Kürtçeye gönül vermiş bir mamoste
Kültür/Sanat Haberleri —
- Mamoste Bedran Aydın, HADEP, Kurdi-Der bünyesindeki Kürtçe dil kurslarını sürgüne geldiği Hamburg’da da devam ettiriyor. Aydın, “Ana dilleri ile bir kelime konuşamayan insanlar yavaş yavaş Kürtçe konuşmaya başlıyorlar. Konuşurken o mutluluğu görüyoruz. Aileler bizi arıyor ve kurs hakında bilgi edinmek istiyorlar. Ailelere çağrım var; Kürtçeye sahip çıksınlar” diyor.
M. ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG
Almanya’nın Hamburg kentinden Informationsstelle Kurdistan’da Kürtçe ders veren Bedran Aydın, 53 yaşında, evli ve 3 çocuk babası. Aslen Amed’in Bismil nüfusuna kayıtlı olan Bedran Aydın çocukluğundan beri ana dilinde konuşmayı kendisine prensip edindiğini söylüyor.
Aydın, 90’lı yıllarda yurtsever kimliğinden dolayı devlet güçlerinin baskısına maruz kalır ve İskenderun’a taşınır. İskenderun'da HADEP’in dil ve kültür komisyonunda yer alarak Kürtçe kurslar vermeye başlar. Ancak, bu kurslar ve siyasal çalışmaları bahane edilerek gözaltına alınır ve işkenceli sorgudan sonra tutuklanır. Cezaevinden çıktıktan sonra çalışmalarına kaldığı yerden devam edince bilinmeyen numaralardan ölüm tehditleri aldığını ve sürekli tedirgin bir yaşam sürdürmek zorunda kalır. Bunun üzerine İzmir’e yerleşir ve burada da kültürel çalışmalarını sürdürür.
Diline sahip çıkmanın bedeli
O dönem yeni kurulan İzmir Kurdi-Der derneğinde çalışmalarını devam ettirir. “İzmir Kurdi-Der’in kuruluşundan kapanışına kadar buradaki çalışmalara katıldım. Kürtçe dil öğretmenliği yanı sıra kurumun denetleme kurulu üyeliğini yapıyordum. Dil kurslarını ve diğer çalışmaların çoğunu İzmir MKM ile ortaklaşa yapıyorduk. Kürtçe dil öğretmenlik sertifikamı da bu kurumun bünyesinde aldım” diyen Aydın hakkında bu çalışmalarından ötürü de dava açılır.
Hakkında üç dava açıldığını belirten Aydın, “Açılan davalar benim şahsımda ana dilime açılıyordu. Tek suçum ana dilime sahip çıkmak ve onu başka insanlara öğretmekti” diyor. Bu davalardan sonuç çıkmayınca hakkında ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle açılan davadan 15 ay ceza aldığını belirten Aydın, korona sürecinde 5 yıl denetimli serbestlik verilerek serbest bırakılır. O dönem Kurdi-Der’in kapandığını yerine kurulan Avesta derneğinde çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Aydın, “Tehditler, ajanlık dayatmaları artınca yurt dışına çıkmak zorunda kaldım” diyor.
İki lehçede kurslar
Yaşamına artık Almanya’nın Hamburg kentinde devam eden Mamoste Aydın, Kürtçe dil kurslarına da kaldığı yerden devam ediyor. “Ekrem (Demir) Hoca sağolsun bu konuda bana çok yardımcı oldu. Hemen yer temin etti ve çalışmalarımıza başladık. Beni Kürtçe dil komisyonun eş sözcüsü yaparak onurlandırdılar” diyen Aydın, kursun detaylarına ilişkin ise şu bilgileri verdi: “15 kişi ile başladığımız kursa toplamda şu anda 30 kişi katılıyor. Kurmancînin yanı sıra Serap hocamız Dimilkî lehçesinde eğitim veriyor. Gramer, alfabe ve konuşma eğitimimizin ana temasını oluşturuyor.”
Gençler ilgi gösteriyor
Mamoste Aydın, “Özellikle gençler bu kurslara ilgi gösteriyor. Yeterli mi derseniz tabii ki değil. Ama başlangıç için kötü değil. Ana dilleri ile bir kelime konuşamayan insanlar burada yavaş yavaş Kürtçe konuşmaya başlıyorlar. Konuşurken o mutluluğu gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Aileler bizi arıyor ve kurs hakında bilgi edinmek istiyorlar. Kurslarımız Pazar günü saat 14.00 ila 16.00 arasındadır. Ana dilini öğrenmek isteyen her Kurdistanlıya kapımız sonuna kadar açık” diye ekliyor.
İnsan dili ile vardır
Hamburg ve çevresinde yaşayan insanlara Kürtçeye sahip çıkma çağrısında bulunan Mamoste konuşmasını şu sözlerle bitiriyor: ''İnsanın ana dili insanın anavatanıdır. Dil, toplumlar için en az güneş, hava ve su kadar elzem olan bir şeydir. Bizler de aile arasında ve toplumun her alanında ana dilimizle meramızı ifade edebilmeli ve bunu çocuklarımıza öğretmeliyiz ki onlar da gelecek kuşak olan çocuklarına öğretebilsinler. Ana dilimize sahip çıkarak devletin halkımızın üzerinde uyguladığı ırkçı ve asimilasyoncu politikalarını boşa çıkarabilelim. Özelikle Dimili lehçesinin içinde bulunduğu konum daha tehlikelidir. İnsan dili ile vardır. Dili ile geleceğe dair bir yaşam örer. Kürtçeye gönül vermiş bir insan olarak ailelere çağrım mutlaka bu dili sahiplenelim ve göğsümüzü gere gere her yerde konuşabilelim.’’