Nûrheq’te göç tehlikesi

Zeynel Gül

Zeynel Gül

  • Nûrheq dağlarının eteğindeki ilçe, HES ve maden ocakları arasında sıkışıp kaldı. Nurhak ve Köyleri Doğal Hayatı Koruma ve Kültür Derneği Başkanı Zeynel Gül, göç tehlikesine dikkat çekti. 

Mereş’in (Maraş) Nûrheq (Nurhak) ilçesi 12 bin 592 nüfuslu, 739 kilometrekarelik yüzölçümüyle üç maden ocağı, bir Hidro Elektrik Santrali (HES), bir taş ocağı ve bir de hazır beton fabrikası arasına sıkışmış durumda. İlçede yaygın olarak boksit, bakır, mermer gibi çeşitli madenlerin çıkarılması için şimdiye kadar resmi olarak 11 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu yapıldı. Geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğu ilçede, maden ocaklarının işgal ettiği yaylala ve verimli ovalarda ne tarım yapabiliyor ne de hayvancılık.

 

Mereş’in (Maraş) Nûrheq (Nurhak) ilçesi

 

Tarım alanları yok oluyor

ÇSK Madencilik tarafından 2015’te başlatılan boksit ocağı ve eleme tesisi, tarım arazisinin üzerine kuruldu. 1,5 milyon ton rezervli olduğu tahmin edilen ve yıllık 200 bin ton üretim yapılan ocağın çevresindeki tarım alanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yine aynı şirket tarafından bakır madeni çıkarılması için Ar-Ge çalışmalarının sürdürüldüğü belirtiliyor. Bu kapsamda yapılan sondaj çalışmaları nedeniyle ilçe arazisi köstebek yuvasını döndü. Boksit madeni dışında Nûrheq-Elbîstan yolu üzerinde ilçe merkezine üç kilometre uzaklıkta kurulan taş ocağı ve yanında yer alan hazır beton fabrikası da hem insanlara hem de doğaya büyük zarar veriyor.

Deprem sorunları arttırdı

Depremden sonra ilçenin dört bir yanında yer alan sıra dağlarda yarılmalar meydana gelirken, ovalarda da yer yer obruklar oluştu. Ekolojik katliama karşı mücadele yürüten Nurhak ve Köyleri Doğal Hayatı Koruma ve Kültür Derneği Başkanı Zeynel Gül, MA’dan Ceylan Şahinli’ye yaptığı açıklamada, “İlçenin birçok yerinde bu şekilde ocaklar mevcut. Ocaklar hem tarım bölgeleri hem de hayvancılık yapılan yerlerde kurulu. Bu yüzden hem tarıma hem de hayvancılığa çok büyük zararları var. Hayvanlar yayla alanlarını terk etmek zorunda kalıyor. Yine bu ocaklar için açılan devasa kuyular sebebiyle hayvancılık ilçede neredeyse bitmiş durumda. Tarım da zaten yapılamıyor” dedi. 

 

 

Hiçbir adım atılmadı

Kapalı alanda yapılması gereken elemenin açık alanda yapıldığını ve bu sebeple zararlı tüm maddelerin Nûrheq’ın havasına karıştığını ifade eden Gül, her sene yetkililer tarafından sorunun çözülmesine dair söz verilmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını söyledi. Gül, “Bu yol güzergahında var olan tarım alanlarında maden ocaklarına bağlı araçların geçişi ardından sulama yapılması lazım, ancak onu da yapmıyorlar. Bu sebeple sürekli bir toz bulutu mevcut” dedi. Maden ocaklarının yarattığı mevcut sorunların yakınlarda bulunan mahallelileri daha fazla etkilediğini kaydeden Gül, kirlilik dışında maden alanlarında kullanılan patlayıcıların deprem etkisi yaratması sebebiyle mahalle halkının tedirginlik içerisinde olduğunu söyledi.

Göç etmek zorunda kaldılar

Gül, ilçedeki yurttaşların mevcut ekonomik kriz ve tarım-hayvancılık politikaları sebebiyle yaşadıkları geçim sıkıntısı, maden ocaklarının yarattığı tahribat ve ardından gerçekleşen depremle göç etmek zorunda kaldıklarını kaydetti. İlçede hayvancılık ve tarım yaparak geçimlerini sağlayan insanların neredeyse tamamının işlerini bıraktığını ifade eden Gül, “Daha önce ekilen alanlarımızın hepsi şimdi boş” dedi. 

Özel olarak hedefleniyor

Gül, 25 Ekim’de Maden Kanunu’nda yapılan değişikliği hatırlatarak, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, Erzincan-Maraş hattı üzerinde izin almadan, ruhsata gerek duymaksızın maden aranabilecek. Nûrheq, muhalif, devrimci-demokrat kimliği sebebiyle özel olarak hedef.” MARAŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.