Ölüm evleri
Dünya Haberleri —

Kolombiya kadın cezaevi /foto:AFP
- Dünyada 733 binden fazla kadın ve kız çocuğu cezaevinde. Avrupa'da 94.472 ve Avusturalya’da 3.743 kadın cezaevlerinde. Uluslararası Ceza Reformu İcra Direktörü Olivia Rope, “Son 15 yılın en zorlu dönemini yaşıyoruz” uyarısını yaptı.
- Çıplak arama, koğuş kalabalığı, yetersiz gün ışığı, mimari yapı ve hücre şeklindeki banyolar cezaevlerinde kadınları intihara sürüklüyor. Ayrıca 19 bin çocuk anneleriyle cezaevlerindeyken, birçok kadın doğum sırasında erkek gardiyanlar tarafından gözetiliyor.
TİJDA YAĞMUR
Dünya genelinde cezaevlerindeki bir milyona yakın kadın, cinsel şiddet ve zorla çalıştırılmayla karşı karşıya kalıyor. Kadınlar cezaevi nüfusunun yüzde 2 ila 9’unu oluşturuyor. 2000 yılından bu yana cezaevlerinde bulunan kadınların sayısı yüzde 57 artarken, erkeklerin sayısı ise yüzde 22 arttı. 2010-2020 arasında kadın mahkûm sayısına 100 binden fazla kişi eklendi.
Uluslararası Ceza Reformu İcra Direktörü Olivia Rope, "Küresel bir krizle karşı karşıyayız. Bu gerçekten endişe verici. Kadınlar genellikle ikinci planda kalıyor ve çoğu durumda ihtiyaçlarının karşılanmadığı çok sert ve zorlu koşullarla karşı karşıya kalıyorlar” uyarısını yaptı.
El Salvador, Kenya, ABD, Arjantin ve İran dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki tutuklu kadınlar, avukatlar ve aktivistler aracılığıyla The Guardian’a küçük suçlardan dolayı ceza çekerken şiddet gördüğünü, cinsel istismara uğradığını ve zorla çalıştırıldığını söyledi.
On beş yıl önce, BM üye devletleri, Kadın Mahkumların Muamelesi ve Kadın Suçlular İçin Gözaltı Dışı Tedbirlere İlişkin Bangkok Kuralları'nı kabul etti. Bu kurallar, tutuklu kadınların durumunu ele alan ilk uluslararası kılavuzlardı.
“Son 15 yılın en zorlu dönemini yaşıyoruz” diyen Rope'a göre, o zamandan beri sınırlı bir ilerleme kaydedilmiş olsa da, birçok husus hala göz ardı ediliyor. Yoksulluk, istismar ve ayrımcı yasalar, dünya çapında cezaevindeki kadın sayısında büyük bir artışa neden olmaktadır. Kadınlar, bebekler ve çocuklar için yiyecek çalmak, dilencilik yapmak, “uyuşturucuya karşı savaş” ve kayıt dışı ekonomide çalışmak gibi hırsızlık suçlarından orantısız bir şekilde hapse atılmaktadır.
733 bin kişi cezaevinde
Suç ve Adalet Politikası Araştırma Enstitüsü’nün (ICPR) açıkladığı güncel verilere göre, dünya çapında 733 binden fazla kadın ve kız çocuğu cezaevinde. ABD, 174.607 ile dünyadaki en fazla sayıda kadın mahkumun bulunduğu ülke olurken, Çin'de ise 145.000 kadın mahkumla ikinci sırada. İngiltere ve Galler'de 3.566 kadın cezaevinde. 2010-2020 arasında kadın mahkûm sayısına 100 binden fazla kişi eklendi. Diğer ülkelerdeki veriler ise; Brezilya 50.441, Rusya 39.153, Tayland 33.057, Hindistan 23.772, Filipinler 17.121, Türkiye 16.581, Vietnam: 15.152 ve Meksika 13.841. Türkiye’de son 25 yılda 100.000 kişi başına düşen kadın mahkûm oranı 5 kattan fazla artış gösterdi.
Prison Reform Trust'a göre, 2020'de bunların yüzde 72'si şiddet içermeyen suçlardan hüküm giymişti. Avrupa'da 94.472 kadın tutukluyken, Avustralya'da cezaevlerinde 3.743 kadın var ve bu da toplam cezaevi nüfusunun yüzde 8'ine denk geliyor.
Öte yandan, erkekler için inşa edilmiş cezaevlerinde tutulan kadınların farklı zorluklarla da karşılaşıyorlar. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, kadınların büyük bir kısmı ruh sağlığı sorunları yaşadı ve istismara uğradı.
‘Travmatize olmuş şekilde çıkıyorlar’
Daha vahimi ise cezaevlerindeki intihar oranları. Avrupa'da intihar oranı genel nüfusa göre dokuz kat daha fazla. Ruh sağlığı sorunlarına ilişkin farkındalık ve tedavi ise sınırlı. Çıplak arama, koğuş kalabalığı, yetersiz gün ışığı, mimari yapı ve hücre şeklindeki banyolar kadınları intihara sürüklüyor.
Women Beyond Walls'un üyesi Sabrina Mahtani, çoğu kadının tutuklanmaması gerektiğini söyledi ve ekledi: “Adaleti sağlama yöntemimizi yeniden düşünmeliyiz. Bu kadınların çoğu toplum için bir tehlike oluşturmuyor, dolayısıyla başka seçenekleri de değerlendirmeliyiz. Cezaevinin hala ‘kötü insanların girip iyi olarak çıktıkları bir rehabilitasyon yeri’ olduğuna inanıyoruz. Ancak daha da travmatize olarak çıktıklarını görüyoruz.”
Gardiyan ‘gözetiminde’ doğuruyorlar
Birçok kadın ise söz konusu kötü koşullarda çocuklarına bakmak zorunda, 19 bin annesiyle birlikte cezaevinde ve dünya genelinde 1,45 milyon annenin cezaevlerinde olduğu tahmin ediliyor. Rope, “Bir anne cezaevine girdiğinde, aile genellikle dağılır ve çocuklar sosyal hizmetlere veya başka bir aileye gitmek zorunda kalır” dedi. Yine hamile kadınlar sağlık haklarına erişemiyor ve hücrelerde tek başlarına doğurmak zorunda kalıyorlar. Bazı kadınlar ise doğum sırasında hastane yataklarına bağlanarak erkek gardiyanlar tarafından gözetleniyor.
Cinsel şiddet de görülmesi gereken başka bir durum. Özellikle çatışmalardan etkilenen bölgelerde, kadınların cinsel istismara uğradığı, geceleri cezaevinden çıkarıldığı ve fuhuşa zorlandığına dair raporlar bulunuyor. Hindistan'da erkeklerin kadınlara tecavüz etmesi sonucu yüzlerce çocuk cezaevinde doğdu.
İdam cezaları
Dünya Ölüm Cezasına Karşı Koalisyonu’nun 2023 verilerine göre en az 42 ülkede 500 ila 1.000 kadın idam cezasına çarptırıldı. Uluslararası Af Örgütü’nün 2024 verilerine göre bu yıl içinde İran’da 30, Suudi Arabistan’da 9, Yemen’de 2, Mısır’da 2, Irak’ta 1 kadın idam edildi. Çin’de idam edilen kadın sayısı açıklanmadı. Kadın mahkumların büyük bölümü yoksullukla bağlantılı, şiddet içermeyen suçlardan cezaevine giriyor.















