Kürtleri izliyor katilleri koruyor

• 9 Ocak Katliamı avukatlarından Jean-Louis Malterre, “Fransa, Kürtleri değil, onları öldüren Türk ajanlarını koruyor” dedi. “İstihbarat Sakine Cansız’ı yakından izliyordu ve kim olduğunu biliyordu” diyen Avukat Malterre, “İzliyor ama korumak için değil yargılamak için” diye ekledi. 

SELMA AKKAYA/PARİS

Paris'te Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesi üzerinden 10 yıl geçti. Fransa Parlamentosu’nda Milletvekili Frederic Mathieu’nun ev sahipliğinde Paris Katliamı’na ilişkin konferans oranize edildi. 

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) tarafından Victor Hugo salonunda düzenlenen konferansa çok sayıda siyasetçi, hukukçu ve kurum temsilcisi katıldı. Fransız siyasetinin özellikle sol kanadında yer alan çok sayıda milletvekili “adalet” mücadelesinde Kürtlerin yanında yer aldıklarını bir kez daha yüksek sesle dillendirdi. 9 Ocak Katliamı davasında yargıyla işbirliği yapmayan Fransa hükümetinin devlet sırrı kararında gösterdiğinde dirence de tepki gösterdi. 

Devlet sırrı kaldırılsın

Açılış konuşmasını yapan Boyun Eğmeyenler Hareketi grubu  Milletvekili Frederic Mathieu, “Fransa cumhuriyeti, özgürlüklere verdiği önemle övünür. Eğer özgürlükleri yeterince sahiplenseydik bugün burada konuşmak durumunda kalmazdık” dedi. Fransa’nın katliamı 10 yıldır aydınlatmadığının altını çizen Mathieu, özellikle “devlet sırrı” gerekçesinin adaletin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. “Devlet sırrı, Kürtlerin önüne konulan engelin simgesidir” diyen ve bu engel kaldırılmadığı için ikinci katliamın yaşandığını vurgulayan Mathieu, “Amacımız, hakikat ve adalet mücadelesini büyütmektir” dedi.

Darmanin büyük yalancı

Sol Parti Ulusal Eş Koordinatörü Jean-Christophe Sellin, uzun yıllardır Kürt halkının mücadelesinin yanında yer aldıklarını ifade etti. Sellin, “10 yıldır bu mücadelenin yanındayız. Bu aynı zamanda kadın kırımıdır. Aileler, CDK-F, Kürt toplumu ile birlikte yeniden söylüyoruz; adalet ve hakikat sağlansın, devlet sırrı gerekçesi kaldırılsın” dedi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’e sert tepki gösteren Sellin, “Darmanin’in büyük bir yalancı olduğunu 10 Ocak günü milletvekilinin sorusuna verdiği yanıttan görüyoruz; adaletin bağımsızlığından bahsediyor” dedi. 

Hakkı Musa neden yargılanmadı?

Katilin MİT elemanı olduğunu hatırlatarak, dönemin Paris Büyükelçisi ve MİT Müsteşar Yardımcısı İsmail Hakkı Musa’nın suikastteki rolüne işaret eden Sellin, “Bugüne kadar Fransa, katliamdaki rolü ortadayken neden Hakkı Musa’yı yargılamadı” diye sordu. MİT’in hala Avrupa’da cirit attığının altını çizdi. 

Tesadüf olduğuna kimse inandıramaz

 “Otomotik silahlarla Bataclan’a girilince terörist saldırı, CDK-F binasına, Kürtlere gelince ırkçı saldırı mı oluyor” diyen Sellin, “23 Aralık’ta yaşanan katliamın bir tesadüf olduğuna kimse bizi inandıramaz” diyerek, Fransa’nın Kürtleri korumakla yükümlü olduğunu söyledi. Sellin, çözümün, Kürtlerin Mandelası Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve PKK’nin muhatap olarak tanınmasından geçtiğini kaydetti. 

Aklımızla dalga geçmeyin

Paris’te katledilen Sakine Cansız’ın kardeşi Metin Cansız, 10 yıldır adalet beklediklerini söyledi. “Onca katliama rağmen, ‘barış, özgürlük, adalet’ dedik. İkinci kez Paris’te öldürülmemize rağmen halen adalet diyoruz. Gerçek bir adalet istiyoruz. Birincisinde deli, ikincisinde ırkçı diyerek bizim aklımızla dalga geçmeyin. Biz gerçek anlamda adalet istiyoruz. Adalete olan inancımızı yitirmek üzereyiz” dedi. 

İstihbarat cirit atıyor 

Paris ortasında istihbaratın cirit attığını belirterek, “Öldürüyorlar. Sadece bizi öldürmüyor, sizin hepinizi yaralıyorlar” diyen Cansız, Fransa’nın artık Türk devleti ile Kürtler arasında net bir seçim yapması gerektiğini söyledi. Cansız, “Şehitlerimizin isimlerini sokak ismi yaparak bizi sakinleştiremezsiniz” diyerek, 100 yıl geçsede adalet mücadelesinin devam edeceğini vurguladı.

Terörle mücadele kapsamına girmeli

Konferansın ilk oturumunda 10 yıllık hakikat ve adalet mücadelesi ve adli soruşturmadaki değişiklikler masaya yatırıldı. Paris Barosu Başkan Yardımcısı Vincent Niore moderatörlüğünde yapılan ilk oturumda, 2013 Paris Katliam davası avukatlarından Jean-Louis Malterre ve Antoine Comte ile yazar Nils Andersson ve gazeteci Laure Marchand konuşmacı olarak yer aldı. 

Terörle mücadele kapsamında ele alınmalı

 Avukat Antoin Compte, 20 Aralık tarihinde 2013 dosya hakiminin Paris’te katledilenlerin ailelerini kabul ettiğini belirterek, “3 gün sonra yeni bir katliam yaşandı. Bir soruşturma açıldığında hangi amaçla açıldığı çok önemlidir. Bu nedenle Kürtler ve avukatlarının bu dosyanın terörle mücadele kapsamında ele alınması konusundaki ısrarı anlaşılmalıdır. Çünkü bu, dosyanın geleceğini belirleyecektir” dedi. 

Katliam planlayıcısı MİT

2013 dosyasında MİT’in katliamı örgütlediğine dair tüm belgelerin dosyada olduğunu hatırlatan Compte, Avrupa’da MİT’in birçok ülkede de katliam planları yaptığı ve bununla ilgili birçok dosyanın yargıya taşındığını söyledi. “Paris dosyanın önündeki engel, yargı değil, politik çıkarlardır, politik ve ekonomik çıkarları gözetenlerdir” diye ekledi. 

Suçlayan nasıl koruyacak?

Dava avukatlarından Jean-Louis Malterre ise bugüne kadar Fransa’nın koruması gereken Kürt militanları izlediğini, bunun koruma değil yargılama amaçlı yaptığını belirterek, Türk ve Fransız yargısının ortak çalıştığını söyledi. “Katliam dosyalarına Kürtleri yargılamak için çalışan savcı ve hakimlerin atanması kabul edilemez” dedi.

Sakine’yi yakından izliyorlardı

9 Ocak Katliam davası önündeki engelin dava hakimi değil devletin kendisinin olduğunun altını çizen Malterre, “Fransa Kürtleri değil, onları öldüren, izleyen Türk ajanlarını koruyor” diyerek, bugüne kadar dosya ile paylaşılan istihbarat belgelerinin tümüyle karartılarak verildiğini söyledi. Malterre, “Karartsalar da, Sakine’nin yakından izlendiğini ve ne olduğunu bildiklerini anlıyoruz bundan” diyerek, ilk dosyaya gönderilen ve üzeri tamamen karartılan dökümanları gösterdi.

26 suikastin üstü örtüldü

Yazar Nils Andersson, Fransa’da yaşanan siyasi cinayetler üzerine yıllardır çalışma yürüten bir militan aynı zamanda. Fransa'da yaşanan ve asla hukuk önüne gitmeyen 26 katliama ilişkin bilgi veren Andersson, “Söz konusu katliamlar için asla dosya açılmadı. Yargılama olmadı. Hepsi cezasız kaldı” diyerek, Fransa’nın bu konudaki rolüne dikkat çekti.

Hakkı Musa’ya örtülü koruma

Gazeteci Laure Marchand ise uzun yıllardır Kürtlere ilişkin haberlerin imzacısı bir gazeteci. 2013 yılında yaşanan katliama dair bir belgesel ve kitap çalışması bulunan Macrhand, MİT’in Avrupa ağı üzerine bilgi verdi. Belçika’da Kürt siyasetçilere yönelik suikast girişime işaret ederek Remzi Kartal’ın da Ömer Güney’in hedefindeki Kürt siyasetçiler arasında olduğunu  hatırlattı. Fransa sorgu hakimine Belçika dosyasının ancak 3 yıl sonra iletildiğini belirten Macrhand, “MİT’in ikinci adamı İsmail Hakkı Musa, Paris’te sorgulanmadan Türkiye’ye gitti” dedi. 

Gazetemiz yayıma hazırlanırken Fransa Parlamentosu’ndaki oturum devam ediyordu.