‘Onlar saldırdıkça büyüyor ve güçleniyoruz’

Kadın Haberleri —

Elif Tirenç İpek Ulaş

Elif Tirenç İpek Ulaş

  • Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, yargılama süreçlerini anlattı. Ulaş, yargı tacizlerinin kadın örgütleri arasında dayanışmayı, işbirliğini üst boyutlara taşıdığını belirtti.

Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Elif Tirenç İpek Ulaş hakkında açılan davanın 5. duruşması geçtiğimiz günlerde görüldü. Jinnews’e konuşan Elif Tirenç İpek Ulaş, mahkemenin, hakkında takipsizlik kararıyla sonuçlanan soruşturma dosyasını tekrar değerlendirilerek, dava açmaya çalıştığını belirtti. Yargılama süreçlerini anlatan Elif, saldırının sadece kadın aktivistlere yönelik olmadığını, devletin yargı üzerinden kadın örgütleri ve yapılarını da hedef aldığını ifade etti.

Şiddet faillerinin beyanıyla dava açıyor

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) dönük açılan kapatma davasını da hatırlatan Elif, KCDP’nin, şiddet faili bir erkeğin mağdur sıfatıyla kapatma davası açtığını belirtti. Rosa Kadın Derneği’ne dönük dosyalarda da benzer durumların olduğuna yer veren Elif, “Dosyaların tamamına bakıldığında yine şiddet faili erkeklerin beyanlarıyla soruşturmalar başlıyor. Yani Türkiye’nin batısında kadın örgütleri ‘aileyi yıkmakla’ suçlanırken bölge açısından da kadın örgütleri ‘devleti yıkmakla’ suçlanıyor” dedi. 

Aile ve devlet kadını tehlike görüyor

Devletin en küçük birimi olan aile yapısına saldır gerekçe gösterilerek kadınların hedef alındığını dile getiren Elif, erkek zihniyetinin beslediği her iki yapının kadınları tehlike olarak gördüğünü söyledi.

Yargı süreçlerinin işkenceye dönüştüğünü ifade eden Elif şöyle dedi: “Örneğin benim kendi yargılandığım dosyamda sadece bir gizli tanık beyanı ve derneğimize başvuruda bulunan başvurucumuza şiddet uygulayan failin beyanları ki bu konuda bana dair tek bir beyanı yok. Fail, kadının gittiği bütün derneklerin örgütle iltisaklı olduğuna dair genel bir ifade kullanmış.”

Yargı tacizi, dayanışmayı arttırdı

Derneğin yönetiminde yer almasının başlı başına bir yargılama konusu yapıldığın belirten Elif, uzayan yargı sürecine dikkat çekti. Uzayan yargı süreciyle hem kişinin yaşamını felç etme hem de mücadeleden alıkoymaya dönük psikolojik bir baskı yaratma olduğunu dile getiren Elif, takipsizlik verilen dosyada ısrar edildiğini belirtti. Dosyada ısrarın, ‘Belki bir yerden bir şeyler yakalarız da bu insanı mahkûm ederiz’ düşüncesi var” diyen Elif, şunları kaydetti: “Bizim yargılandığımız dosya ne ilk ne de son olacak. Öyle görünüyor. Şahsen mücadeleye dahil olduğumdan bu yana DÖKH’ten tutun da sonrasında var olan bütün kadın yapılanmaları sürekli 8 Mart’ı tertip etmekle, 25 Kasım’da alanlara çıkmak gibi gerekçelerle suçlandı. Fakat yargı hiçbir zaman buna dönük herhangi bir mahkûmiyet yoluna giremedi. Yine diyorum ilk değiliz son da olmadık ve bu mücadele hiçbir zaman yerde kalmadı ve bitmedi. Bayrağı hep birileri devraldı çünkü biz o kadar haklıyız ki… Ayrıca bu yargı tacizi arttığından bu yana kadın örgütleri arasında dayanışma, işbirliği, kolektif çalışma ve örgütlenme en üst boyutlara ulaştı. Onlar saldırdıkça büyüyor ve güçleniyoruz.”

AMED 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.