Kürt kültürüne adanmış 35 yıl

Kültür/Sanat Haberleri —

Piro Gali

Piro Gali

  • Folklor eğitmeni Piro Gali, Kürt kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla 35 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Kültürel mirası yaşatma mücadelesi veren Gali, kostümlerden eşyalara kadar birçok eşyayı titizlikle topluyor ve tanıtıyor.

MEHMET ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG

Piro Gali Kürt folklorunun tanıtımında ve gelişmesinde emeği olan bir eğitmen. Dersimli olan 51 yaşındaki Gali, 35 seneye yakındır folklor eğitmenliği yapıyor. Gali, Kürt kültürünün oldukça zengin bir kültür olduğunu belirterek bu kültürün gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalarını aralıksız devam ettirdiğini söylüyor. 

Gali’nin folklore başlama hikayesi lise dönemine uzanıyor:“Folklorla 1992 yılında Mehmet Akif Ersoy Lisesi’nde tanıştım. O dönem Milliyet Gazetesi tarafından organize edilen Halk Oyunları Yarışması’na katılacaktım. Çalışmalara düzenli katılmama rağmen boyum kısa olduğu için yarışmaya giremedim. Bu beni yıldırmadı; çalışmalarımı sürdürdüm. Daha sonra Bostancı Halk Eğitim Merkezi’nde gitmeye başladım. Burada Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait oyunları sergiliyorduk. Urfa yöresi oyunları öğrendiğim ilk oyunlardı. Kültür merkezinde folklor çalışmaları yanı sıra solfej ve nota eğitimleri de veriliyordu. Burada 4 sene eğitim aldıktan sonra çalışmalarımı Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) bünyesinde sürdürdüm.

 

 

Öğrencilikten eğitmenliğe

KAYY-DER ardından MKM ile tanışan Gali, o günleri şu şekilde anlatıyor: “Folklor çalışmalarının yanı sıra kimliğime ve kökenlerime dair de bir arayış içerisindeydim. Hiç unutmam bir arkadaşım ’Sen ana dilinde rüya görebiliyor musun?’ diye sorduğunda çok etkilenmiştim. O sorudan sonra arayışım daha da derinleşti. Eğitimci eksiğinden kaynaklı Mezopotamya Kültür Merkezi’nden (MKM) KAYY-DER’e öğretmen desteği sağlanması gündemdeydi. O süreçte MKM ile ilişkilendim. Bir yandan folklor eğitimi alıyor diğer yandan da öğrendiğim oyunları MKM’deki arkadaşlarla paylaşıyordum. Kendi içimde sorduğum soruların, arayışlarımın cevabını orada bulmuştum. Sarya (Nursel İnce) arkadaşla da MKM’de tanıştım. O sıralarda  tiyatro eğitimi alıyordu. Yine Ozan Hogir’la (Cevdet Tatar) da orada tanıştım. Süreç içerisinde folklor alanında yetkinleşerek Adıyaman, Amed, Urfa, Bitlis halk oyunları başta olmak üzere birçok yörenin folklorunu öğrenerek eğitmenlik yaptım.”

Dergi çalışmasından 25 yıl ceza

Folklor çalışmaları sürerken Özgür Halk dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü de yaptığını söyleyen Piro Gali, hakkında açılan dava sebebiyle yurt dışına çıkmak zorunda kalır. Gali, sürgünde de folklordan uzaklaşmaz: “Dergi, devrimci ve muhalif duruşundan dolayı sürekli toplatılıyor, satışı engeleniyordu. Birinci ve ikinci sayısı için açılan davalarda Yazı İşleri Müdürü olduğum gerekçesiyle benim hakkımda da 25 sene ceza istendi. 1996’da Türkiye'den kaçak yolarla Romanya'ya gittim. Kısa bir süre sonra da Romanya-Kürt Kültür Derneği ile ilişki kurarak Kürt ve Romen gençlerden oluşan bir folklor grubunu kurduk. Daha sonra Yunanistan'a giderek Lavrio Kampı’nda bulunan gençlere folklor eğitimi verdim. Yunanistan'da Newroz ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü başta olmak üzere birçok etkinlikte Kürt folklorunu insanlara tanıttık. Lavrio Kampı’nda Şehit Serhat (Süleyman Alpdoğan) arkadaş ile tanışarak yaklaşık 3 ay kültürel ve sanatsal çalışmalar yürüttük.”

Piro Gali’nin son durağı Almanya olur. Bura da folklor hocalığına devam eden Piro Gali, yüzlerce gence folklorü tanıttı, öğretti. 

 

 

Kültürel eşyaların peşinde

Aynı zamanda Kurdistan’ın farklı kentlerinde kaybolmaya yüz tutmuş eşyaları topladığını söyleyen Gali, bulduğu ürünleri titizlikle incelediğini ve biriktirdiğini anlatıyor. Gali şöyle devam ediyor: “Tatillerde gittiğim ülkemde Kürt kültürünün ve sanatının kaybolmayla yüz yüze kalmış eşyalarının peşine düşmeye karar verdim. Artık kullanılmadığı için bu eşyaları ikinci el satışların yapıldığı dükkanlarda aramaya başladım. Ağrı'da bir dükkanda o yöreye ait kofîleri bulunca dünyalar benim oldu. Sen geçmişinin peşine düşünce birileri de senin peşine düşüyor. Ağrı'da polislerin sürekli takibindeydim. Arayışlarıma devam ettim. Amed ve Kızıltepe'ye giderek kültürel eşyalarımızın peşine düştüm. En son Urfa’da eski elbiseleri ve takıları toplamaya başladım. Ne kurtarabilirsem benim için bir kazançtı.”

Deryada bir damla olmak

Folklor Hocası Duygu Özkaya ile birlikte kostüm çalışmalarının olduğunu söyleyen Gali, özel günlerde ve gündelik yaşamda kulanılmak üzere kostüm diktiklerini söyleyerek ekliyor: “Kürt kültürüne ait kostümlerin giyilmesi ve tanıtılması için bir komisyon oluşturduk. Her kostümün aslına uygun olmasına dikkat ediyoruz. Bu kostümlerin tanıtımı için bir katalog çalışmamız var. Kürt kültürününde kıyafetlerin ne kadar çeşitli olduğunu bir örnekle belirtmek istiyorum. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mahkemede yargılandığı toplu bir fotoğraf var. Yalnızca bu fotoğrafta bile 16 çeşit elbiseye rastladım ki bu sadece Dêrsim yöresine ait olan kıyafetlerdi. Kültürümüz ucu bucağı olmayan bir derya adeta. Bizim çalışmalarımız da bu deryada bir damla olmak ve bu kültürü gelecek kuşaklara aktarmaktır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.