Şemsiler’e ne oldu?

Toplum/Yaşam Haberleri —

SEMSILER

SEMSILER

  • Amed, Mardin, Adıyaman ve Urfa’da yaşayan Şemsiler, inançları nedeniyle horlandılar, dışlandılar ve din değiştirmeye zorlandılar. Baskı ve katliamlar sonucu bu dini topluluk yok olup giderken, geriye kilise ya da camiye dönüştürülen güneş tapınakları kaldı. 

YILMAZ KAYA

 

Binlerce yıllık tarihe sahip Amed, Hurri, Asur, Roma, Bizans, Pers, Selçuklu, Osmanlı gibi medeniyetlere ev sahipliği yaparken, aynı şekilde 3 semavi din ile diğer azınlık inançlarını da içinde barındırıyordu. Bu inançlardan en önemlisi ve hala izleri de bulunan "Güneşe Tapanlar", yani Şemsiler idi. Tek tanrılı dinlerden önce inanç bakımından Amed'de Şemsiler hakimdi. Amed'deki Saint Georg Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi ve Ulu Cami, tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından önce Şemsilerin Güneş Tapınağı idi.

Amed, Mardin, Adıyaman ve Urfa’da yaşayan Şemsiler, inançları nedeniyle horlandılar, dışlandılar ve din değiştirmeye zorlandılar. Baskı ve katliamlar sonucu bu dini topluluk yok olup giderken, geriye kilise ya da camiye dönüştürülen güneş tapınakları kaldı. 

Tarihe karışan bu halkın en son harabe halinde ayakta kalan tapınakları ise bundan 20-25 yıl kadar önce yol genişletme çalışmaları nedeniyle yerle bir edildi.

 

Yazılı bir kaynak bırakmadan

Yazılı bir kaynak olmadığı için Şemsiler hakkında çok az bilgi var. Şemsiler ile ilgili kıt bilgileri ise 16. ve 18. yüzyıllarda Mezopotamya'yı dolaşan gezginlerin yazmış olduğu seyahatnamelerde görüyoruz.

Yaşam biçimleri, yaşadıkları bölge, inanç, evlilik, bayram, düğün gibi gelenek ve görenekleri hakkında da yazılı kaynaklarda doyurucu bir bilgiye ulaşmak mümkün değil. Bölgeye egemen olan her din ve medeniyet tarafından baskı, dışlanma ve katliama maruz kaldıkları için, dini mabetleri dışında geriye yazılı eser kalmamış.

Sınırlı imkanlar ve bulgular üzerinde yapılan çalışmalarda, Şemsilerin de güneş ve ay başta olmak üzere yıldızları kutsal saydıkları, yaptıkları tapınaklarda günde üç vakit güneşe dönüp dua ettikleri ortaya çıkarılmış.

 

İki halkın kaderi de aynı

Şemsiler de Êzîdîler gibi güneşi kutsal sayan bir dini topluluk. Dini rituelleri farklı olsa da tapınma şekillerinde birçok benzerlik var. Êzîdîler günümüze kadar inanç ve kültürlerini koruyarak gelmişlerse de tek tanrılı dinler tarafından dışlanan ve "sapkınlıkla" suçlanan Şemsiler maalesef tarihin karanlık sayfalarında yok olup gitmişlerdir.

Tarihte hiçbir din, bu dini toplulukla birlikte yaşamak istemedi. Bulundukları bölgelerde iktidar olduklarında da ilk yöneldikleri bu "sapkın ve pagan" diye adlandırdıkları dini topluluk oldu.

 

Osmanlı'da 'Cemaat-ı Şemsi"ler

17.yüzyıl gezginlerinden Ermeni seyyah Simeon, İtalyan misyoner Guiseppe Campanile ve Niebuhr Carsten, Amed ve Mardin'de Şemsilerle karşılaştıklarını yazarlar.

Seyyah Simeon, Osmanlı valisinin bu grupları üç dinden birini seçmeye zorladığını, kabul etmeyenlerin ise kılıçtan geçirileceği tehdidi nedeniyle, bir çoğunun Ermeni Kilisesi'ne bağlılıklarını ilan ettiğini anlatır.

Osmanlı döneminde 1564 tarihli Amed Mufassal Tahrir Defteri kayıtlarında, şimdiki Sur ilçesi Hasırlı Mahallesi'nde Hıristiyan, Müslüman ya da Yahudi olmayan Cemaat-ı Şemsi'ler olduğu yazılıdır.

Amed ve Kürdistan’a 18. ve 19. yüzyıllarda gezilerde bulunan seyyahlar, Şemsiler hakkında Müslüman ve Hristiyanlardan duyduklarını yazarak, bunları sapkın bir pagan topluluk olarak adlandırmışlardır. Din değiştirmeye zorlanan Şemsilerin bazıları hayatta kalıp, kabul ettiği inançla yaşamak zorunda kalırken, din değiştirmeyi kabul etmeyen Şemsiler ise ya dışlandı ya da kılıçtan geçirildi.

 

Meryem Ana Kilisesi ve Ulu Cami

Amed’de 1400 yıllık geçmişi ile İslamiyet için 5. Harem-i Şerif olarak kabul edilen Ulu Cami, M.S. 639 yılına kadar Şemsilerin Güneş Tapınağı üzerine inşa edilen Mor Toma Kilisesi idi. Ancak İslamiyet ile birlikte bu kilise camiye çevrildi. 1700 yıldır kilise olan Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi de Hristiyanlık öncesinde Şemsilerin ibadet yeri olarak kullandıkları bir güneş tapınağıydı. Aynı şekilde Sur içinde bulunan ve şimdi koruma altına alınan Saint Georg Kilisesi de eski bir Güneş Tapınağı idi.

 

Amed'de Şemsiler mahallesi

Şemsilerin Amed'de bıraktığı izlerden biri de Şemsiler mahallesidir. Mardin Kapı'dan Ongözlü Köprüye giderken Dicle nehri kıyısına kadar devam eden Hewsel bahçelerinin tam karşısında 'Şemsiler Tepesi' denilen ve yüzyıllar öncesinden ibadet yeri olarak kullanıldığı tarihçiler tarafından anlatılmakta. Söz konusu mabet yeri, 20-25 yıl kadar önce Mardinkapı-Ongözlü Köprü arasındaki yol genişletme çalışmaları sırasında yıkıldı. Ancak bu bölge halen "Şemsiler Mahallesi" olarak kayıtlarda yer almakta.

 

En son mabetleri kalmıştı

Henüz Amed'den sürülmeyen Şemsiler, cami ve kiliseye çevrilen yerlerde yapamadıkları ibadetlerini, söz konusu Dicle nehrine bakan bu mekanda yaparlardı. Şemsiler, ibadet etmek için gün ışımadan önce Mardin Kapı'dan tapınağa dualar eşliğinde gelir, güneşin doğuşunu karşılar ve ibadetlerini yaptıktan sonra işlerinin başına dönerdi.

 

 

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.