İttifak süreci akamete uğramaz

HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz

HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz

  •  Yarattığı krizleri elinde patlayan, hepsinden yenilgiyle çıkan iktidarın, elinde kalan tek krizli alanın Kürt sorunu olduğunu; kışkırtılmış milliyetçi dalgayı arkasına alarak, yeniden rıza üretmeye, Türkiye toplumunu konsolide etmeye çalışacağını söyleyen HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, şunları vurguladı:
  •  “AKP, bizimle ortak hareket edip Türkiye’nin sorunlarına ortak çözümler arayacak güçleri bölüp parçalıyor. Bugüne kadar başarılı oldu, ancak bu politika artık miadını doldurdu. Bu saldırı furyası bu sefer sonuçsuz kalacaktır. Dolayısıyla en geniş bazda kurmaya çalıştığımız ittifak süreci akamete uğramayacaktır. Erdoğan, bu sefer başaramayacaktır.” 

Demokrasi İttifakı çalışmalarıyla sadece siyasi parti değil toplumun tüm dinamiklerini bir araya getirmeyi hedeflediklerini belirten HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Mahfuz Güleryüz, “Türkiye’nin gerçek temsiliyetini ortaya çıkarma arayışındayız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 27 Eylül 2021’de açıkladığı “Demokrasiye, Adalete ve Barışa Çağrı Deklarasyonu” kapsamında ‘Demokrasi İttifakı’ çalışmalarını sürdürüyor. EşBaşkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar, sol-sosyalist parti ve oluşumlarla bugün Ankara’da bir araya geliyor. Demokrasi İttifakı’nda ilk tur olarak planlanan bu buluşmada yol haritası ve öneriler masaya yatırılacak. HDP, Demokrasi İttifakı çatısı altında en geniş temsil alanını kurmayı hedefliyor. HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, konuyla ilgili MA’dan Berivan Altan’a konuştu. Deklarasyonla sorunların tespiti ve çözüm reçetesini paylaştıklarını hatırlatan Güleryüz, deklarasyonun aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin taleplerini yansıtan bir yol haritası olduğunu da vurguladı. İttifak görüşmelerini sadece parti tabanı ve oy gözeten bir yerden ele almadıklarının altını çizen Güleryüz, “Bu kaotik süreçten Türkiye’yi nasıl çıkaracağımızın yol haritasını belirlemeye çalışıyoruz. Bu yüzden ittifak sürecini ‘Türkiye İttifakı’, ‘Demokrasi ittifakı’ olarak tanımladık. Toplumda bulunan tüm muhalif dinamikleri sadece sol, sosyalist yapıları değil, bu rejimden zarar görmüş yapıları en geniş Demokrasi İttifakı’nda bir araya getirmeye çalışıyoruz” dedi.

Tüm kesimlerle diyalog

Bu tartışma sürecinin, sadece siyasi partilerle sınırlı olmadığını, sivil toplum örgütleri, emek örgütleri başta olmak üzere yöre dernekleri de dahil her kesimin ortaklaşabileceği bir çatı etrafında çalıştıklarını kaydeden Güleryüz, ittifak felsefelerinin de ortak paydada buluşma üzerinden yürüdüğünü paylaştı. HDP üzerinden kimi spekülasyonlar yapıldığını belirten Güleryüz, “İktidar eksenli girişimlerin yanı sıra başka çevre ve güçlerin de bu süreci sekteye uğratma amaçlı devrede olduğunu biliyoruz. Bütün bunları hesaplayarak, Türkiye’nin gerçek temsiliyetini ortaya çıkarmanın arayışındayız. Bu arayışın bize gösterdiği bir gerçeklik var; tüm kesimlerle diyalog geliştirebilecek tek parti HDP’dir” şeklinde konuştu. 

Ortak payda da demokrasi

AKP-MHP iktidarının en fazla saldırı demokrasiye saldırdığını kaydeden Güleryüz, şöyle devam etti: “Bütün farklılıkları bir arada tutacak yegane şey demokrasidir. Beğenmesek de anayasa, kurumlar, yasama, yargı, yürütme vardı. Tek adam rejimi tüm bunları ortadan kaldıran ve kendini tek kuvvet halinde örgütledi. Dolayısıyla esas saldırı noktası, toplumu bir arada tutan demokrasi dinamiğini ortadan kaldırma yönünde oldu. Tüm topluma sunduğumuz ortak perspektif demokrasi paydasında bir araya gelmektir. Bu yüzden de özellikle buna Demokrasi İttifakı demeyi önemsiyoruz.”

Sadece sol ittifakla olmaz

HDP olarak sadece bir sol ittifaktan bahsetmediklerine dikkat çeken Güleryüz, şöyle izah etti: “HDP’yi oluşturan ana gövde Türkiye sol-sosyalist hareketinin en dinamik güçleridir. Tarihsel mirasını oradan alır ama bu kızılca kıyamette AKP’nin yaratmış olduğu çoklu krizden çıkış, sadece bu yapılarla mümkün değildir. Bu rejimin uygulamalarından muzdarip olan, bu rejimin sillesini yiyen tüm kesimler bir araya gelerek, kurtulabilir. Bu ülkede bugün hiç kimse güvencede değil. En zengini dahi kendi sermayesini yarın nasıl koruyacağının güvensizliğini yaşıyor. Yeni önerilere de kapalı değiliz. Türkiye’deki tüm çevrelerle bir araya gelme arayışımız, katkıları, önerileri de ihtiva eden bir çerçeve oluşturup kamuoyunun önüne bu hazırlık üzerinden çıkma arayışıdır. Umutluyuz. Bu sürecin başarıyla sonuçlanacağına inanıyoruz.” 

Kürt düşmanlığıyla çıkış

AKP’nin partilerini kriminalize etme yönünde çabalarına da değinen Güleryüz, “AKP-MHP koalisyonu kendini krizlerle ayakta tutmaya çalışıyor. Yarattığı krizleri elinde patlattı, hepsinden yenilgiyle çıktı. Elinde kalan tek krizli alan, Kürt sorunudur. Kışkırtılmış milliyetçilikle hareket etme, o milliyetçi dalgayı arkasına alarak, yeniden rıza üretme, Türkiye toplumunu konsolide etme çalışmaları çok yaygın bir şekilde olacaktır. Bundan sonra en fazla yükleneceği alan da burası olacak. AKP muhalefeti dizayn etme çalışması yürütüyor. Erdoğan, karşıtlarını bölme, parçalama, onları birbirinden uzaklaştırma ve düşman kılma politikasının başarılı olduğunu düşünüyor. Bugün de bunu yapmaya çalışacaktır” ifadelerini kullandı. 

Saldırı furyası sonuçsuz kalır

Büyük bedeller ödediklerini ama her seferinde kendi küllerinden yeniden doğan, kendini yeniden var eden bir yapı, halk ve parti olduklarının vurgulayan HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, şunları ekledi: “AKP, bizimle ortak hareket edip Türkiye’nin sorunlarına ortak çözümler arayacak güçleri dağıtıp, bölüp, parçalıyor. Bizden uzaklaştırmada bugüne kadar başarılı oldu, ancak bu politika artık miadını doldurdu. Bu saldırı furyası bu sefer sonuçsuz kalacaktır. Dolayısıyla en geniş bazda kurmaya çalıştığımız ittifak süreci akamete uğramayacaktır. Erdoğan, bu sefer başaramayacaktır.”  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.