Omuzlarında dört mevsimin yükü

Kadın Haberleri —

Makbule Semo

Makbule Semo

  • Dört mevsimin omuzlarında olduğu Sak köyünde kadınların iş yükü özellikle bahar aylarında ikiye katlanıyor. Süt ürünleri, bal ve ceviz yapımının her aşamasını birlikte yapıyor, birlikte dinleniyorlar.  

Wan’ın Şax (Çatak) ilçesine bağlı 5 kilometre uzaklıkta bulunan Kaçid köyünün bir mezrası olan Sak, dört bir yanı dağlarla çevrili yaklaşık 100 haneden oluşan bir köy. Keskin virajlarla, engebeli yolunu yürürken veya araçla gittiğinde her an düşecekmişsin gibi yükseldikçe nefesinin kesildiği hissini uyandırıyor. Köye doğru ilerlerken yolun her iki yanında sıraya girmiş irili ufaklı yemyeşil ceviz ağaçlarının geçenleri selamlıyormuş izlenimine kapılıyorsun. Köye vardığında ise insan müdahalesiyle arşınlanan topraktan oluşturulan düzlüklerden aşağıya doğru baktığında etrafı dağlarla çevrili derin bir vadinin koynuna saklanmış etrafı yemyeşil Botan çayına akan suyun sesiyle huzurun buluşması karşılıyor bizi.

 

 

İki katlı evlerin alt katı ahır

Köylülerin tam olarak tarihini bilmediği, ancak dedelerinden burada yaşadıklarını öğreniyoruz. Çoğu kerpiç ve dağ eteklerinden koparılan, toplanan siyah grimsi taşlardan yapılan, iki göz veya tek gözden oluşan evleri gözümüze çarpıyor. Neredeyse tamamının altta ahırı olan ve iki kattan oluşan yaşam alanlarına gidiyoruz. Alt katta ahırın olmasının iki nedeni var; Çetin geçen kış mevsimi ve zeminden tasarruf etmek.

Özel mimari

Başlangıçta sadece bir ailenin olduğu ve zamanla nüfusun artmasıyla 100 civarında haneye ulaşan köyde evlerin bir diğer özelliği ise yan yana ve kapıların genelde birbirine bakması şeklinde dizayn edilmiş olması. Dar sokakları, hayvan ve insanların geçebileceği şekilde düzenlenmiş, herhangi bir araç sokaklara giremiyor. Evlerin adeta üst üste olduğu görünümünü veren köyde, bir evden başka bir eve giderken, topraktan, taştan ve eski tekerleklerden oluşturulan merdivenler kullanılıyor.

Dört mevsim kadının omzunda

Köyde geçim kaynakları arasında bal, ceviz ve küçükbaş hayvancılığı öne çıkarken, erkekler ise işsizlikten dolayı yılın büyük bir zamanın kentlere giderek inşaatlarda çalışarak geçiyor. Neredeyse emeğin tamamı, yılın dört mevsiminde gün doğumuyla çalışmaya başlayan kadınların omuzlarında.

 

 

Bahar ayları iş yükü iki kat

Üretimin ağır yükünü kolektif emekle bölüştüren Sak’ta kadınlardan Makbule Semo, sabah namazının ardından hazırladığı kahvaltından sonra koyunlarıyla ilgileniyor. Kış hazırlığını bahar aylarında yaptığını söyleyen Makbule, “Bahar ayları en verimli aylardır. Ay içinde mezraya bağlı zozanlara gidiyoruz. Günü birlik gittiğimiz yaylalarda peynire koymak için pancar topluyoruz” diyor.

En fazla işin olduğu bahar aylarında günde iki kez sağdıkları koyunların sonbahar yaklaştıkça sütten kesilmeye başladığını dile getiren Makbule, “Baharda elde ettiğimiz süt miktarı daha fazla olduğundan dolayı kış için peynir ihtiyacını karşılıyoruz. Fazla sütü ise Wan’da isteyen akrabalarımıza, dostlarımıza satıyoruz” diye belirtiyor.

Kolektif çalışma zorluğu azaltıyor

Koyunlardan elde ettikleri süt ile yoğurt, peynir, tereyağı yaptıklarını ifade eden Makbule, köyde çalışmanın zor olduğunu ancak bu çalışmayı kadınlarla ortaklaşarak yaptıklarında zorluğun da azaldığını paylaşıyor. Makbule, “Birlikte çalıştığımız ve sırayla işleri bitirdikten sonra yine birlikte dinleniyoruz” cümlesini kullanıyor.

 

Nejla Semo

 

Oturmak nedir bilmiyorlar

“Köyde oturacak zamanımız olmuyor” diyen Nejla Semo ise, hayvancılık ve tarımla uğraştığını söylüyor. Temel ihtiyaçlarının birçoğunu kendilerinin karşıladığını kaydeden Nejla, köyde temel geçim kaynaklarından biri olan cevizden de bu yıl istedikleri verimi almadıklarını belirtiyor. Köy işlerinin çok yorucu olduğunu ifade eden Nejla, çocukların kahvaltısı, okul sezonu vesaire gibi işlerle de uğraştığını sözlerine ekliyor.

Ekonomik kriz emekleri eritiyor

Ekonomik krizden dolayı emeklerinin mali anlamda hiçbir karşılığının olmadığına işaret eden Nejla, “Köyde süt, sebze, bal ihtiyacı dışında diğer ürünleri, başka ürünlerle değiştirerek ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ama satmaya çalıştığımız ürünlerle torbasını 600 TL’den aldığımız una karşılık ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” diyerek, ekonomik krizden dolayı yaşadıklarına dikkat çekiyor.

Kış mevsiminin oldukça soğuk ve kar yağışıyla geçtiği Sak’ta ulaşımın da uzun süre kapalı kaldığına ve elektrik kesintisinin de sık sık yaşandığına değinen Nejla, “Bundan kaynaklı kış boyunca tüketeceğimiz un, yağ, şeker ve temel ihtiyaçları fazlaca almak durumunda kalıyoruz. Köy yaşamı güzel ancak iş yükümüz oldukça ağır” diyor. ZELAL TUNÇ/JİNNEWS-WAN

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.