İsveç Türkiye’yi kopyaladı

Yurt Dışı Haberleri —

Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK) Diplomasi Komisyon Sözcüsü Rıdvan Altun

Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK) Diplomasi Komisyon Sözcüsü Rıdvan Altun

  • NATO üyeliği için Türkiye’ye boyun eğen İsveç hükümeti, yeni 'Terörle Mücadele Yasası’yla da Türkiye’deki muadilini taklit etti. Hedef, Kürtleri sindirip mücadelesiz bırakmak. 
  • Erdoğan rejimiyle anlaşan İsveç hükümeti yeni Terörle Mücadele Yasası’yla aynen Türkiye’deki gibi Kürt mücadelesine destek verenleri kıskaca almak istiyor.
  • İsveç’te aktif faaliyet yürüten Kürt siyasetçilerden Rıdvan Altun ise tüm bu kriminalizasyon politikalarına karşı etkin bir mücadele yürüteceklerini söyledi. 

ERKAN GÜLBAHÇE

NATO’ya girebilmek için Türkiye’ye boyun eğen İsveç hükümeti, ‘Terörle Mücadele Yasası’nı 1 Temmuz’dan itibaren daha da sertleştirdi. İsveç İstihbarat Teşkilatı (SÄPO) Başkanı Charlotte von Essen ise geçtiğimiz günlerde PKK ve diğer örgütlerin İsveç’te eylem yapmasını yasaklamak istediklerini duyurdu. Tüm bu gelişmelerin Kürtlere olası etkilerini İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK) Diplomasi Komisyon Sözcüsü Rıdvan Altun ile konuştuk.

Türk tipi TMY uyarlaması
Yeni ‘Terörle Mücadele Yasası’nın esasen İsveç kanunlarına aykırı olduğunun altını çizen Rıdvan Altun şöyle dedi: “Türkiye’de nasıl ki Kürt mücadelesine destek verenler veya sempati duyanlar hakkında takibat yürütülüyorsa, bu yeni ‘terör yasasıyla’ aynen Türkiye’deki gibi İsveç’teki Kürtler hakkında takibatlar başlatılacak. Kürt kurumları izole edilecek, ekonomik yardımları kesilecek ve Kürt kurumlarına üye olmak zorlaştırılacak. Bir anlamda demokratik kurumlar işlevsiz hale getirilecek. Dolayısıyla bu İsveç kanunlarına aykırı bir yasadır.”
Altun, yeni yasaya karşı İsveçli siyasetçilerle, eski bakanlarla, eski milletvekilleri ve Sosyal Demokratların içinde rahatsız olan kesimlerle görüşme yapacaklarını da aktardı.

MİT ile SÄPO terörü
Anlaşmayla birlikte Türk istihbaratı MİT ve SÄPO arasındaki işbirliğinin artacağına da dikkat çeken Kürt siyasetçi, bunun olası sonuçlarına ilişkin de uyardı: “MİT ile SÄPO arasında geliştirilecek ilişki Kürt kurumları ve siyasi mücadele yürüten Kürtler üzerinde çok büyük bir baskı ve terör estirecektir. Varılan anlaşmayla MİT, İsveç’te bir büro açacak. Geçmiş tecrübelere baktığımızda MİT nerede büro açmışsa orada terör estirmiştir. Bu sadece Kürt toplumu değil İsveç toplumunu da büyük bir baskı altına alacaktır. İsveç hükümeti bu konuda çok gafil avlanmıştır. Bu anlaşmanın çok ağır sonuçları olacaktır. İsveç demokrasisi de büyük darbe alacaktır.” 

Yasak kararı sürpriz olmadı
MİT ile derin ilişkileri olan SÄPO tarafından yapılan son açıklamanın, halihazırda devam eden kriminalizasyon politikasının bir parçası olduğuna dikkat çeken Altun, “SÄPO’nun bu yönelimi aslında yeni değil. SÄPO’nun Kürtlere yönelimi 2019’da başlayarak bugünkü aşamaya geldi. 3 yıllık süreçte onlarca insan bu politikalardan mağdur oldu. Dolayısıyla bizim için SÄPO Başkanı’nın açıklaması sürpriz olmadı” dedi.

Korkmuyoruz, karşı çıkacağız
Hukuka aykırı ‘Terörle Mücadele Yasası’ ile SÄPO’nun Kürtlerin eylemlerini yasaklama planını kamuoyunun gündemine taşıyacaklarını aktaran Altun, “Kürtlere karşı atılacak hiçbir hukuksuz adım karşısında durmaktan korkmuyoruz. Bunu İsveç’in de Avrupa’nın da bilmesi gerekiyor. Konuyu İsveç’teki kamuoyunun ve basının odağına taşımak ve tartışmaları bir üst seviyeye çıkarmak için çalışıyoruz. SÄPO’nun açıklamasından sonra, dayanışma halinde olduğumuz parti ve kesimlerin parlamento nezdinde ortak bir açıklama yapmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Hükümetin tavrı net olmalı
Memorandum ardından İsveç’te Kürtlerle dayanışmanın büyüdüğüne vurgu yapan Altun, kamuoyu desteğinin artırılması için temaslarının da aralıksız sürdüğü bilgisini paylaştı: "1 Temmuz’da başlayan süreçle birlikte basın ve siyasi kesimlerle yaptığımız temaslar da yoğunlaştı. Sol Parti, Çevre Partisi ve hükümetteki Sosyal Demokratlarla da temaslarımız oldu. Görüşlerimizi geniş bir çerçevede onlara da ilettik.”

Erdoğan istedi diye iade olmaz 
Temaslarında Türkiye’nin İsveç’ten muhalif isimlerin iadesini istemesinin de gündeme geldiğini aktaran Kürt siyasetçi, “Görüşmelerde partilerin ortak fikri, ‘Erdoğan istedi diye herhangi bir kişinin Türkiye’ye teslim edilmesinin mümkün olamayacağı’ yönündeydi. Buna Sosyal Demokratlar da dahil. Ama bizim somut isteğimiz, Sosyal Demokratların ve hükümetin böyle bir girişimden uzak durulacağını söylemesinden ziyade, bunu tavır olarak net bir şekilde uygulaması” diye konuştu.

İlkelerimiz net ve değişmez
Kürtler olarak ilkelerinin net olduğunu ve 28 Haziran’da Türkiye’yle imzalanan ortak memorandum ardından da mücadelelerini sürdüklerini ifade eden Altun, geri adım atmayacaklarını şu sözlerle ifade etti: “Şimdiye kadar demokratik yollarla sürdürdüğümüz mücadelemizi bu süreçten sonra da aynen sürdüreceğimizi, ilkelerimizden asla taviz vermeyeceğimizi net bir şekilde deklare ettik. Günlük ve rutin çalışmalarımız aynen devam ediyor. Eylemlerde taşıdığımız bayraklardan tutun da, attığımız sloganlara kadar 2 ay önce neyi nasıl yapıyorsak, bunlar bugün de aynen devam ediyor. Hem Sol Parti’den hem de diğer kesimlerden dostlarımız da bizimle dayanışma içinde ve bu konuda en az bizim kadar netler.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.