Hala bir çadırımız bile yok

Kadın Haberleri —

Depremzede Fatma Kaşıyoğun

Depremzede Fatma Kaşıyoğun

  • Depremde ailesinden 6 kişi kaybeden, 4 çocuğuyla birlikte hasarlı bir eve yerleşen Adıyamanlı Fatma Kaşıyoğun, "Hala bir çadırımız bile, maddi ve manevi hiçbir şeyimiz yok. Biz ne yapabiliriz?” diye sordu. 

Merkez üssü Mereş olan 6 Şubat günü meydana gelen iki ayrı depremde 10 kent yıkıldı. Bazı kentler neredeyse haritadan silinirken, 20 Şubat’ta Hatay'ın Samandağ ve Defne ilçelerinde iki ayrı deprem daha meydana geldi. Depremlerden etkilenen Semsûr’da ağır bir yıkım yaşandı. Ne devletin ne de arama kurtarma ekiplerinin 4 gün boyunca uğramadığı Semsûr’da depremzedeler gönüllerin yürüttüğü çalışmalar ve yardımlarla ayakta kalıyor.

18’inci günde hala yardım yok!

Kentteki enkazlarda arama kurtarma çalışmalarının yapılmaması nedeniyle on binlerce kişi yaşamını yitirirken hayatını kaybeden binlerce insan kefensiz ve kıyafetleriyle gömüldü. Öte yandan kentte birçok toplu mezarın olduğu da biliniyor. 

Semsûr’da depremlerden hayatta kalanlar ise hala gıda, giyim, hijyen ürünleri gibi hayati pek çok ihtiyaç malzemesine ulaşamıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve kadınların kurduğu çadırlarda yaşam sürmeye çalışan halkla konuştuğumuzda ise ilk şikayet ettikleri konu iktidarın hiçbir şekilde yanlarında olmaması oluyor. Depremin 18’inci gününde Semsûr’un Karapınar Mahallesi’nde 6 Şubat günü gerçekleşen depremde 6 yakınını kaybeden Fatma Kaşıyoğun yaşadıklarını anlattı.

Eşi kalp krizi geçirdi

İlk depremin olduğu gece eşi ve çocuklarıyla ayrı odalarda uyuduklarını söyleyen Fatma Kaşıyoğun, “Büyük oğlum, kızım ve eşim evden çıkmıştı. Ben ve iki çocuğum odada kaldık, kapı kapandı zorla açtık. Biz çıkana kadar eşim o an korktuğu için kalp krizi geçirdi, iki kere üst üste” sözleriyle yaşadıklarını anlattı. Eşinin Semsûr’da hastaneye götürülerek anjiyo olduğunu ancak iyileşemediği için ambulansla Riha’ya götürüldüğünü paylaşan Kaşıyoğun, “Yoğun bakıma alındı. Orada bypass ameliyatı oldu. Kalp krizi organlarına zarar vermiş. Şu an makineye bağlı. İki gündür de ilaç kesildiği için uyanmıyor. 4 çocukla yalnızım, hala bir çadırımız, maddi ve manevi hiçbir şeyimiz yok. Biz ne yapabiliriz?” diye sordu. 

Bir şey olursa diye nöbet tutuyor

Depremin ardından ilk günlerde birçok kentten gönüllülerin dayanışmaya geldiğini söyleyen Fatma Kaşıyoğun, “Ekmek, su, meyve suyu dağıttılar. Özellikle Urfa’dan çok yardım aldık. Devletten şu ana kadar bir şey görmedik. Eşim de hasta, e-devlete giremiyoruz şifrelerimiz onda olduğu için” dedi. 4 çocuğu ile sabaha kadar duvarı yıkılan ve birçok hasar gören evlerinde kaldıklarını, uyumayarak nöbet tuttuğunu dile getiren Kaşıyoğun, “Aniden sallanırsak, bir şey olursa diye sabaha kadar çocukların önünde oturuyorum. Maddi ve her konuda yardım bekliyoruz. Yarın bu çocuklar hasta olursa, bir yere götürmek zorunda kalırsak neyle gideceğiz? Komşum az önce Sivas’a gitti, çocuklara harçlık verdi. Kayınbiraderi eczacıymış, ‘Size bir şurup yollarım’ dedi. Ben nereye gidebilirim? Yol yok her yer kapalı, yıkık. Bütün akrabalarım gitti” diye belirtti. 

Üzerlerine 5 kat devrildi

6 Şubat’ta annesi, babası ve amcasının kızının 3 çocuğu ile birlikte enkaz altında kalarak yaşamını yitirdiğini paylaşan Fatma Kaşıyoğun, “Üzerlerine 5 kat devrildi. Ağlaya ağlaya gözlerimiz kurudu, içimiz sızlıyor. Bir daha o olay tekrarlanır mı? Acaba annemle babam buradan çıkıp gelir mi? Eşim düzelir de gelir mi? İnsan eski hayatını arıyor… Komşuların da hepsi gitti, sanki bir dağ başında tek başına bekliyormuşsun gibi” ifadelerini kullandı. Çocukları ile birlikte bir çadıra yerleşmek istediğini söyleyen Fatma, tüm depremzedeler için yardım çağrısında bulundu.

MARTA SÖMEK / JINNEWS- SEMSÛR

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.