Leyla Zana’nın zamanlı dönüşü

Selim FERAT yazdı —

  • Zana aktarıyor: "Öcalan, ’En görkemli savaş bile barıştan daha değerli değildir. Çünkü savaş çürütür. Barış süreci ise büyütür‘ diyordu“…. "Muhatap bellidir. Ortadoğu'ya en çok kafa yoran Sayın Öcalan'dır“. 

Öncelikle bir hipotezin altını çizmek istiyorum:

Leyla Zana bir köye, kasabaya sığacak en son şahsiyetlerden biri.

Almanca "Tek başımayım ama yalnız değilim“ betimlemesini, 8 yıldır kameraların, kalemlerin kayda geçmediği Leyla Zana’ya atfederek başlamak istiyorum.

Leyla Zana’nın nerede olduğuyla ilgili sorulan soruları, "diyar diyar yolculuklarda olduğunu tahmin ediyorum“ olarak cevaplıyordum.

Güvenilir tarihi ender şahsiyetlerden biri olarak, belki de bir yerlerde, 40 yıl sonra kamuoyuna açılabilecek bir tecrübenin usta konuğuydu…?

Ancak;

Leyla Zana’nın susmayı tercih etmeyi sona erdirmesi bir tesadüf değil.

"8 yıldır köyde oturmak“ (Vecdi Erbay) fikrine iki görüşle katılan Leyla Zana, mücadeleden hiç vazgeçmediğini belirtiyor ve ben buna tamamen katılıyorum.

"Köyde oturmak“ varsayımı mücadele fikrine yabancı duruyor.

Zana devam ediyor ve ikinci görüş olarak, bu sürecin kendisi için bir yas süreci olduğunun altını çiziyor.

Unutmuyor; eğer talep edilirse öneri, görüş, tecrübelerini aktarabileceğini de ekliyor.

İçinden çıkamayacağım karmaşalardan biri olduğunu belirtiyor ve Leyla Zana’nın bu zamanlı dönüşünün gölgesinde değindiği ana temalardan birini, Öcalan’la ilgili cevaplarından birini aktarıyorum:

"Bir görüşmede dedi ki 'Ben devrim yapamadım.' Hayır, başarılısınız dedim. Sovyetler Birliği'nde devrim yapıldı. Proletarya diktatörlüğü kuruldu. Ama 70 yıl dayanabildi. Ama siz zihinsel devrimi yaptınız. Bunun en somut ve çarpıcı örneği de Kürt kadınıdır, dedim. Öyle deyince gülümsedi. 'Öyle mi düşünüyorsun?' diye sordu, Evet, öyle düşünüyorum, dedim“.

Tam da bu dönemde Türk basını  "çözüm süreci“yle ilgili haberler yaydı ve "Öcalan önümüzdeki günlerde kapsamlı çağrılar yapabilir“ iddiası yaygınlaştırıldı.

Başak Demirtaş’ın, DEM Parti öngörürse, İstanbul’dan  aday olabileceğiyle ilgili açıklaması ortalığı karıştırdı.

Bu da Kurdistan siyasetinin gündeme dair yeni bir karmaşası ve başarılı.

Gündemi belirleyen Başak Demirtaş başarılı, DEM Parti de başarılı.

Unutmadan başka bir karmaşayı aktarıyorum: Sigortası atmaya yakın Türk siyaseti, MIT Başkanı Kalın’ı Mesut Barzani’ye davet ettirdi.

Bu gelişme de, Salih Müslüm’ün: "Türk sorununu çözmeyen Türkiye tamamen çöker“ tesbitine bir dip not.

Konuya geri dönüyorum:

Leyla Zana’nın geri dönüş nedenlerinden birini, 2024 yılı önemli ve bu yılın çanını Öcalan’ın çalacağına bağlıyorum.

Zana aktarıyor: "Öcalan, ’En görkemli savaş bile barıştan daha değerli değildir. Çünkü savaş çürütür. Barış süreci ise büyütür‘ diyordu“…. "Muhatap bellidir. Ortadoğu'ya en çok kafa yoran Sayın Öcalan'dır“. 

Leyla Zana’yı destekleyen saptama:

Öcalan’ın İtalya süresinde (12 Kasım 98-16 Ocak 99) eski İtalya Dışişleri Komisyonu üyesi olan Ramon Mantovani 24 yıl sonra Öcalan için: "Çatışmanın müzakere yoluyla çözümü için Başkan Öcalan'ın özgür bir insan olarak siyasi bir rol oynayabilmesi vazgeçilmezdir. Tıpkı Nelson Mandela'nın serbest bırakılmasının apartheid rejiminin sona erdirilmesi ve Güney Afrika'nın demokratikleşmesi sürecini başlatmak için vazgeçilmez olduğu gibi“.

….

Diyarbekir’deki Newroz’da Leyla Zana’da konuşacak mı?

Göreceğiz, ancak veriler ve gelişmeler Newroz’da Öcalan’ın gündemin ana temalarından biri olacağını gösteriyor.

Ve zamanlı gündeme dönen Leyla Zana, kendisine yakışanı yaptı; bükülmeden konuştu!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.