KDP kadın katliamı yapıyor

Kadın Haberleri —

.

.

  • KDP’nin Kürtler üzerindeki zihniyet kırımı birçok şekilde devam ediyor.

ZEHRA ÇELİK

KDP’li olan, KDP denetimindeki alanlarda olan ya da sırtını KDP’ye dayayan erkekler küçük kız çocuklarıyla evlendiriliyor, Kürt soykırımı, Kürt kadınının soykırımı KDP eliyle sürdürülüyor.
13 yaşındaki bir kız çocuğunun 50’li yaşlardaki bir adamla evlendirilmesi diye bir durum olamaz. Bu, kız çocuğunun kandırılması, tecavüze maruz bırakılmasıdır. Özünde DAİŞ’in yaptıklarıyla aynıdır. O kızın bedeninin, hayallerinin öldürülmesi, tüm çocuk duygularının dumura uğratılması olur. Yapılan soykırımdır.

Halktan önce kaçan KDP

Önder Apo paradigması, Şengal’de özerk yönetim, demokratik öz yönetim kavramlarını halk içinde geliştirdikçe KDP’nin fermandan sonraki kaçışla başlayan itibarsızlaşması giderek arttı. Sonunda Şengal halkı artık KDP’siz bir Kürtlük, KDP’siz bir Şengal’in kendi öz yönetimlerini kurmakla mümkün olduğunu, böyle inşa edilecek Şengal’in daha güçlü ve anlamlı olacağını gördü ve bunu dillendirmeye başladı. Böyle bir zamanda Şengal halkı üzerinde hak iddia etmeye başlayan KDP, ne yazık ki bir şey kazanamadı. Çünkü her attığı adımda “hûn ku ve diçin, çima direvin” sözleriyle karşılaşıyorlardı.
Şengal’i bırakıp kaçan KDP’lilere özgür basından bir kadının sorduğu “ku ve diçin, çima direvin” soruları KDP’nin kulaklarında çınlar gibi halkın dilindeydi. KDP kendi adını bu kaçışla koymuştu. Ferman gelmiş kapıya dayanmış, Êzîdî erkekler katledilmeye başlanmış, Êzîdî kızlar tecavüzlere maruz kalmışken KDP kaçıyordu. Öyle ki kaçacak gücü bile kendinde bulamayanlar, adeta saman çuvalı gibi araçlara yükleniyordu. Dünya gördü bunu. Kürdistan tarihinde bir utanç ama Kürdistan özgürlük tarihinde önemli bir olay olarak geçti bu günler.
Aynı günlerde DAİŞ çeteleri Hewlêr’e saldırıyor, bazı bölgelerde ses getiren saldırılar yaparak korku yayıyordu. DAİŞ’in yaydığı o korkuyu da en hızlı alanlar KDP’li yetkililer oldu. Ne yazık ki KDP’li yetkililer pılını pırtını toplayarak kaçtı. Böyle bir dönemde PKK gerillaları tüm gücüyle Şengal’i savunduğu gibi Hewlêr’i de savundu.

Kürtleri sevmiyor, saymıyor

Özgür Kürt’ün soykırım karşısındaki refleksi anlaşılmak isteniyorsa gerillaların otobüslerle Şengal’e, Hewlêr’e gittiği görüntülere bakılmalıdır. KDP sadece Şengal’i değil, “Dubai yapacağım” diye çokça dillendirdiği ve tüm dokusunu bozduğu Hewlêr’i de bırakıp kaçmıştı. Onur, özsaygı, itibar, ulusal duygular ve hatta namus gibi kavramların hepsi ölmüştü KDP nezdinde. Şüphesiz bu kavramlar bir kişide ya da bir toplulukta ölmüşse, o kişilerin yaşama, topluma-toplumsallığa, kadına, çocuğa saygı duymasını, sevgi beslemesini bekleyemeyiz.
KDP Kürtleri sevmiyor. Kürtleri sevseydi biraz saygı duyardı. Sevseydi, en gerekli zamanlarda bırakıp kaçmazdı. KDP Kürtlere düşmanlık besliyor. Kendi içinden çıkamadığı geriliği, korkuyu, özgürleşememeyi ve daha birçok durumu Kürt oluşa bağladığı için Kürtleri sevmiyor.
Kendi halkını seven bir örgüt, kendi halkının kadınlarına saygı duyar. Çocuklarını korur. Ve kendi halkının çocuklarına tecavüz edildiğinde hesap sorar, intikam alır. Kendi halkının çocuklarının evlilik adı altında kendi adamlarınca resmi tecavüzlere sürüklenmesine izin vermez, bu adamları cezalandırır. Ki bu adamlar bir daha Kürt çocuklarına yan gözle bakmasın. KDP kadın katliamı yapıyor, kız çocuklarının KDP’li erkeklerin resmi evlilik adındaki tecavüzlerini geliştirerek Kürt kadınının geleceğini soykırıma uğratıyor.

DAİŞ’in tecavüzünden farkı yok

Hatta bunu kendini yönetme iddiasındaki Êzîdî halkının içinde geliştirerek Êzîdî halkını içerden çökertmeye çalışıyor. Şüphesiz Êzîdî kadınlar bu tecavüzlere karşı çıkıyor, reddediyor ve mücadele yürütüyor. Çünkü Êzîdî kadınlar şunu biliyor: Böyle bir şeyi yapmakla DAİŞ’in tecavüzleri arasında fark yoktur. KDP’nin Kürtler üzerindeki zihniyet kırımı birçok şekilde devam ediyor.
KDP Kürtleri sevse, Başûrê Kurdistan’daki Kürt köylerinin canlandırılması ve yaşam merkezleri haline getirilmesi için biraz uğraşır, kafasını ve bedenini yorar. Halkına hizmet eder. Ne yazık ki köyleri Türk ordusuna sunuyor, işgale öncülük ediyor. Köylerin savaş alanına dönmesine izin veriyor, askerlere öncülük ediyor hatta tarım ve hayvancılık yapılmaması için her türlü baskıyı ve ekonomik ambargo anlamına gelecek kısıtlamayı uyguluyor. Sırf kendisi ağa olamadığı için…
KDP Kürtleri sevmiyor, Kürtlerin bir sebze meyve ya da en temel gıdalar için dışarıya muhtaç olmasına yol açan politikalar uyguluyor. Kürt’ü mahrum kılıyor ve muhtaç duruma düşürüyor. Kürt’ün kendisine saygısını kaybettiriyor.

Kürt köle olmadığını gösteriyor

Kürt halkı KDP’nin bu onursuzlaştırma çizgisi karşısında uyanmıştır. KDP, bir önceki yüzyılın Kürt kafasına bakarak Kürt’e yaklaşıyor. Şüphesiz önceki yüzyıla göre yaşayan Kürtler de vardır ancak özünde Kürt değişmiştir. Kürt halkı bireyi Kürdistan özgürlük mücadelesi PKK ile onur kazanmış, kendini yeniden tanımlamıştır. Halkın da kendisine onur kazandıran bu çizgi ile yürümesi, onun için mücadele etmeyi göze alması ve KDP’ye artık eski köle Kürt olmadığını göstermesinin zamanı yakındır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.