İran’ın stratejik hataları

Dünya Haberleri —

İran foto:AFP

İran foto:AFP

  • Yaklaşık iki haftada ve yıllardır artan baskının ardından İran, bir dizi yıkıcı darbe aldı. Önemli askeri komutanlar ve nükleer bilim insanları öldürüldü, stratejik altyapı ve nükleer tesisler yok edildi, rejimin kontrolü sarsıldı. İran’ın bir zamanlar korkulan bölgesel etkisi zayıf olduğunu ortaya koydu; vekil güçleri ya hareket edemedi ya da İran adına harekete geçmek istemedi.

Başkan Donald Trump’ın İsrail ile İran arasında ateşkesi duyurmasından saatler önce The Media Line’a konuşan İsrail Savunma ve Güvenlik Forumu’nun kurucu başkanı Tuğgeneral (E.) Amir Avivi, bu sonucun İran ile ezeli düşmanı İsrail arasındaki çatışmanın önceden belirlenmiş bir sonucu olmadığını belirtti. Avivi, İran’ın büyük kayıplarına yol açan bir dizi yanlış hesabı detaylandırdı. 

HAMAS'ın saldırısı

Bunların başında; HAMAS’ın, İran nükleer silah edinmeden önce 7 Ekim saldırısını başlatması yer alıyor. Avivi, “Bir ya da iki yıl bekleyip tamamen nükleer olabilirlerdi. Nükleer silahlara doğru ilerlerken tüm vekil güçlerin saldırıya hazır olması çok daha akıllıca olurdu. Bu, İsrail’i yıllardır olduğu gibi büyük bir ikileme sokardı; çünkü İran’a saldırırsanız aynı anda tüm vekil güçler size saldırır ve çok cepheli bir savaşa girersiniz” dedi. 

Avivi’ye göre; HAMAS’ın 7 Ekim saldırısının diğer cephelerle koordine edilmemis, baştan başarısızlığa mahkum bir hareketti. HAMAS yalnız kalınca, 7 Ekim’in 4. saatinde şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Onlar savaşı kaybetti, biz ise kesin bir zafer kazanacağız. Büyük bir hata yaptılar.

Hizbullah'ın katılması

Hizbullah ertesi gün savaşa katıldı, ancak koordinasyonsuz bir şekilde, bu da Avivi’nin tabiriyle grubun fiilen çökmesine yol açtı. 

Nisan 2024 saldırısı

İran’ın Nisan 2024’te İsrail’e yönelik balistik füze saldırısı da Avivi’ye göre büyük bir hataydı; çünkü bu, İsrail’in İran tehdidine doğrudan karşılık vermesi için uluslararası desteği artırmıştı. Avivi, “Bize balistik füzelerle saldırdıklarında, tüm dünya İran’ın ne olduğunu ve neler yapabileceğini gördü. Her Avrupa ülkesi, İsrail’e balistik füzelerle saldırırlarsa kendilerine de saldırabileceklerini anladı” dedi.

İran'ın koşacağını biliyordu

Bu yanlış adımlar, İsrail’e doğrudan karşı saldırı yapma ve özgüven kazanma fırsatı verdi. Avivi, şöyle devam etti: “Kendi kendimize, tamam, zorlu ama bununla başa çıkabiliriz, dedik. İlk kez İran’da bir misilleme saldırısı gerçekleştirdik ve bu bize büyük bir özgüven kazandırdı. Gidebiliriz, saldırabiliriz. Bizi durduramıyorlar.. O andan itibaren İsrail için açıktı; kesin bir zafer kazanabiliriz ve bu, tam ölçekli bir saldırı için anımız. Hizbullah yenildiğinde ve Suriye düştüğünde, İsrail için açıkça belli oldu ki; İran bu aşamada nükleer ve balistik kapasiteye doğru koşacak, çünkü stratejik derinliklerini kaybettiler. Vekil güçlerini kaybettiklerinde hayatta kalmak için hızlıca nükleer olmaları gerektiğini anladılar.”

60 gün süre tanınmıştı

Avivi, İsrail’in Nisan'da İran’a saldırmayı planladığını, ancak ABD-İran görüşmeleri nedeniyle başlangıçta geri adım attığını belirtti. Başkan Trump'ın, İran’a müzakere için 60 gün süre tanıdığını hatırlatan Aivi, “Bunu yapmadıklarında, 61. günde İsrail, ABD ile koordinasyon içinde ve yeşil ışıkla saldırıyı başlattı ve gerisi tarih oldu” dedi.

Caydırıcılıkları bitti

Avivi’ye göre; İran artık caydırıcılık yeteneğini kaybetti: “Kimseyi gerçekten tehdit edebileceklerini sanmıyorum. Eğer kalan kapasiteleriyle Hürmüz’ü kapatmaya ya da Amerikan üslerine veya müttefiklere, belki Suudilere veya Emirliklere saldırmaya kalkışırlarsa bu rejimin sonu olur. Bunu yaparlarsa rejimi devirme kararı kesinlikle alınır. Bu kadar hata yaptıktan sonra bu büyük hatayı da yaparlar mı? Belki. Gerçeklik algıları varsa, Amerikan üslerine saldırmazlar ya da Hürmüz’ü kapatmazlar.”

Sayı beklenenden düşük

Savaşın başlangıcından bu yana İran saldırılarında 29 İsrailli hayatını kaybetti. Avivi, bu sayının beklenenden çok daha düşük olduğunu belirterek, “Tüm senaryolarımızda, İran’la büyük bir savaşta çok daha büyük senaryolar öngördük; her seferinde yüzlerce balistik füze, yıkım, belki binlerce ölü ve yaralı” şeklinde konuştu. Avivi, İsrail’in İran’ın balistik füzelerine ve dronlarına karşı dikkat çekici bir direnç gösterdiğini söyledi. İran’ın fırlattığı yüzlerce drondan sadece birinin İsrail’de hasara yol açtığını belirten Avivi, şunları söyledi: “Bu balistik füzelerin yüzde 90’ını vurmayı başardık, İsrail’deki isabetleri en aza indirdik. Aynı zamanda, önce İran’da saldırarak fırlatma rampalarını yok ettik. Fırlatma rampalarının yüzde 50’sinden fazlasını imha ettik. Balistik füzeler, yakıt ve üretim endüstrilerini yok ettik. İran’ın haftada bir balistik füze bile olsa İsrail’e ateş etmesine izin vermeyeceğiz. İran, ayda 300 balistik füze üretimine doğru ilerliyordu. Bir yılda, İsrail’i varoluşsal olarak tehlikeye atacak şekilde balistik füzelerle bunaltabilirlerdi. Nükleer kapasiteyle birleştiğinde bu, elbette yıkıcı olurdu. İsrail böyle bir tehdit; ne nükleer ne de balistik füzelerle yüzleşmeye razı değil.” 

Rejim değişikliği koşulları

Rejim değişikliği konusu tartışmalı bir hedef olarak öne çıkıyor. Savaşın başında İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İran halkına liderlerine karşı ayaklanma çağrısı yaptı. Pazar günü Trump, rejim değişikliği fikrini destekledi, ancak Salı günü gazetecilere bunun kaos yaratacağını söyledi. Avivi, İsrail’in rejim değişikliğini gerçekleştiremeyeceğini, ancak İran halkının bunu yapması için doğru koşulları yaratabileceğini vurguladı. Avivi, şunları ekledi: “Rejim değişikliği yapmaktan değil, koşulları yaratmaktan bahsediyorum, çünkü rejim değişikliği İran halkının meselesi. Bunu onların yapması gerekiyor. İsrail rejimi değiştiremez. Ayaklanmaları ve rejimi değiştirmeleri gerekiyor ama biz rejimin toplum üzerindeki kontrolünü zayıflatabiliriz. Sorun şu ki; rejim karşıtları yeterince organize değiller. Net bir pozisyonları yok, üzerinde anlaştıkları bir liderleri yok ve bu, İran halkının temel problemi ve trajedisi. Yüzde 80’i bu rejimden nefret ediyor ama bir şey yapmak için yeterince organize değiller.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.