Les Roches Blanches, sahipsizlerin evi

Dünya Haberleri —

İşgal evleri / foto:AFP

İşgal evleri / foto:AFP

  • Fransa’nın önde gelen “işgal evlerinden” Les Roches Blanches, devlet tarafından özelleştirilmek isteniyor. Burada kolektif bir şekilde yaşayanlar protesto düzenliyor, imza topluyor ve evleri satın almak için bağış topluyor.
  • 50 kişinin 15 yıldır yaşadığı Les Roches Blanches, barınma ihtiyacı olanlara sığınak ve gezginler ile dünyayı dolaşanlara geçici konaklama yeri olarak da hizmet veriyor. Joanna, “Burası iyileştirici bir yer” diyor.

Les Roches Blanches adlı özerk mekanda 15 yıldır yaşayanlar, “Bizi ayakta tutan duvarlarız” sloganıyla, belediyenin satış planına karşı kampanya başlattılar. Fransa'nın Bretonya bölgesindeki Finistère şehri kıyısındaki tatil bölgesinde olan Les Roches Blanches, ülkenin en ikonik “işgal evleri” olarak kullanılıyor.

Finistère belediye meclisi, yaz başında binayı açık artırmaya çıkaracağını duyurduğundan beri, Les Roches kolektifi sokaklara çıkarak protesto gösterisi yaptı, yaklaşık 3.000 imza topladı, bir belge film çekti ve binayı satın almak için 100.000 Euro topladı. Ancak kısa sürede bu kadar para toplansa da açık arttırmayla satılacak binayı almak kolay olmayacak. Çünkü il meclisi temel alıcı konumunda ve binayı turistleri çekmek için “seyir terası” olarak kullanmayı planlıyor. Buna ayırdığı bütçe de 500.000 Euro.

Belediyenin önünde de bazı engeller bulunuyor.  Belediye kıyı koruma kurumunu henüz bilgilendirmedi ve Les Roches Blanches Derneği ile yapılan görüşmelerde, bu yerin şimdiye kadar olduğu işgal evleri olarak kullanılmaya devam edilmesinde herhangi bir sorun olmadığı belirtildi.

Komünal yaşamı esas alıyorlar

Bugün, Les Roches Blanches'da yaşayan yaklaşık elli kişi, komünal yaşam deneyimine doğal bir şekilde katılıyor. Örneğin; devlet dairelerinde hazırlanıp tüm kamu kurumlarına, sokağa ve halka dayatılan yönetim bu binada geçerli değil. Dayatmaları kabul etmiyorlar. Burası aynı zamanda insanların bir noktada kendilerinden bir parçayı orada bırakıp, özyönetim ve dayanışma gibi gerçek bir deneyimi de beraberlerinde götürerek canlılığını sürdürdüğü bir yapı.

Les Roches'in “işgalinin” devamlılığı için verilen bu mücadele, 3 Eylül'de departman başkentindeki Adli Mahkeme'nin bu yerin satışını üç ay ertelediğinde kısa bir soluklanma yaşadı. Mahkeme sırasında yüzlerce kişi toplandı; orada yaşayanların dışında mahalle sakinleri de destek için gösteri düzenledi. Bir sonraki duruşma 17 Aralık’ta.

Burası iyileştirici bir yer

Davanın ertelenmesi şehir sokaklarında Murga müziğinin ritmiyle bir zafer olarak kutlandı. Burada geçici olarak yaşayan Joanna, El Salto’ya "Bu alanı kapitalizmin pençelerinden koruyabilecek Uluslararası Af Örgütü veya başka bir kurumla iletişime geçmeliyiz çünkü burası son derece iyileştirici bir yer" diyor.

Les Roches Blanches, elli kadar kişinin yaşadığı bir konut olmasının yanı sıra, zaman zaman barınma ihtiyacı olan kişilere sığınak ve gezginler ile dünyayı dolaşanlara geçici konaklama yeri olarak da hizmet veriyor. Keçi sürüsünü, tavukları, domuzları, arı kovanlarını, köpekleri ve kedileri de sayarsak, bu özel ekosistemin nüfusu hesapların ötesine geçiyor.

Kapıları herkese açık

Öte yandan, işgal evini yöneten El Sentido del Tornillo Derneği, imza kampanyasında “satıştan ziyade tüm sakinlerin korunmasına öncelik verilmesi, projenin sosyal, insani, kültürel ve yerel meşruiyetinin tanınması, buradaki dayanışmaya tarım, kültür ve zanaat faaliyetlerini koruyan ve destekleyen bir yasal çerçeve sağlanması” talebinde bulunuyor.

Les Roches'deki alanların en az yarısı el işleri, bilgi aktarımı ve yaratıcılığa adanmış toplumsal niteliktedir. Burada dikiş, demircilik, mekanik, bisiklet, marangozluk atölyeleri, müzik stüdyosu, kaykay parkı, yelken yapımı atölyesi, plastik sanatlar, sebze bahçesi bulunuyor.

Halka açık olan bu yapıda yaşayanlar, Finistère belediyesinin kültürel ve sosyoekonomik yaşamına doğrudan ve sürekli olarak katılıyor. Madalyonun diğer yüzü ise daha farklı. “Burası büyülü ama aynı zamanda zor bir yer. Burada yaşayanlar bunu bilir” diyor burada yaşayanlardan biri. Şöyle devam ediyor: “Eğer hoşgörüsüz bir insansanız, burada kızacak birçok neden bulursunuz. Uyanmak istiyorsanız bir cennet görürsünüz, gerçekçiyseniz buranın zor bir yer olduğunu anlarsınız.” En zor olan şeyin ise örgütlenmek olduğunu ekliyor. Simon ise gülerek şu yanıtı veriyor: “Aslında bu dünyaya eksiksiz geliyoruz.” HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.