Kötü sistem üzerinden yeni bir şey yapılamaz 

Kadın Haberleri —

Hilal Çelik

Hilal Çelik

  • Gündeme getirilen 5. Yargı Reformu Paketi’nin “İcra yoluyla çocuk teslimi” maddesinin çocuğun yararını gözetmiyor. Çocuğu bir nesne olarak ele alan pakete ilişkin değerlendirmede bulunan Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukat Hilal Çelik,“Kötü işleyen bir sistem üzerinden yeni bir şey yürütmek çok mümkün değil” dedi. 

ANKARA / JINNEWS

AKP-MHP iktidarın gündemine aldığı 5’inci Yargı Reformu Paketi, 5 Kasım günü Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşüldü. Genel Kurul’a gönderilen pakette İcra İflas Kanunu’na ilişkin önerilen bazı  değişikliklerinden biri de “icra yoluyla çocuk teslimi” maddesi. Yeni düzenlemeye göre çocuk teslimi görevi icra müdürlüklerinden alınarak Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren “Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na” verilecek. Çocuğun yararının gözetilmediği maddeye ilişkin Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukat Hilal Çelik, JINNEWS’e konuştu.

Travmatik sonuçları var

İcra yoluyla çocuk teslimi kısmının çok tartışmalı olduğunu belirten Hilal Çelik, bu durumun çocuklar açısından travmatik sonuçlar doğurduğunu söyledi. Çelik, “Biz de maddi imkanlarla çocukların örselenmediği, çocukların travmatik süreçler yaşamadığı, ebeveyninde kendi çocuğuyla kişisel iletişiminde masraf yapmak zorunda kalmadığı uygulamaların oluşturulmasını istiyoruz. Burada önemli olan durumun nasıl ve ne şekilde yürütüleceğidir” dedi.

Çocuk nesne olarak ele alınmış

“Yargı paketinde çocuk odaklı bir bakış açısından çok çocuğu nesne gibi gören bir bakış açısı var” diyen Çelik, maddenin tamamen ebeveynlerin hakları üzerinden yorumlandığını kaydetti.

Hükümlerin işlemeyeceği başından belli

Uygulamanın Mağdur Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri eliyle yürütülecek olmasını endişeyle karşılayan Çelik, müdürlüğün iş yüküne dikkat çekti. 
Hali hazırda 108 tane Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü olduğunu belirten Çelik şöyle dedi: “Buraların iş yüklerinin çok fazla olduğunu biliyoruz. O yüzden çocuğa ilişkin süreçlerin de çok etkin yürütülmediğini görüyoruz. Örneğin Sosyal İnceleme raporları çok geç sürelerde hazırlanıyor, çocuklara ilişkin koruyucu destekleyici tedbir kararlarının alımı, süreç olarak çok uzun. Alınan koruyucu, destekleyici tedbir talepleri takip edilmiyor, etkin bir şekilde denetlenmiyor. Hali hazırda var olan oturtamadığınız bir sistem üzerinde sağlam bir yapılaşma sağlamadan yeni yükümlülükler getirdiğinizde işlemeyeceği daha en başından belli. Bu merkez eliyle süreçler sağlıklı yürütülemez.” 
Hilal Çelik, söz konusu olan düzenlemeyle icra müdürlerinin yerini Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın aldığını, değişen tek şeyin bu durumun artık harç ödemeden yapılacağını kaydetti. 

‘Uzman’ çocuğun yararını ne göre değerlendirecek?

Çelik, “Çok suistimale açık olduğunu düşündüğüm bir madde daha var. ‘Çocuğun üstün yararının gerekli kılındığı durumlarda teslim emri gönderilmeksizin çocuğun kolluk zoru kullanılarak teslim alınması mümkündür’ diyor. Bu durum suistimale açık. Özellikle çocuğun velayeti sosyo ekonomik anlamda daha iyi durumda olan ebeveynde değilse maddi gücü elinde bulunduran ebeveynin suistimal etme riski öngörülebilir. Böyle bir durumda uzman çocuğun yararını neye göre değerlendirecek? Bu çok belirsiz bir durum” diye belirtti.

Düzenlemeyle “çocuk teslimi” işleminin hangi şartlarda olacağına dair de kesin bilgilerin olmadığına dikkat çeken Çelik, güvenlik meselesinin de net olmadığını söyledi. Çelik, maddenin alt yapısının da hazırlanmadığını belirterek, “Kötü işleyen bir sistem üzerinden yeni bir şey yürütmek çok mümkün değil” dedi. 

Sorun çok daha derin

Kadınların ve çocukların normalde de güvensiz bir alanda olduklarını belirten Çelik, sorunun çok daha derin olduğunu vurguladı. Kadına ve çocuğa şiddet konusunda önlemlerin en başından alınması gerektiğini kaydeden Çelik, “Daha boşanma aşamasında Aile Mahkemeleri’nin bu duruma dair tedbir alması gerekli. Bu süreçte kadınların itiraz ve şikayet hakları var. Kadın ve çocuk şahsında şiddetin her türlüsü, haklı mazerettir. Bu nedenle kadınlara itiraz ve şikayet süreçlerini yürütebilmesi için aktif bir bilgilendirme ve hukuki destek vermek gerekiyor. Kadın şikayetini ne şekilde ileteceği, nasıl bir yol izleyeceği konusunun ayrıntılı bir biçimde düzenlenmesi gerekiyor” diye konuştu.
 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.