İşkence ülkesinde güneşlenmem

Dünya Haberleri —

* Ulla Jelpke: Birkaç kilometre ötede şiddet ve işkence gören muhaliflerin olduğu bir ülkede gönül rahatlığıyla tatil yapamam.

* Kersin Kassner: Rojava’yı işgal eden, siyasileri tutuklayan ve belediyelere kayyum atan bir ülkeyi tatil ülkesi olarak önermek yanlıştır.

* Sevim Dağdelen: Türkiye’de dramatik bir şekilde yükselen enfeksiyon sayısı ve Alman vatandaşlarına yönelik devam eden siyasi kovuşturmalar seyahat uyarısını zorunlu kılıyor.

DÎLAN KARACADAĞ

Almanya Federal Parlamento Milletvekilleri Ulla Jelpke, Kersin Kassner ve Sevim Dağdelen, Türk devletinin artan baskı ve işgal saldırıları ile korona tehdidine dikkat çekerek böyle bir ülkede tatil yapılamayacağını belirtti.

Koronavirüs salgının ortaya çıkışının ardından 17 Mart’ta  dünyadaki tüm ülkelere seyahat uyarısında bulunan Almanya, 15 Haziran’dan itibaren 26 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin yanı sıra İngiltere, İzlanda, Norveç, İsviçre, Liechtenstein’a yönelik uyarısını kaldırdı. Türkiye’nin de yer aldığı 160’dan fazla ülkeye yönelik seyahat uyarısı ise 31 Ağustos’a kadar uzatıldı. Alman hükümeti bununla da sınırlı kalmayıp “koronavirüs tehlikesi” nedeniyle Türkiye’yi “riskli bölgeler listesi’ne de dahil etti. Bu karar sonrası Türkiye ile ilgili daha önce alınan seyahat uyarısı kararının kaldırılması daha da zorlaştı.

14 gün karantina zorunluluğu

Robert Koch Enstitüsü tarafından hazırlanan ve düzenli olarak güncellenecek listede yer alan riskli ülkelere gidenler, Almanya’ya döndüklerinde 14 gün ev karantinasında kalmak zorunda. Uygulamanın, Almanların ve Almanya’da yaşayan Türkiyelilerin iş ve okul gibi nedenlerden ötürü Türkiye’ye gitme ve orada tatil yapma eğilimini önemli ölçüde azaltması bekleniyor.

Almanya geri getirmeyecek

Ülkeler salgın riskine göre sınıflandırılırken, yeni vaka sayısındaki artış göz önünde bulunduruluyor. Test kapasitesinin az olması, salgınla mücadele  önlemlerinin yeterli olmaması ve ülkenin salgının durumuna dair güvenilir bilgileri paylaşmaması da bir ülkenin risk kategorisine girme nedenlerinden sayılıyor. Türkiye’de son günlerde de korona vakalarında ciddi artış yaşandığı dikkat çekiyor. Almanya, koronavirüs salgını nedeniyle Mart ve Nisan aylarında dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan 240 bin vatandaşını tahliye etmişti. Türkiye gibi seyahat uyarısının sürdüğü ülkelere gidenler için daha fazla “tahliye uçuşları” yapılmayacağını da açıkladı.

Savaşın sürdüğü bir ülkede tatil yapmam

Türkiye’nin listeden çıkarılması için AKP hükümetinin girişim ve çağrıları sürerken; Almanya Federal Parlamento milletvekilleri ise seyahat uyarısında ısrarlı olunmasını istiyor. Birçok insanın tatillerini siyasi kriterlerinden çok “cüzdandaki paraya göre” seçtiğini belirten Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke,  “Şahsen ben aralarında gazeteci, belediye başkanları olan binlerce siyasi tutsağın ve Kürtlere karşı kanlı savaşın sürdürüldüğü bir ülkede tatil yapmayı tercih etmiyorum” dedi.

Tatil paranız AKP rejimini güçlendiriyor

“Bir kaç kilometre ötede muhaliflerin şiddet ve işkence gördüğü bir ülkede gönlüm rahat denizde güneşlenemem” diyen Jelpke şu mesajı verdi: “Türkiye’de tatil yapanlar şunun bilincinde olsun: Tatile verdikleri para, AKP rejimini güçlendirir ve kısmen silahlı kuvvetleri de maddi olarak desteklemiş olurlar.”

Önlemler şeffaf değil

Türk devletinin korona salgını ile mücadelesinin yetersiz olduğunu belirten Jelpke, “şeffaf ve inandırıcı değil” diyerek şöyle devam etti: “Türkiye’de sağlık kuruluşları, sendikalar ve sol partiler keyfi yaklaşımları haklı olarak eleştiriyor. Bu nedenle, Türk hükümetinin turizm sektöründe aldığı önlemlere şüpheci yaklaşıyorum.”

Türkiye’ye turizm kapılarının açılmasa için yürütülen kampanyalara da tepki gösteren Jelpke, “Federal hükümetin NATO ortağı Türkiye’ye gönderdiği askeri teçhizatın Suriye ve Libya savaşı ile Kürtler gibi Yunanistan ve Kıbrıs’ı ezmek için kullanılmasıyla ilgili herhangi bir sorunu yok” dedi.

Kassner: Her açıdan sıkıntılı ülke

Sol Parti Milletvekili Kerstin Kassner de sadece korona salgınından ötürü değil Türk devletinin baskıcı ve işgalci politikaları nedeniyle de Türkiye’ye gidilmemesi gerektiği görüşünde. Federal Parlamento vekili Kassner şöyle konuştu: “Alman hükümetinin Rojava’daki Türk işgali, Türk Cumhurbaşkanı’nın otoriter yönetim sistemi, muhalif gazetecilerin tutuklanması ve demokratik olarak seçilmiş belediyelere kayyum atılması ve uluslararası hukukun ihlali devam ederken Türkiye’yi seyahat konusunda önermesi doğru değil.”

Uyarıyı kaldırmak sorumsuzluk olur

Almanya Federal Parlamento Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen ise “Türkiye’de dramatik bir şekilde yükselen enfeksiyon sayısı ve Alman vatandaşlarına yönelik devam eden siyasi kovuşturmalar seyahat uyarısını zorunlu kılmaktadır” dedi. Erdoğan yönetimindeki hükümetin baskıları nedeniyle seyahat uyarısının kaldırılmasının kabul edilemez olacağını vurgulayan Dağdelen “sorumsuzluk olur” dedi. Sol Parti’nin Türkiye’ye yönelik “seyahat uyarısı” talebini daha önce de gündeme getirdiğini belirten Dağdelen, “Onlarca Alman vatandaşı asılsız nedenlerle Türkiye’de tutuklu bulunuyor ya da haklarında yurt dışı kararı veriliyor” hatırlatmasında bulundu.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.