KESK’li kadınların TİS talepleri

Kadın Haberleri —

.

.

  • 2 Ağustos’ta yapılacak Toplu İş Sözleşmesi öncesi KESK’li kadınlar açıklama yaptı. TİS masasının antidemokratik olduğunu kaydeden kadınlar, eşitlik, özgürlük, emek mücadelesini yükseltmeye çağırdı.

ANKARA 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara, İzmir ve Amed’deki kadın meclisleri  Şubeler Platformu kadın üyeleri, “Haklarımız için örgütlü kadın mücadelemizle gerçek toplu sözleşmelere” şiarıyla 2 Ağustosta başlayacak Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri dolayısıyla yaşamsal taleplerini açıkladı.

Ankara’daki açıklama Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara 1 Nolu Şube’de yapıldı. Açıklama metnini kadınlar adına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun okudu.

Döne Gevher, bu süreçte haklarına, emeklerine, ücretlerine, iş güvencelerine, saldırıların arttığı belirterek, “Bu koşullara mahkûm olmadığımızı çok iyi biliyoruz ve KESK’li kadınlar olarak bu TİS dönemine ilişkin belirlediğimiz her biri yaşamsal öneme sahip özgün ortak taleplerimiz etrafında tüm kadınları birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

KESK’li kadınların talepleri

Döne Gevher, KESK’li kadınlar olarak 2022-2023 yılları için imzalanacak TİS sözleşmesinde yer almasını istedikleri taleplerini ise şöyle sıraladı:

  • Grevli, gerçek bir toplu sözleşme yasası yapılmalı, kadınların görüşmelerde temsiliyeti sağlanmalıdır. TİS görüşmelerinde kadın talepleri ayrı bir başlıkta ve gündemle ele alınmalı, mutabakat metninde de aynı şekilde tek başlık altında toplanmalıdı
  • ILO standartları ve kamu emekçisi kadınların fiziksel ve sosyal koşulları dikkate alınarak, çalışan hamile kadına doğum öncesi 8 hafta, doğum sonrası 24 hafta olmak üzere en az 32 hafta ücretli doğum izni verilmelidir. Doğum sonrası ücretli-ücretsiz izin ile süt izni kullananlar sosyal ve özlük hak kaybı yaşamamalıdır.
  • ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi imzalanmalıdır. Kadınlara ve LGBTI+lara uygulanan ayrımcılık, fiziksel cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve taciz, sözlü sataşma, ısrarlı takip ve dijital taciz son bulmalı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalıdır.
  • Boşanan, boşanma aşamasında olan, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve taciz, ısrarlı takibe uğrayan kadın emekçilerin tayin ve yer değişikliği talepleri herhangi bir belge ibrazı istenmeksizin kabul edilmelidir.
  • Çalışma yaşamında şiddet taciz aynı zamanda çalışanların sağlığı sorunu olarak görülmeli ve İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’nun çalışmalarının bir parçası haline getirilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik eğitimler ve farkındalık çalışmaları kadınların ve LGBTI+ bireylerin ihtiyaç duyabileceği sağlık ve/veya psikolojik destek kurul çalışmalarının parçası haline getirilmelidir.
  • 8 Mart’ta tüm kamu çalışanı kadınların ücretli izinli sayılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
  • Kamu kreşleri yeniden açılmalıdır. Kadın erkek fark etmeksizin en az 50 çalışanın olduğu işyerlerinde, ücretsiz, nitelikli, anadilinde ve gerektiğinde 7/24 hizmet verecek, istihdam biçimine bakılmaksızın tüm çalışanların yararlanacağı kreşler açılmalıdır.
  • İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilmeli, sözleşmenin etkin bir biçimde uygulanması sağlanmalıdır.
  • Kadınların çifte mesaisi göz önünde tutularak erken emeklilik ve yıpranma payı sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmelidir.
  • Nüfusu 50 bini geçen belediyelerde şiddete ve istismara uğrayan kadın ve çocuklar için sığınma açılmalı, sığınma evlerinin uluslararası standartlara uygun hizmet verecek hale getirilmesi sağlanmalıdır. Bu hizmetlerden trans kadınların da yararlanması sağlanmalıdır.
  • Kamuda toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak ve kadınların yönetim düzeylerinde yer almalarını sağlamak için cinsiyet eşitliği sağlayan mekanizmalar uygulanmalıdır.
  • Eğitim alanında müfredat toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınarak düzenlenmeli, cinsiyet, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim ayrımcılığının ortadan kalkması için okul öncesinden itibaren tüm kademelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi zorunlu ders olarak okutulmalıdır.
  • HPV aşısı (rahim ağzı kanser aşısı) ücretsiz olmalıdır ve özellikle risk grubundaki kadın emekçiler başta olmak üzere 26 yaşından büyük olsalar dahi tüm kadınlar açısından aşıya ulaşımın önündeki engeller kaldırılmalıdır.
  • Talepleri halinde kadınlara regl dönemlerinde ayda 2 gün ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.