Kararı geri çek!

Kadın Haberleri —

.

.

  • İstanbul’un yedi farklı noktasında alanlara çıkan kadınlar, “Bir grup adamın sözünün, tek adamın kararının kadınlar tarafından hükmü yoktur! İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelemiz devam edecek” diye seslendi.

İSTANBUL

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisine verdiği yetkiye dayanarak Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından 11 Mayıs 2011’de onaylanan sözleşmeyi 20 Mart gecesi tek taraflı olarak feshetti. Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine dair devlete sorumluluklar yükleyen Sözleşme’nin hukuksuz bir şekilde feshedilmesi nedeniyle kadınlar üç gündür isyanda.

Pazartesi akşamı İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla İstanbul’un 7 farklı noktasında alanlara çıkan kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alan hükümeti protesto etti.

Kadınlar Avcılar, Fatih, Eyüp, Küçükçekmece, Sarıyer, Şişli ve Alibeyköy’de bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

Hükmü yok

Kadınlar ellerinde, “Jin, jiyan, azadî”, “6284’ü uygula”, “Yaşamak istiyoruz” ve “Kadınlar Birlikte Güçlü” yazılı dövizler taşıdı.

Yapılan açıklamalarda, karar geri çekilene kadar mücadele edeceği vurgulandı: “Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamaları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa, uygulamadan el çekmiyoruz! Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!

Hep söyledik, yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir.

Kadınlar sokaklarda, meydanlarda ve alanlarda yaşamak istediğimizi haykırmaya devam edecek! Kadınlar, kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek!

Eylemler devam edecek

Açıklamada kadınlar Çarşamba günü Bakırköy Meydanı’nda ve Cumartesi günü de Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak olan eylemlere ile her akşam gerçekleştirilecek olan ses çıkarma eylemlerine güçlü katılım çağrısında bulundu. 

İptali için dava başvuruları

Öte yandan İzmir Barosu, “İstanbul Sözleşmesi’nin” feshedilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurdu.

İstanbul Sözleşmesi için online toplantıda bir araya gelen HDP Kadın Meclisi de kararın iptali için dava açma kararı aldı.

Acinikli: Yetkisi yok, hukuken geçersizdir

Türk Cumhurbaşkanı’nın İstanbul Sözleşmesini feshetme yetkisi  var mıdır, kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığı bir ortamda neden feshedildi? Özgürlükçü Hukukçular Platformu Eşbaşkanı Ayşe Acinikli ANF’den Mina Roj’a yanıtladı.
Acinikli, kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığı Türkiye’de, sorunun hükümetin genel politikalarından kaynaklı olduğunu söyledi. “Dünya genelinde kadına yönelik şiddet var ancak Türkiye’de AKP iktidarından sonra tam bir cinayet tablosu var, tam bir taciz, tecavüz tablosu var” diyen Acinikli, kadınlara doğrudan koruma sağlanmamasının sorumlusunun hükümet olduğunu vurguladı. 

Onaylama, yayımlama yetkisi var

Sözleşme’nin Erdoğan’ın karar yetkisi dışında olduğunu söyleyen Acinikli, ”Feshedilmesi hukuka aykırıdır, geçersizdir. Anayasa’da cumhurbaşkanının uluslararası sözleşmeyi onaylama ve yayımlama yetkisi var ama feshetmesiyle ilgili bir yetkisi yok. İkincisi uluslararası sözleşmesinin usulde paralellik ile kabul şekliyle fesih şekli de paralel olmalıdır. O açıdan cumhurbaşkanı yetkisiz. Hakların ne şekilde sınırlandırılacağı anayasa bellidir, fesih işlemi ancak bu yasalar çerçevesinde yapılabilir. Cumhurbaşkanı, iki yıl önce kendisine verdiği bir yetkiye dayanarak bunu yaptı” diyerek, Meclis tarafından kabul gören sözleşmenin yine Meclis’te uygun görüldüğü taktirde feshedilebileceğini vurguladı.

Uluslararası sözleşme anayasadan üstündür

Anayasanın 90’ıncı maddesini hatırlatan Acinikli, İstanbul Sözleşmesi’nin uluslararası sözleşme olmasından ötürü anayasanın da üstünde olduğunu söyledi. Norm hiyerarşi gözetildiğinde Anayasanın 90’ıncı maddesinde yer alan, ‘mevcut yasalar çeliştiğinde uluslararası sözleşme hükmü geçerlidir’ sözlerini hatırlatan Acinikli, “Tek imzayla, tek kararnameyle fesih işlemi yapması hukuken geçerli değildir. Sorun şurada; Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan uzaklaştığı için önceden de Sözleşme’nin uygulanması konusunda sorun yaşıyorduk. Şu anda artık ortada olmadığını iddia eden bir kesime karşı, !hayır, hala yürürlükte! dememiz gerçekte sıkıntılı. Çünkü biz var olan kanunları uygulatamıyoruz. Bu yapılan şeyle kadın katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri cesaretlendirme durumu oldu. Bu 6284 sayılı kanun kaldı bir tek elde. Bekçilere verilen yetkiler var, yazılan şeylerin hayata geçirilmesi sıkıntılı, zaten bir sürü sıkıntıyla boğuşan bir sistem var” diye konuştu. 

Karar AKPM’ye taşındı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu’ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı ve Êlih Milletvekili Feleknas Uca, başkan yardımcısı olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Eşitlik ve Ayrımcılığın Önlenmesi Komisyonu’na Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair bilgilendirme notu gönderdi. Ayrıca AKPM Eşitlik ve Ayrımcılığın Önlenmesi Komisyonu’nun başkanı, üyeleri ve birçok kadın milletvekiliyle konuya dair telefon görüşmesi gerçekleştiren Uca, çekilmenin “korkunç bir örnek” ve “skandal” olarak değerlendirilerek, buna karşı mücadele edilmesi gerektiği yönünde mesajlar verildiğini de ekledi. 
 
AKP/MHP katilin yanında
 
Yaptığı görüşme ve İstanbul Sözleşmesi kararı ile ilgili Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e konuşan Uca, ‘darbe’ olarak nitelendirdiği kararın hukuksuz olduğunu vurguladı. 
Türkiye’de onlarca kadının erkek şiddetine uğradığı, katledildiği bir süreçte sözleşmeden çekildiğine dikkat çeken Uca, “AKP-MHP ittifakı bir kez daha mağdurun yanında değil katilin yanında olduğunu bu darbeyle göstermiş oldu. Bu iktidar kadınların şiddete, baskıya, katliamlara maruz kalmasına sebep olan; onları korumayan ve bu suçları işleyenleri cezasız bırakan bir anlayışa sahiptir” dedi.
 
Sonu yaklaştıkça pervasızlaşıyor
 
Kadınların bu zihniyet sonucu her gün şiddete maruz bırakılarak, katledildiğini söyleyen Uca, kadınların büyük emek ve bedellerle elde ettiği birçok kazanım gibi İstanbul Sözleşmesi’nin de AKP’nin kadın düşmanı politikaları sonucu gasp edildiğini ifade etti. Uca, “AKP-MHP iktidarı, sonu yaklaştıkça temel halklarımıza saldıracak kadar pervasızlaşıyor. Bir yandan İnsan Hakları Eylem Planı açıklayarak, AB’ye şirin gözükmeye çalışan iktidar, gece yarısı kadınları koruyan ve ilk imzacısı olmakla övündüğü bir uluslararası sözleşmeyi demokrasiyi ayaklar altına alarak feshediyor ve bunun sonuçlarını tahmin etmek çok zor olmamalı. Bu şekilde ne ekonomi normal seviyeye gelir ne de Türkiye AB’ye yaklaşır. Erdoğan’ın ülkeyi bataklığa sürüklemesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
Evde, sokakta, diplomasi faaliyetlerinde
 
Kazanımlarının gasp edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Uca, şöyle devam etti: “AKP hangi tarikatlara, hangi şeyhlere boyun eğdi ya da hangi siyasi partiyle anlaşma yaptı bilemem. Eğer bu bir seçim hamlesiyse, AKP iktidarı seçmen kitlesini kadın düşmanları ve katillerden oluşturmaya çalışıyor. Bunlar dışında vicdanı olan kimsenin kadınları şiddete ve cinayetlere karşı savunmasız hale getiren bir iktidara oy vereceğini sanmıyorum. Biz de bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Evde, sokakta her yerde haykıracağız. Diplomasi faaliyetlerimizle, her alanda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bir kararname ile haklarımızı ortadan kaldırmaya çalışan bu faşist iktidar kadınların nezdinde yok hükmündedir.” 

Kararın 3 günlük bilançosu: 
7 kadın katledildi

Kadınların yaşamını güvence altına alan maddeler içeren İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin hemen ardından 58 saat içerisinde 7 kadın öldürüldü, 1 kadın öldürülmek istendi. 1 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirken, intihar ettiği iddia edilen bir kadının ise öldürüldüğü ortaya çıktı. 

Sözleşmenin iptalinin Resmi Gazete’de yayınlandığı saatlerde İzmir’de Serap Tümen ve Serpil Palalı, Hüsnü Tümen tarafından öldürülürken, Erzurum’un Yakutiye ilçesinde M.A. adlı erkek, eşi M.A.’yı ateşli silahla öldürme girişiminde bulunarak, ağır yaraladı. Önceki gün Antalya’nın Alanya ilçesinde ise Rabia Doğan (34), boşanma aşamasında olduğu ve kısa bir süre önce bulunduğu cezaevinden infaz düzenlemesiyle salıverilen B. Doğan (52) tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

İzmir ve Antalya’da yaşanan kadın cinayetlerinin ardından, Pazartesi günü İzmir, Denizli, Osmaniye ve Adana’da da 4 kadın daha öldürüldü. İntihar ettiği iddia edilen bir kadının ise öldürüldüğü ortaya çıktı. Günlerdir kayıp olan bir kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.