İmralı kapıları açılsın

Dünya Haberleri —

Avrupa Konseyi'nde tecride karşı yapılan oturum

Avrupa Konseyi'nde tecride karşı yapılan oturum

  • Avrupa Konseyi’nde İmralı’daki ağır tecridin kaldırılması talebiyle yapılan oturumda konuşan İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jonasson, Türkiye’de kalıcı bir barışın sağlanması için İmralı kapılarının açılmasını ve Öcalan ile yeniden görüşülmesi gerektiği söyledi.

BARIŞ BALSEÇER / STRASBOURG

Avrupa Konseyi’nde dün İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jonasson, HDP eski Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Raziye Öztürk'ün konuşmacı olarak katıldığı bir oturum düzenlendi. Oturumlarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecride dair konuşmalar yapıldı.

Tecrit AB yasalarına aykırı
İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jonasson,“İmralı’da insan haklarına ve AB yasaların aykırı bir durum yaşanıyor. İmralı’daki sistemin kabul edilmemesi gerekiyor” dedi. Jonasson, Öcalan’ın özgürlüğü ile Kürdistan’daki barışın sağlanmasının birbirinden bağımsız olmadığına da dikkat çekerek, “İmralı kapıları açık olduğu zaman, yürütülen barış süreci ve yürütülen tartışmalar olumluydu. Sayın Öcalan’ın 2013 Newroz’unda verdiği mesaj da çok umut vericiydi. Sonra kapılar kapandı” dedi. İmralı’da müzakerelere son verilmesinin ardından Türk devletinin Kürt kentlerine yönelerek savaş suçu işlediğine dikkat çeken Jonasson, şunları söyledi: “2014’ten itibaren Kürdistan’da işlenen savaş suçlarını Sur, Nusaybin, Cizre ve 2011’de Roboski’de katledilen Kürdistanlılara bakıp görebilirsiniz. Bunlar Kürdistanda savaş suçu işlendiğinin kanıtıdır. Biz diyoruzki o kapıların açılması için bize yardım edin ki Türkiye’de kalıcı bir barış sağlansın.”

İmralı işkence sistemi
Öcalan’ın avukatı Raziye Öztürk ise Türkiye’nin AK’ye üye ülkelerden biri olduğunu ve bu çerçevede imzaladığı uluslararası sözleşmelere uyması gerektiğini vurgulayarak, “Buna rağmen İmralı Cezaevi’ndeki işkence sistemi 23 yıldır varlığını korumakta. Bu AİHM kararı ve CPT raporları ile de tespit edilmiş bir olgudur” dedi.

Hakları gasp ediliyor
Öcalan’ın ve İmralı Cezaevi’nde tutulan diğer tutsakların yasal haklarından mahrum kaldığının altını çizen Öztürk, İmralı’daki hak ihlallerine dair ise şu bilgileri paylaştı: “İmralı’da 2011’den bu yana sadece 2019 yılında 5 kez avukat görüşü yapıldı. Tutsaklar aile görüş hakkından ise son 8 yılda sadece 5 kez yararlanabildi. 23 yıl boyunca sadece 2 kez telefon hakkını kullanabildiler. İmralı’ya 2015 yılında getirilen ve ayrı hücrelerde tutulan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın avukat görüş hakkı ise gasp edildi. Bu tutsaklar sadece 3 kez aile görüş hakkını kullanabildiler.”

Öcalan’dan haber alamıyoruz
Müvekkilleri Öcalan’dan olağanüstü koşullarda 25 Mart 2021 yılında ailesi ile yaptığı 3-4 dakikalık telefon konuşmasından sonra hiçbir şekilde haber alınamadıklarını hatırlatan Öztürk, “Öcalan’ın dış dünyayla tüm bağlantısı sistematik olarak 14 aydır koparıldı. Öcalan ile diğer siyasi tutsakların sağlıkları, cezaevindeki şartları ve hukuki durumları hakkında hiçbir bilgiye sahip değiliz. Müvekkillerimizin İmralı’da maruz bırakıldıkları disiplin cezası süreçleri bizden gizli tutuluyor” diyerek bu konuda hukuki işlem yapmalarının da engellendiğini söyledi.

AK’nin sessizliği eleştirildi
Türkiye’nin bu ihlalleri sürdürmesinde Avrupa Konseyi’nin sessizliğinin rolü olduğunu vurgulayan Öztürk, “İmralı’da tecrite ilişkin 2011’de başvurduğumuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ancak 8 yıl sonra Türkiye’den savunma istedi. Ancak yapılan başvuruya dair henüz bir karar çıkmış değil” diye konuştu. AK’nin de denetleme görevini yapmadığına dikkat çeken Öztürk, “AK’den bir karar çıkmadığı için bu uygulama işkenceye sistemine dönüştü” dedi. 

AK yükümlülüklerini yerine getirmeli
Son olarak CPT 2019 yılında gerçekleştirdiği ziyarete değinen Av. Öztürk, “Bu ziyaretin raporunu 2020 yılında  yayınladı. Raporda ağırlaştırılmış İnfaz rejimi değişikliğine gidilmesi gerektiği belirtildi. Aile ve avukat görüşlerinin belirli periyotlarla yapılması tavsiyesinde bulundu. Ancak bu rapordan sonra İmralı’da daha ağır bir süreç işledi. AK ve tüm parlementerlerin Türkiye’nin AİHM kararlarını ve CPT raporlarını yerine getirmesi için göreve çağırıyoruz” diye konuştu.

Öcalan özgür olmalı
HDP eski Urfa Milletvekili Dilek Öcalan da “Biz artık Öcalan’ın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kürt halkı ve Önderi ‘terörist’ değil, asıl terörist bu halka işkence yapan zindana atan, öldürenlerdir” diyerek  Avrupa devletlerinin Türkiye’ye karşı sessiz kalarak bu suça ortak olduğunu söyledi. 

Vekillere dosya verildi
Oturum ardından Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin İmralı’daki tecride dair hazırladığı bir dosya Avrupa Konseyi parlementerlerine teslim edildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.