Mağdur değiliz, haklıyız

  •  “Mağdur değiliz. Haklıyız, güçlüyüz. Tüm saldırılara karşı direndik ve direnişimiz kesintisiz sürecektir. Bu karanlığa karşı aydınlığın özneleri olan bizleri baskılarla yıldıramazlar.”
  •  “Bu durum, bir üniversitenin meselesi değildir. Burada bir aydır polis ablukası var. Sivil polisler hepimizi takip ve taciz ediyor. Devlet, artık tamamen çeteler tarafından yönetiliyor.”
  •  ”Hak arayışında bulanan herkesin ‘terörist’ ilan edildiği bir ülkede, ‘terörist’ ilan edilmemize şaşırmadık. Öfkemiz büyük. Bu öfkeyi görüyorlar. Topyekun saldırı konsepti işliyor.”

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy Kaymakamlığının eylemi önlemek için aynı gün aldığı 7 günlük toplanma yasağına rağmen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek amacıyla Kadıköy’de eylem yaptı. Eyleme saldıran polis, 228 öğrenciyi gözaltına aldı. Saldırı ve gözaltılar rağmen direniş devam etti.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası 4 Ocak’ta başlattığı protesto eylemleri devam ediyor. Akademisyenlerin de katıldığı eylem, ülkenin dört bir yanında sahiplenirken, protesto eylemlerinde öğrenciler polis saldırısına maruz kalıyor. Tüm saldırılara rağmen direnişlerini günden güne artıran öğrencilerin eylemleri, iktidar tarafından “terörize” edilmeye çalışılıyor. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek amacıyla Kadıköy Rıhtım’da yapmayı planladıkları eylem, Kaymakamlık tarafından yasaklandı. Eylem alanına gelen çok sayıda milletvekili de polisler tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırıldı. Kadıköy’e giden çok sayıda öğrenci vapur iskeleleri ve metro istasyonlarında gözaltına alındı.

Polis, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay’ı darp ederek gözaltına almaya çalışmasının yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu’nu ise tekerlekli sandalyesi üzerinde kalkanlarıyla darp etti. Göz yaşartıcı biber gazı ile plastik mermiler de kullanıldı. Tüm saldırılara karşın öğrenciler “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı eşliğinde yürüdü. Polisin sert saldırısında çok sayıda öğrenci ve yurttaş darp edilerek gözaltına alındı. Ters kelepçe ile gözaltına alınan öğrenciler, polis araçlarında uzun süre bekletildi. 

Boğaziçi Dayanışması, 228 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. 

Saldırıya rağmen devam etti

Polisin yoğun saldırısı sonucu Kadıköy’ün ara sokaklarına dağılan öğrencilere Kadıköy halkı tencere ve tavalarla destek verdi. Ara sokaklarda tekrar toplanan öğrenciler, Rıhtım Caddesi’ni trafiğe kapattı. Bu esnada öğrenciler, Türk ırkçısı bir güruhun da saldırısına uğradı. Rıhtım Caddesi’nde “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atan öğrenciler, polis saldırısıyla tekrar ara sokaklara dağıldı.

Polis, bu kez ara sokaklardaki öğrencilerine üzerine araçlarını sürdü. Öğrenciler, yollara barikat kurarak polis araçlarının geçişini engelledi. Polis araçlarına taş ve sopa atıldı.

76 kişi serbest bırakıldı

İstanbul Valiliği, Kadıköy’de yapılan eylemde gözaltına alınan öğrencilerden 76’sının sabah saatlerinde serbest bırakıldığını açıkladı. Valilik, 105 kişinin gözaltına alındığını öne sürdü.

Düşünemeyen kayyum

Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan ve üniversite bileşenleri tarafından istenmeyen AKP’li kayyum Melih Bulu ise “Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak” dedi. Bulu, istifa etmeyi düşünmediğini, her şeyin 6 ay sonra istediği gibi olacağını söyledi.

Dün de alkışlı protesto

Melih Bulu’yu protesto eylemleri ise dün de sürdü. Öğrencilerin sürdürdüğü eylemlerin yanı sıra üniversitede görev yapan akademisyenlerin başlattığı nöbet eylemi de devam ediyor. Rektörlük binası önünde toplanan akademisyenler, sırtlarını binaya dönerek kayyumu dakikalarca süren alkışlarla protesto etti. Öğrenciler ise üniversite içerisinde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için bildiri dağıttı. 

Devleti çeteler yönetiyor

Protesto eylemlerinin Pazartesi etabında gözaltına alınan 159 kişi arasında yer alan, serbest bırakıldıktan sonra tekrar gözaltına alınan 10 kişi mahkeme sevk edildi. 10 kişi de ev hapsi cezasıyla serbest bırakıldı. Ev hapsiyle bırakılan öğrenciler Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Birçok üniversiteye kayyum rektör atandığını ve hepsini protesto ettiklerini ifade eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Ozan Acıdere, “Biz üniversite bileşenleri olarak üniversite içinde demokratik bir rektör seçimi istiyoruz. Bu durum bir üniversitenin meselesi değildir” dedi. Öğrencilerin yanlış bilgilerle hedef gösterildiğinin altını çizen Acıdere, “Keyfi ve hukuksuz uygulamalara maruz kaldığımız için üzgünüz. Burada bir aydır polis ablukası var. Sivil polisler hepimizi takip ve taciz ediyor. Devletin artık tamamen çeteler tarafından yönetildiğini düşünüyoruz” diye konuştu. 

Yine geleceğiz

 Protestolar esnasında gözaltına alınan Kadınların Kurtuluşu Merkezi Koordinasyon Üyesi Başak Yeşilot da iktidarın gençliği kendi belirlediği bir alana hapsetmek istediğini belirterek, direniş büyüdükçe bu alanların daraltılmak istendiğini söyledi. İktidarın gençliği kendini sarsacak bir güç olarak görmesinden kaynaklı bu denli saldırdığının altını çizen Yeşilot, şunların altını çizdi: “Mağdur değiliz. Haklıyız, güçlüyüz. Tüm saldırılara karşı direndik ve direnişimiz kesintisiz sürecektir. Yine geleceğiz, bu karanlığa karşı aydınlığın özneleri olan bizleri baskılarla yıldıramazlar.”

Öfkemiz büyük

 Yeşilot, gözaltı süresince özellikle kadınlara karşı yapılan işkenceyi anlatarak, şöyle devam etti: “Bedenimiz üzerinden cinsiyetçi küfürlere, söylemlere maruz kaldık. Karnımız, vajinamızı tekmelediler. Göğüslerimiz sıkıldı ve bunun özel olarak yapıldığını belirttiğimiz de bu uygulamalara daha sert bir şekilde devam ederek işkenceyi sürdürdüler. Öfkemiz büyük. Karşılarındaki bu öfkeyi görüyorlar. Onlara kan kusturacak da başta kadınlar olmak üzere devrimcilerdir.”

Delile gerek duymuyorlar

 Boğaziçi Üniversite eylemlerinde gözaltına alınarak ev hapsi cezası verilen Gamze Toprak, eyleme geç kaldığını ve eve doğru giderken otobüs durağında gözaltına alındığını belirtti. Gözaltında ise birçok öğrenci gibi işkenceye maruz kaldıklarını vurgulayan Toprak, gözaltına alınanlardan ayrılan 10 kişinin de arşiv kayıtlarının açıldığını kaydetti. Boğaziçi Üniversitesi direnişinin yasa dışı gösterilmek istendiği kaydeden Toprak, “Somut deliller, kaçma şüphesi var denilerek ev hapsi verildi. Ama ne görüntü ne de video kaydımız vardı. Herhangi bir delil bulunamamasına rağmen cezalar verildi” dedi.

Saldırı konseptidir

 Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde yüzlerce öğrencinin gözaltına alındığını hatırlatan Toprak, şunları dile getirdi: “Bu durum, devletin saldırı konseptine geçtiğini gösteriyor. Bu ülkeyi kayyum politikalarıyla yönetmeye çalışanlar istediklerini gözaltına alıp, istediklerini tutuklamaya çalışıyorlar ama nafile. Yarın da sokakta olacaklar. Saray faşizminin korku duvarlarını yıkacaklar.” 

Mücadelemiz eve sığmaz

Ev hapsi cezasının yakın zamanda birçok kişiye verildiğini sözlerine ekleyen Toprak, şunları ifade etti: “Kitlelerin öncü güçlerinden tutuklayamadıklarına ev hapsi vererek mücadeleden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bizim faşizme karşı mücadelemiz eve sığmaz. Faşizmin kendisi sokakta bir direnişle karşılanabilir. O yüzden evde olmak ya da dışarıda olmak bizim kavganın içinde olmamızı engelleyemeyecek. Kayyumları göndereceğiz.” 

‘Terörist’ yaftası şaşırtmadı

 Polis şiddetine maruz kalan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Esra Çalışkan ise üniversitelerin seçilmiş değil atanmış rektörlerin elinde bırakılmaması gerektiğini söyledi. Öğrencilerin “terörist” ilan edilmesine tepki gösteren Çalışkan, sözlerini şöyle tamamladı: “Hak arayışında bulanan herkesin ‘terörist’ ilan edildiği bir ülkede buna şaşırmadık. Direniş mutlaka sonuç bulacak.” İSTANBUL

 

Öğrencilere ’terörist’ dedi 

Cudi’de yaptıklarını hatırlattı

Türk Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep T. Erdoğan, kayyum rektörü protesto Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ‘terörist’ diyerek Cudi, Gabar ve Tendürek’te yaptıklarını hatırlattı.

Erdoğan, AKP 7. Olağan Artvin, Bilecik, Çankırı, Gaziantep, Iğdır il kongrelerine parti genel merkezinden canlı bağlantıyla katıldı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan Erdoğan’ın konuyla ilgili söylediklerinden bir bölümü şöyle:

”Bu ülke, teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak buna da asla fırsat vermeyeceğiz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Onun için de gereği neyse bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Artık bu ülke Taksim’deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır. Biz, teröristlerle beraber olmadık olmayacağız.

Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te teröristlere nasıl oraları mezar edip, nasıl inlerine girdiysek bundan sonra da her yerde aynı şekilde buna devam edeceğiz.

LGBT, yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir.

Bizim gençliğimiz polisine saldıran değil, tam aksine polisiyle beraber el ele, dimdik yola devam eden bir gençliktir.”

 

Gazetecilere saldırı kınandı

Boğaziçi protestolarda polisin gazetecilere saldırmasını kınayan basın meslek örgütleri, gazeteciliğin suç olmadığının altını bir kez daha çizdi. 

Kadıköy’deki eylemde yüzlerce öğrenci gözaltına alınırken, birçok basın çalışanı ise polisler tarafından şiddet uğradı. Polis şiddeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve DİSK Basın-İş gibi basın örgütleri tarafından kınandı. 

DİSK Basın-İş yaptığı açıklamada, “Gazeteciler hedef tahtanız değildir. Dün Kadıköy’deki Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amaçlı yapılan eylemde devletin gücü basın üzerinde sınandı” dedi.

TGS’nin yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Kadıköy’deki Boğaziçi Üniversitesi eylemini haberleştirmek için çalışan meslektaşlarımız polis tarafından kasten hedef alındı. Plastik mermilerle, kamera kırarak, darp ederek uygulanan bu engelleme politikası bizi yıldırmaz. İnadına gazetecilik” denildi.

TGC ise şunları belirtti: “Kamuoyunu etkileyen her olayın ardından gazetecilere yönelik yapılan saldırı, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yönelik bir saldırıdır. Meslektaşlarımıza yönelik saldırının faillerinin en kısa sürede bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz. Gazeteciliğin suç olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz.”

 

Ankara’da 83 öğrenci serbest

Ankara’da Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek eylemlerine katıldıkları sırada darp edilerek gözaltına alınan 83 öğrenci, Emniyet ifadeleri ardından serbest bırakıldı. Öğrenciler hakkında “polise mukavemet” ve “2911 sayılı kanuna muhalefet” gerekçesiyle işlem yapıldığı öğrenildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.