Katili arıyoruz, aslında tanıyoruz

Kadın Haberleri —

.

.

  • Ben henüz on altı yaşında bir gencim ve önümde yaşanacak koca bir ömür olması gerekirken yarınımın garantisi yok.  

EKİNSU DEĞER

Öfkeliyiz!, Yeni bir yıl, yeni bir gün... Ama yeni umutlarla girmemiz gereken güne biz, yeni kadın cinayetleriyle uyanıyoruz.

Bugün Selma Taşkömür’e bu coğrafyada yaşayan binlerce kadınla aynı kaderi yaşattılar, öldürdüler. Bu cinayet birkaç gazetenin köşesinde kendine yer bulacak, birkaç televizyon kanalının haberlerinde en fazla beş dakikalık süre ayrılacak ve unutulacak. 2020 yılında öldürülen 471 kadının, 2019 yılında öldürülen 418 kadının unutulduğu gibi. Bu coğrafyada yaşayabilmek, ölmekten daha zor. Çünkü biz bir gün öldürülürsek ve bunu örtbas etmeye çalışırlarsa diye, öldükten sonra bile hakkımızı kendimiz savunmak zorunda bırakılıyoruz. 

Öldürülmeden önce not bırakıyorlar

Tıpkı 1 Ocak 2021 günü intihar ettiği iddia edilen 17 yaşındaki Feyza Nur gibi… Hemen hemen bundan beş ay önce Twitter’dan yaptığı paylaşımda; ’Ben bir yerden atlamam... Bir gün hashtag’lerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın” yazan ve bugün 7. kattan atlayarak intihar ettiği iddia edilen Feyza Nur gibi… 
Kadınlar her gün öldürülüyor ve haklarını arayan birileri olsun, cinayetlerinin üstü kapatılmasın diye not bırakmak zorunda kalıyor. Bu ülkede, kadınlar yaşarken ‘eğer bir gün öldürülürsem’ diye düşünmek, gireceği sokakların boş olup olmadığını kontrol etmek zorunda kalıyor. Çünkü kadınlar öldürüldükten sonra bu ülkede adaletin yerini bulmayacağını, katillerin aramızda dolaşmaya devam edeceğini biliyor. Çünkü adalet sistemi katili aklamak için bahaneleri bile kabul ederken kadının haklı olduğunu kabul etmemek için en büyük delilleri bile görmezden gelebiliyor.

Ölen hep kadınlar

Bu ülkede kadınlar her gün katlediliyor. Katil; bazen eşleri, bazen sevgilileri, bazen babaları, bazen çocukları; bazen reddettiği, bazen sadece iş için görüştüğü, bazense o gün aynı sokaktan geçtiği bir erkek oluyor. Katil değişiyor ama ölen hep kadınlar oluyor. Tarih değişiyor ama ölen hep kadınlar oluyor. Bıçaklanıyor, kurşunlanıyor, dövülüyor, yakılıyor... Kadınlar binbir farklı şekilde katlediliyor. Verilmeyen cezalar, üstü kapatılan cinayetler, her gün binlerce kadını daha ölümle burun buruna getiriyor. 

Yarınımın garantisi yok

Ben henüz on altı yaşında bir gencim ve önümde yaşanacak koca bir ömür olması gerekirken yarınımın garantisi yok. Rastgele geçtiğim bir sokakta hiç tanımadığım bir erkek tarafından öldürülebilirim. Ataerkil aile yapısıyla büyütülmüş bir erkeğin otoritesine karşı direndiğim için öldürülebilirim. Taciz edilebilir, tecavüze uğrayabilirim. Psikolojik şiddet görebilirim. Bir gün dışarı çıktığımda evime geri dönemeyebilirim. Sıra bir gün bana, arkadaşlarıma, çevremdeki insanlara gelebilir. Yarın ölümle burun buruna gelenlerden biri olabiliriz.

  • Öldürülen kadınların ardından fotoğraflarının yanına kanat yapıştırmaktan, melek demekten ve bu şekilde kadın cinayetlerini romantize etmekten vazgeçersek, o yıkılmaz sandıkları düzeni alaşağı edebiliriz. Bizim artık sesimizi yükseltme zamanımız geldi.

Ölümlerin en büyük sebepleri ise ataerkil düzenin etkileriyle büyütülmüş erkekler ve onları koruyan mevki sahipleridir. Onlar ne var ne yoksa her şeyi kadının üzerine yıkmaya alışmış, kadını tecavüze uğradığında yine kadını suçlamaya alışmış, öldürüldüğünde yine kadını suçlamaya alışmış. Kendilerinin bizden daha üstün olduğunu düşünen, toplumun her alanında üzerimizde otorite kurmaya çalışan erkeklere karşı birlik olma zamanı geleli sizce de çok olmadı mı?

Bu düzeni değiştirebiliriz

Eğer biz birlik olabilirsek, mücadele edebilirsek bu düzeni değiştirebiliriz. Öldürülen kadınların ardından fotoğraflarının yanına kanat yapıştırmaktan, melek demekten ve bu şekilde kadın cinayetlerini romantize etmekten vazgeçersek o yıkılmaz sandıkları düzeni alaşağı edebiliriz. Bunun olma ihtimali bile onların dizlerini titretiyor. Bizim artık sesimizi yükseltme zamanımız geldi. Bugüne kadar öldürülen binlerce kadın için bir araya gelme zamanımız geldi. Haklarımızı savunalım, İstanbul Sözleşmesini savunalım. En çok da biz kadınlar birbirimizin yanında olalım. Korkmayalım. Onlara bizden korkmaları gerektiklerini gösterelim. Sıra bize gelmeden, öldürülmeden artık ayağa kalkalım.

Ateş artık düştüğü yeri yakmasın, hepimiz alev alalım.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.