İstihbarata güvenlik yetkisi
Dünya Haberleri —

Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı
- Almanya'da Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, casusluk ve sabotajla başa çıkmak için yasaların değiştirilerek kendisine daha fazla yetki verilmesini istiyor. Hükümet, yasa değişikliği hazırlığında.
Almanya’da siyaset ve güvenlik kurumları, Rusya-Ukrayna savaşından bu yana ‘hibrit savaş’ kavramını daha sık kullanıyor. Bu yaklaşım; askerî yöntemlerle birlikte istihbarat operasyonlarını ve yanıltıcı propagandayı bir araya getiriyor. Amaç sabotaj, casusluk ve dezenformasyon yoluyla toplumu istikrarsızlaştırmak.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, kendisini “erken uyarı sistemi” olarak tanımlıyor. Kurumun Başkanı Sinan Selen, Berlin’deki yıllık sempozyumda mevcut tehdit ortamında daha geniş yetkilere ihtiyaç duyduklarını söyledi. Selen, “Artık kısmen çözemediğimiz iletişim biçimleri var. Takma adlarla hareket eden aktörler var. Bir istihbarat kurumu olarak bu alanlara girebilmem gerekir” dedi.
Yetki için yasa değişimi talebi
Selen, hedefe ulaşmak için güvenlik yasalarının değiştirilmesini istiyor. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in de reform hazırlıklarını duyurduğu belirtildi. Başbakanlık tarafında ise istihbarat koordinatörü Philipp Wolff’un; iç istihbarat Anayasayı Koruma Teşkilatı, dış istihbarat BND ve askerî istihbarat MAD arasındaki koordinasyondan sorumlu olduğu aktarıldı.
Wolff’un, çevrim içi izleme kapasitesinin artırılmasını, IP adreslerinin kaydedilmesini ve kurumlar arasında kişisel verilerin daha kolay aktarılmasını gerekli gördüğü belirtildi. Ancak bunun, muhalefet ve sivil toplumun güvenlik uygulamalarına sık sık itiraz etmesi ve konunun Federal Anayasa Mahkemesi’ne taşınması nedeniyle tartışmalı bir alan olduğu vurgulandı.
Selen, Avrupa Birliği içinde bazı ülkelerde daha geniş yetkiler bulunduğunu söyleyerek Fransa ve Hollanda’nın Almanya’dan daha ileri olduğunu savundu. Haberde, bunun şüpheli kişilerin izlenmesinde daha az hukuki sınırlama ve daha gevşek veri koruma kuralları anlamına geldiği belirtildi.
ABD’ye bağımlılık azalmalı
ABD ile istihbarat iş birliğinin geleceği, ABD Başkanı Donald Trump’a atfedilen yeni güvenlik stratejisi nedeniyle belirsiz görülüyor. Selen, bu stratejiden ‘bağların kopacağı’ sonucunu çıkarmadığını belirterek, “Bize sırtlarını döneceklerini de düşünmüyorum” dedi.
Öte yandan Selen, Avrupa’nın ABD’ye bağımlılığını azaltması gerektiğini savundu. Özellikle dijital iletişimin izlenmesi ve analizinde Avrupa’nın kendi yazılımlarını geliştirmesinden yana olduğunu söyledi. Selen, birçok ülkede tartışmalı ABD yazılımı Palantir’in kullanıldığını, Almanya’da da bunun uzun süredir konuşulduğunu hatırlatarak, “Bizde de bunu yapabilecek şirketler var” ifadesini kullandı.
İstihbarat koordinatörü Wolff, mevcut yapıyla da operasyonel kapasitenin güçlü olduğunu savundu. Wolff, “Bunu Ruslar da biliyor, bizi ciddiye alıyorlar” dedi ve Moskova’nın bu tartışmaları yakından izlediğini söyledi.
Bundeswehr Üniversitesi’nden güvenlik uzmanı Carlo Masala, Rusya’nın NATO ülkelerine dönük stratejisini “giderek daha cüretkâr” diye tanımladı. Masala, Almanya’nın hem coğrafi konumu hem de NATO içindeki rolü nedeniyle Moskova açısından “özellikle cazip bir hedef” olduğunu savundu. BERLİN














