” diyen Doğan, bundan dolayı Alevilerin ve Kürtlerin kendilerini içinde bulamadığının altını çizdi. Doğan, şunları söyledi: “Artık bizim olan değerlere de tahammül gösteremiyorlar. Bu kurucu zihniyet Alevilerin katledildiği her dönemde iktidarın bir parçasıdır. Biz hem Cumhur hem de Millet ittifaklarının bize bir gelecek vaat edecek inancında değiliz.”

3. Yol'u takip ediyoruz

Aleviler olarak 3. Yol ittifakının takipçisi olduklarını söyleyen Doğan, Alevilerin hak yolcusu ve ikrar toplumu olduklarını, bunları önemsediklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bundan dolayı bu kadar halkla ortak yaşamı kurabiliriz. Bizim bu yaklaşımımızı Demokrasi İttifakında görebiliyoruz. Aleviler, Kürtler, Ermeniler ve kadın bilgeliği, bu ittifakın içinde kendilerine bir yaşam alanı bulabileceğini görebiliyor. İttifakı yakından takip ediyor ve başarılı olmasını diliyoruz. Millet ve Cumhur ittufaklarında bulamadıklarımızı, Demokrasi İttifakı'nın, genişletilerek, güç vererek ve öteki olarak tanımlanan kesimlerin bir araya gelip, demokrasiyi inşa edeceklerini inanıyorum.

İktidar, komşularına savaş ilan ederken, kendi ülkesindeki insanlarla kavga ederken, ne yazık ki Millet İttifakı da bunlara ne yapıyorsunuz, demedi. Demokrasi mücadelesi verenleri, ötekileştiren, teröristtir, vatan hainidir gibi dil kullanan, sorgusuz su alsiz binlercesini hapishanelerde, sürgünlerde heba ederek. Ne yazık ki Millet İttifakı, iktidarın değirmenine su taşımıştır. Demokrasi İttifakı'yla iki şerden birisini seçmek zorunda olmadığımızı ve demokrasiyi seçme şansımızın da olduğunu gösteriyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.