Ne biz pişmanız, ne de çocuklarımız
![](https://www.ozgurpolitika.com/info/images/albums/photo-700X350-45336.jpg)
- Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fahriye Ceylan’ın tahliyesi, “pişman olmama” ve “kurallara göre spor yapmama” gerekçeleriyle 6. kez engellendi. Anne Sultan Ceylan, "Ne biz pişmanız ne de çocuklarımız. Ölene kadar arkasındayız" dedi.
Amed'de 1992'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen Fahriye Ceylan'ın (50) tahliyesi, infaz süresini tamamlamasına rağmen çeşitli gerekçelerle engelleniyor. Henüz 18 yaşındayken cezaevine konulan Ceylan, tutuklu olduğu süreçte sırasıyla Amed, Êlih ve Adana'daki cezaevlerinde tutuldu. Ceylan, en son Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi.
Ceylan'ın Ocak 2022'de tahliye olması gerekiyordu, ancak “samimi beyanda bulunmama”, “pişman olmama” ve “kurallara göre spor yapmama” bahaneleriyle erteleniyor. Ceylan'ın tahliyesi, son olarak İdare ve Gözlem Kurulu'nun raporu üzerine 11 Nisan'da üç ay daha uzatıldı. Tahliyenin 6. kez uzatılmasına da benzer gerekçeler gösterildi.
Ölene kadar arkasındayız
Anne Sultan Ceylan, kızının tahliyesinin engellenmesine tepki gösterdi. Hastalıklarından kaynaklı kızını görmeye gidemediğini aktaran anne Ceylan, "Maddi sıkıntı da yaşıyoruz. Hususi arabayla da gidemiyorum. Eskiden Êlih’teydi, her hafta görüşüne gidiyorduk” dedi. Kızına “pişmanlık” dayatıldığını belirten Ceylan, "Ne biz pişmanız ne de çocuklarımız. Ölene kadar tutsakların arkasındayız. 'Hakkımızı istiyoruz. Kürt'üz, kimliğimizi istiyoruz’ dediğimiz için böyle yapıyorlar. İnfaz yakmak için gerekçe arıyorlar. 30 yıldan fazladır cezaevinde, ‘Pişman olmazsan bırakmayız’ diyorlar. Zindanda çürüdü ama yine de pişman değil. Zulüm etmeye hakları yok. Zulümlerinden, zalimliklerinden kaynaklı böyle yapıyorlar. Herkes onların emriyle kalkıp otursun istiyorlar. Çocuklarımıza yapılan zulmü kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.
Cezalandırmak istiyorlar
Ceylan’ın ablası Selva Filiz ise tahliyenin uzatılmasıyla hem kardeşinin hem de kendilerinin cezalandırılmak istendiğini söyledi. Bu durumun Kürt olmalarından kaynaklı olduğunu söyleyen Filiz, "Kardeşimin üç arkadaşının tahliyesi de sudan sebeplerle engellendi” diyerek, kardeşinin tahliyesini istedi.
* * *
Eylemdeki tutsak: Direnişin halkasıyız
Tecride karşı eylemde olan tutsaklardan Selver İspir, “Kendimizi dünyaya yayılmış bir direniş halkasının içinde görüyoruz” dedi.
MA'nın sorularını yanıtlayan Sincan Kadın Cezaevi’nde tutulan Selver İspir, "Kürt sorununun çözümü Önderliğin özgürlüğüyle bir oluyor” dedi. Kampanyanın dünya çapında bu kadar geniş kapsamlı olmasının, Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma ve pratikten bağımsız olmadığını ifade eden İspir, “Ayrıca aralıksız ve tereddütsüz Sayın Abdullah Öcalan’ın iradesi olduğunu söyleyen, sahiplenen, hiçbir koşulda geri adım atmayan bir halk var. Yine Rojava’da yaşam bulan sistemi de görüyor dünya. Bu nedenle geniş katılım yaratıyor” diye konuştu.
Kampanyaya cezaevlerinden katılıma işaret eden İspir, şunları söyledi: “Zindanlar Önderlik alanıdır aynı zamanda. Bu nedenle bu mekanlardan geliştirilecek eylemlerin anlam ve etkileme düzeyi de daha farklı oluyor. Tabii zindanlarda da direnişe dahil olmanın coşkusu ve morali oldukça yüksek. Kendimizi dünyaya yayılmış bir direniş halkasının içinde görüyoruz. Bu Önderlik etkisi gururlandırıyor da. Diğer yandan bu direnişi daha da büyütme, daha sonuç alıcı hale getirme arayışı da oluyor. Daha fazla kişide duyarlılık oluşturmak, daha fazla kişiyi harekete geçirmek için koşullar elverdiğince, çabalarımız var.”
İçeriden dışarıya öneriler yapmanın yerinde olmayacağını, ancak kitlesel eylemlerin sonuç alıcılığına işaret eden İspir, şunları ekledi: "Katılımlar sınırlı olunca sonuç alma da gecikiyor. Bu nedenle katılımları yükseltmek öncelikli adım olmalı. Bu vesileyle çağrımızı da yapmış olalım; herkesi bu tarihi direnişe dahil olmaya, Önderliğe, halka karşı sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz.”
* * *