Kapitalizm krizlere çözüm bulamıyor

Dünya Haberleri —

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da zirveye katıldı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da zirveye katıldı.

  • İsviçre’nin Davos kentinde 22 Mayıs’ta başlayan Dünya Ekonomik Forumu Davos Zirvesi (WEF) dün sona erdi. Temel gündem Ukrayna işgali, salgın sonrası yaşanan ekonomi ve iklim krizi oldu.

ALİ ÖZŞERİK/ZÜRİH

Forumun kurucularından Klaus Schwab, zirvenin çok önemli ve doğru bir anda yapıldığını belirtti. Rusya’nın bu yıl boykot ettiği zirvede, en kalabalık heyet Ukrayna’dan oldu. Açılış konuşması da bu nedenle Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy’e verildi.

Küresel kapitalizm zorda

Zirvede yapılan tartışmalarda Ukrayna krizi, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan “yeni dünya düzeninin yıkılışı” olarak yorumlandı. Sovyet bloku ya da Çin’i kapitalist ilişkiler içine alarak sistemlerini yıkacağını ve onu küresel kapitalizmin bir parçası haline getirerek, kendi sistemlerini hakim kılacaklarını sananlar için Ukrayna saldırısı her şeyin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Bu gelişmeler uluslararası küresel kapitalizmi buluşturan WEF’inde yara almasına neden oldu. ABD Başkanı Joe Biden’in Davos’a katılmak yerine, küresel kapitalizm yandaşlığını sağlamlaştırmak amacıyla Asya ziyaretini tercih etmesi de zirvenin itibarını sarsmış gözüküyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i saymazsak, üç batılı nükleer güç olan ABD, Fransa ve İngiltere’nin devlet başkanları Joe Biden, Emmanuel Macron ve Boris Johnson’ın Davos’a gitmeyi tercih etmemesi de önemli bir gelişme olarak yorumlandı.

Ukrayna ikiyüzlülüğü

Davos zirvesine telekonferansla bağlanan Zelenskiy, Ukrayna’ya daha fazla yardım ve silah gelmezse, Rusya’ya karşı dayanamayacaklarını belirtti. Zirveye telekonferansla bağlanan soğuk savaşın mimarlarından ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger de adeta Ukrayna’ya teslim olması çağrısında bulundu. Kissinger, “Savaşın uzaması Batı’nın savaşa dahil olmasına neden olacak ve Avrupa’yı felakete sürükleyecek” diyerek, Ukrayna yönelik politikanın ikiyüzlülüğünü dışa vurdu.

Önemli başlıklar

WEF zirvesinde, Ukrayna dışında diğer temel gündemler iklim değişikliği, enerji fiyatlarındaki aşırı yükselme, küresel gıda krizi, cinsiyet eşitsizliği ve futbol oldu. Dünyanın baş aktörlerinin temsilci heyetler gönderdikleri zirveye; hükümet ve devlet başkanları, büyük şirketlerin temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında olduğu 2500 kişi katıldı.

Dialogdan çatışmaya

Küresel kapitalizmin ortak çıkarlar üzerinden diyaloğu esas aldığı WEF zirvesi, her anlamda çatışmaların arttığı bir süreçte çaresiz. Yıllardır iklim, ekonomi, yoksulluk tartışmalarını yürütmesine rağmen, salgın ile toplumsal ve çevresel sorunlara ne kadar uzak kaldığını gösterdi. Şimdi ise Avrupa’nın ortasında savaş korkusuyla, Ukrayna’yı Putin’e teslim edip etmemeyi tartışıyor. Dialog artık yerini birbiriyle her anlamda çatışan, Çin, Rusya, ABD ve Avrupa’ya bırakmış durumda. Sonunda ne Davos zirvesine katılanlar umut dağıtabildiler ne de onlara inanacak kimseyi bulabildiler.

Öngörülerde öngörüsüzlük

Her yıl dünyanın geleceği üzerine yapılan öngörülerin, Davos raporlarında öngörüsüzlüğe evrilmesi dikkat çekiyor. Dünyanın efendisi egemenler savaş, salgın, iklim ve sosyal eşitsizliklerin her an her şeyi alt üst edeceğine inanmaya başlamışlar bile. Rusya ile çatışmalar da eski iki kutuplu dünya söylemlerine yeniden dönüşe neden olmuş. Digital dünyada gençlik eğilimleri ve eğitimi üzerinde ciddi tartışmalar yapılsa da zirve temel çözümler üretmek çok uzak durumda. Özetle kapitalizm artık öngörülerini yitirmeye başladı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.